9. Bölüm

5.2K 425 19
                                    

Hayatı güzel bir şey, değerli bir şey gibi görmemi sağlıyorsun, ama sen olmadan asla yeterince değerli olmayacak.

Jungkook günün hatırlatmasıyla başını sallayarak taksinin yolcu koltuğuna kaydı ve gözlerini kapatıp burun kemerini parmaklarıyla sıkıştırırken iç çekti. Bittiğine seviniyordu, çoğunlukla. İş kısmı için öyleydi. Ailesi şehirdeydi ve Jimin'i görmek istediklerini söylemiş, Junghyun ve eşinin yeni evinde toplanmışlardı. Junghyun'un eşi hamileydi ve bunun bir tür kutlama olayı olacağını düşünmüştü ama onlar bunu uzaktan kutlamayı tercih ederlerdi.

Jungkook bir süre boyunca bunu önlemek için çabalamıştı fakat Junghyun işin içine girmiş bulunuyordu ve pekala, ikisi de acı çekecekse bunu birlikte de yapabilirlerdi. Ağabeyinin onu arkasına alacağını, Jimin'in de yanında olacağını biliyordu. Üç yıldır beraber olmalarına rağmen Jimin'in ailesiyle bir elin parmaklarından daha az kez görüşmüşlerdi- bir Noel yemeğinde, Junghyun'un düğününde ve bu tür mecburi durumlarda. Jungkook Jimin'in ailesinin onayını alacağından emindi, en sonunda Jungkook'un üniversite sırasında sahip olduğu tek gecelik ve kısa süren ilişkileri gibi ortadan kaybolmuştu ama şimdi bir şeylerin farklı olduğunu fark etmiş olmalıydılar. Jimin ve Jungkook'un sahip olduğu şeyin farklı olduğunu.

Ailesine gay olduğunu söylemek Jungkook için çok zor olmuştu- ilk itiraf üniversitenin ilk yılında ortaya çıkmıştı. Annesi ve üvey babası bu konu hakkında fazla konuşmak istememişlerdi fakat bunu reddetmemişlerdi de. Onu kabul ederek ona bir iyilik yapmış gibi görünmelerine rağmen bu Jungkook'u rahatsız ediyordu. Öte yandan babası oldukça güçlü ve olumsuz bir tepki göstermişti ve sıklıjla bir araya gelmediği üvey annesi de olanları aşması gerektiğini söylüyordu. Jungkook ona destek çıkmasını beklemiyordu, hala pek fazla yakın olmamalarına (ya da gerçekten iyi anlaşamalarına) rağmen babasıyla uzlaşmalarında yardımcı olmuştu.

Jungkook dairesine geldiği an kanepeye çöktü, oldukça yorgundu. Bugün ailesiyle birlikte bir dramaya katılmayı gerçekten hiç istemiyordu. Aynı zamanda biraz Jimin'in aile yemeklerinin ne kadar rahatsız olduğunu -özellikle üvey kardeşleri ve diğer önemli kişilerin dahil olduğu, bir buçuk saat boyunca bir araya arada olacağı ailenin her iki tarafını- gördüğünde nasıl bir tepki vereceğinden endişeliydi, siktir. Birisi gözyaşları içinde olayın sonlanmasına neden olduğunda tartışma bir şekilde patlak verecekti ve Jungkook buna gerçekten dahil olmak istemeyecek, Jimin'i karmaşanın içinden tutup çıkaracaktı. Jungkook ceketini silkerken iç çekti.

Kendini duş almaya ve giyinmeye zorladı, saçlarını Jimin'in dairesine ulaşana kadar aceleyle düzeltti.

"Hey," Vanilya gibi kokan Jimin'i öpmek için eğilirken gülümsüyordu. Dudakları çok yumuşak ve sıcaktı, Jungkook akşam yemeğinde acı çekmek yerine Jimin'e yapabileceği şeyler hakkında düşünmemeye çalıştı.

"Hey," Jimin elini onun içine kaydırdı. "Yorgun görünüyorsun. Uzun bir gün müydü?

Jungkook onaylamak için yalnızca inledi. "Benimle anlaşmak isteyen bir çift vardı, iş meselesi. Beni kuşkulandırdı, bu konu hakkında bazı şeyler tuhaftı bu yüzden kabul etmedim ve daha sonra sanki zengin olmalarının benim için önemli olabileceğini düşünerek daha fazla para ile rüşvet teklif ettiler. Böyle insanlardan nefret ediyorum." Aniden duraksadı ve gözleri gözlerini kırpıştırıp zor günleriyle oldukça ilgili görünen Jimin'e çarptı. "Yani... ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?"

Jimin anlayışla gülümsedi. "Ben de öyle insanlardan nefret ediyorum."

Jungkook bir rahatlama ile iç çekti. İnsanları kategorize etmeyi bırakmak için elinden geleni yapıyordu, özellikle de yıllar önce Jimin'e ne kadar zarar verdiğini hatırladığında, ama yine de gözden çıkardığı zamanlar vardı. Ne zaman bunu yapsa havadaki gerginliği yok etmek ve sessizce yuvarlanmalarına izin vermek isterdi.

You Broke My Heart • Jikook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin