💫

77 3 1
                                    

Jeon Jungkook bugün farklı bir heyecanla annesinin dizlerine yatıp konuşmaya başladı "Anne bugün birine çok farklı şeyler hissettim. Bu sana hissettiğim derin duygularımdan daha farklıydı. Çünkü sen zaten benim hayatıma dahilsin ama o değil ve ben onu hayatıma dahil etmek istedim bugün. Onu gördüğüm anda hafızamdan anılarım silindi, bildiklerimi unuttum sanki. Ve silinenlerin yerini onun beyaz teniyle müthiş derecede uyumlu olan siyah saçları aldı. Ağzımı açıp konuşmak istedim, onunla birkaç kelam etsek fena olmazdı diye düşündüm ama ben bildiğim kelimeleri dahi unuttum. Bütün sesler bir uğultuya dönüştü. Sadece onun sesini duymak istedim ama hayır onun sesi bile uğultuya dönüşmüştü. Aşk bu mu anne? Aşk, sevdiğinin sesini bile duyamamak mı?
Sonra aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi kapamak istedim ama ben düştüm anne. Hayır taşa falan takılmadım, ayaklarım birbirine de dolanmadı ama sanki yer ayaklarımın altından çekiliyormuş gibi hissettim. Dünya sanki başıma yıkılıyormuş gibiydi. Bu yüzden düştüm hem de ayaklarının, onun ayaklarının önüne. Aşk bu mu anne? Aşk, onu gördüğünde ayaklarının altından yerin çekildiğini hissetmek mi?
Beni elimden tutup ayağa kaldırdı. İyi olup olmadığımı sordu fakat ben yine ayakta duramıyordum. Bunu fark edince beni hemen yanımızda duran banka oturttu. Önüme diz çöküp ciğeri yırtılırcasına öksüren beni sakinleştirmeye çalıştı. Ağzımdan akan kanı görünce çok endişelendi. Benim de endişelenmem gerekirdi fakat belki de aşk böyle bir şeydir. Dizlerimdeki yara, ağzımdan akan kan ve ciğerlerimdeki o acı aşktır. Anne bu saydıklarım aşk mı?"
Doktor Kim NamJoon, JungKook'u kapıya yaslanmış bir şekilde dinliyordu. JungKook'un odası hayalinde oluşturduğu ve onu Park Jimin diye adlandırdığı genç adamın çizimleriyle doluydu. JungKook gününün büyük bir çoğunluğunu onları çizmek için harcıyordu. Sürekli bir gün onunla tanışacağına dair şeyler söylüyordu. Park Jimin ile asla tanışamayacağını, onun bir hayal ürününden ibaret olduğunu bilen NamJoon olanları dinledi. Kapının dibindeki ayaklarını JungKook'a doğru ilerletti. Doktorunu fark eden Jungkook annesinin dizlerine koymuş olduğu başını kaldırdı. "Annem bana ne zaman cevap verecek Doktor Kim?"
"Annen sana cevap veremeyecek Jeon."
"Daha önce de Park Jimin ile asla tanışamayacağımı söylemiştiniz?" Jungkook bunu söylerken yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirmişti.
"Park Jimin ve annen... JungKook onlar gerçek değiller. Senin Park Jimin olarak gördüğün kişi hastanemizin bir hemşiresi, annen olarak hayal ettiğin şey ise senin her akşam büyük bir zevkle çaldığın kahverengi piyanon. Ve son olarak Jeon, yaşadıklarının hiçbiri aşk değil, o yaşadığın hisler senin her sabah düzenli olarak içtiğin ilaçların yan etkileri. Jeon, sen iyileşmeyi reddettiğin hergün o ilaçları içeceksin ve ölüme bir adım daha yaklaşacaksın."

aware ♧ jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin