Daisy Days | Jikook

Nine Daisy

Boşlukta hissediyordum.

Bu hissi bilirdiniz.
Hayatınızın en güzel zamanlarını yaşadığınız sırada bir anda kader, güzel şekilde kapanmış olan o can acıtıcı boşlukların aslında kapatılamayacağını gösterirdi.
Ne kadar kapanırsa kapansın asla onların çukur olduklarını ve yok edilemeyecekleri gerçeğini yüzünüze vururdu.

"Birine bu kadar bağlanmanın" cezasını keserdi.

Ve siz buna engel olacak gücü bulamazdınız. Çünkü o güç sizden çoktan alınmış olurdu.

                              🌼🌼

"Hey, bir sorun mu var?"

Evet. Vardı.
Geçirdiğimiz o bana cennet gibi hissettiren her şeyden sonra Jungkook ortadan kaybolmuştu.
İki haftadır okula gelmemekle beraber, aramalarıma, mesajlarıma geri dönmemişti bile. Bu o kadar can yakıyordu ki yeniden birisine güvenmek beni başladığım yere döndürüyordu.

Hayalkırıklığı.

Dönüp dolaşıp beynimde ne yaptığımı düşünüyordum, nerede yanlış yapmıştım?

"Jimin, anlat bana."

Dalgınca gözlerimi Hoseok'a çevirdim. Bana şevkat ve endişe arası bir ifadeyle bakıyordu. Farkına bile varamadan iki haftanın hıncını alırcasına gözlerimden birer birer yuvarlanmaya başladı üzüntüm, hayalkırıklığım, özlemim..
Anında kollarıyla beni sıkıca sarmış ellerinden birini saçlarıma çıkarıp okşamaya başlamıştı. Hıçkırmak istiyordum ama boğazım düğümlenmişti.

"Onu öldüreceğim."

"H-hoseok!"

"Kör değilim Jimin, hele ki seni tanımıyor hiç değilim, onunla ilgili olduğunu biliyorum."

Elbette biliyordu. Beni sıkmamaya çalışması bile bunu gösteriyordu. Fazla bile dayanmıştı.

"Ne yaptığımı..ne yaptığımı bile bilmiyorum!"

"Ben biliyorum."

"Ona güvendin Jimin."

                          🌼🌼

"Dediğinizi yaptım Bayan Park, verdiğiniz sözde duracaksınız."

"Güzel, anlaşmış olmamız Jimin'in yararına."

Genç olan bir süre kısık şekilde kıkırdadı ve elindeki sigarayı yere atıp üstüne bastı.

"Oğlunuza yararı olduğunu düşünüyorsunuz."

Kaşlarına kaldırıp alayla baktı.
"Onun mutluluğunu elinden alarak, bizim mutluluğumuzu kullanarak?"

"Bunu yapmamın tek sebebi babanla evlenecek olmam değil Jungkook."

"O halde Jimin'in üstünde hakimiyet kurmak?"

Orta yaşlı kadın siyah buklelerinden birini arkaya savurdu.

"Jimin'in pis bir homo olmasını kaldıramam, nihayetinde o benim kanımdan."

"Şimdi aranızdaki farkı daha iyi kavrayabiliyorum."