Four Daisy

337 34 2
                                    



Sarışın çocuk papatyaların ortasında, öylece oturuyordu.

Annesiyle olan kavgasından sonra okula o halde koşarken düşünebildiği hiçbir şey yoktu. Kendisini bomboş hissediyordu.

Çok fazla sorunları olan birisi değildi.
Ancak eskimiş yaralar da acıtırdı insanın canını.
Annesiyle yedikleri akşam yemeğinde konu babasına gelmişti. Annesi babasını aşağılayan ya da yücelten biri değildi ancak onun hakkında konuşulmasından haz etmezdi. Jimin ona da hak veriyor ve bu konuları uzun zamandır açmıyordu.
Ancak dün işler sandığından çok daha farklıydı.

"Bilmediğim birisiyle aynı evi paylaşmam."

"Tek başıma ne kadar zorlandığımı bilmiyormuş gibi konuşma Jimin, işleri zorlaştırmak zorunda değilsin."

"Sevmediğin birisiyle yüklerini paylaşmak için evlenmene gerek yok, sana yardım edebilirim bir iş görüşmesine gideceğim zaten."

"Senin yapman gereken tek şey okumak! Senin çalışman gerekmez."

"Bunu yapabilirim! İkisini birden götürebilirim, bizim başkasına ihtiyacımız yok!"

"Hayır çalışmayacaksın!"

"Bir insanla evlenirken illa aşık olman da gerekmiyor üstelik. Karşındaki kişi düzgün ve kariyer sahibi birisiyse de uyuşabilirsin. Aşk sonrasında da gelebilir."

"Anne ne dediğinin farkında mısın sen, sana inanamıyorum. Bunları sen söylüyor olamazsın!"

"Yıllardır sana bakıyorum, bir başıma hem de. Sen benim oğlumsun elbette bakacağım ancak zorlanıyorum, beni anla Jimin"

"Sevdiğin için onunla değilsin ve sana yardımcı olacağı için beraber olacağım diyorsun. Razı gelmiyorum, onu sevmiyorsun bile. "

"Sevdiğim birisiyle oldum, sen söyle şu anda o nerede?"

"Aynı şey değil! Para için evlilik yapacağına en azından aşık olduğun için onunla evlenmişsin. Her sevdiğin gidecek diye bir şart yok, ayrıca.."

"Ayrıca ne?"

"Hiç düşünmüyor musun? Belki de o bizi isteyerek bırakmadı", belki de ba-"

"Yine o bir nedeni vardı da gitti zırvalıklarını duymak istemiyorum artık. Artık çocuk değilsin, kendini kandırmayı bırak ve kabullen. O gitti, bizi bıraktı, onun umurunda bile olmadık! Bir kere arayıp sormadı, senin en önemli anlarında dahi yanında değildi. Başka bir kadına gitti işte bu kadar saf olma artık!"

"Hayır! Babam sırf başka bir kadın için ailesini terk edecek bir insan değil! Sen de biliyorsun, onu tanıyorsun. Böyle biri olmadığını biliyorsun ama kendi kafanda kurguladığın şeyler yüzünden onu arama zahmetine bile girmedin!"

"Pekala. O halde eğer benim eşim olacak insanı kabul etmeyeceksen bugüne kadar sevgimi, ilgimi senden mahrum bırakmayan ben, artık olmayacağım. Sen de seni o çok önemseyen babanın yanına rahatlıkla gidebilirsin."

"Sırf o adamı kabul etmiyorum diye bana bunu yapamazsın!"

"İzle ve gör o halde. Yarın burada olacak ve ona düzgün davranacaksın! Senin hareketlerin nasılsa bende sana ona göre davranacağım. Benim hayatımdaysan benim kurallarım geçecek!"

Bir hıçkırık.

"Merhabalar, içeri gelin lütfen."

"Jimin misafirimize merhaba de."

Daisy Days | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin