Selam kankiler :D Okunma sayısı hergün gittikçe artıyo umarım böyle devam eder :D Neyse fazla uzatmıyorum iyi okumalar :D
Multimedia : Ela ve giydikleri
Sabah çok yorgun ve halsiz bir şekilde uyandım. Dünün yorgunluğunu hala atlatamadım galiba. Zaten eve gelir gelmez yatmıştım ama hala halsizim. Saate baktığımda 07.30 du yani baya erken kalkmışım o kadar halsizlik ve yorgunluğun üzerine. Neyse. Eda'yı uyandırmamak için sessizce yataktan kalktım ve banyoya girdim. Soğuk buz gibi bir duş aldım böylelikle kendime geldim. Sarı saçlarımı dümdüz bırakıp saldım. Üstüme beyaz salaş bir bluz altıma kot şortumu giydim. Kahverengi çantamı alıp beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Hafifçe makyaj yaptım. Son olarak güneş gözlüğümü alıp evden çıktım.
Mis gibi havayı içime çektim. Sabahları harika oluyordu. Her yer sessizdi. Ben bu saatlere bayılırım. Çünkü insan en fazla bu şekilde sessiz bir ortamda huzur buluyor. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Evimizin yakınlarında ormana benzer yeşillik bir alan vardı oraya doğru yürüdüm. Bir süre sonra hiç görmediğim bir yerdeydim. Her yer yemyeşildi. Bu yeşillik alanın ortasından minik incecik bir şelale akıyordu. Tek kelimeyle MUHTEŞEMDİ. Çimlerin arasına uzanıp suyun çıkardığı sesi dinlemeye başladım. İnsana huzur veriyordu. Veee her zaman yalnız kaldığımda aklıma bütün saçmalıklar hücum ediyor. Mesela su anda nedenini bilmediğim halde Ayaz'ı düşünüyorum. Peki ama neden?? Bunun cevabını bildiğimi hiç sanmıyorum. O benim sadece arkadaşım başka ne olabilir ki. Ama o gün neden odama girdi ve hangi sürprizden bahsetti hiç anlamadım. Durduk yerde ne sürprizi ki bu? Offf kafam çok karışık!?! Cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım. Saat 08.30. Ben buraya geleli tamı tamına bir saat olmuştu. Zaman ne çabuk geçti anlamadım. Yavaşça yerimden kalkıp oturur pozisyona geçtim. Bağdaş kurup gözlerimi kapattım. Derin derin nefes aldım. Dünkü olaydan sonra biraz temiz havaya ihtiyacım vardı. Biraz daha böyle kaldıktan sonra ayağa kalktım ve eve doğru yürümeye başladım.
Bu arada artık burası benim kafamı dinlemek istediğim MEKANIMDI.
Evden içeri girdiğimde herkes uyuordu. Sessizce mutfağa geçip harika bir kahvaltı hazırlamaya başladım. Tabağa domates ve salatalık (namıdeğer hıyar asdasd :D ) doğradım. Peynir zeytin ne varsa masaya koydum. Son olarakta masaya portakal suyunu koydum. Şöyle bir bakınca bence gayet güzel duruyodu. Yukarıya Eda'yı uyandırmaya çıktım.
"Eda canımm hadi uyan." Eda sağa sola bir döndü ondan sonrada gözlerini araladı.
"Tamam kalktım." Eda da giyinip yüzünü yıkadı. Beraber annemlerin odasına girdik. Yataklarının üstünde hafif hafif zıplamaya başladık. Sonrada son gücümüzle bağırmaya başladık.
"Anneeeee!?!? Babaaaa!?!? Hadi kalkın kahvaltı hazıııırrr!?!?" Babam öyle bir korktuki birden sıçrayınca yataktan düştü.
"Ahhhh belimmm ovvv!!"
"Kızlar noluyo burda ne bağırıyosunuz babanızın yerde ne işi var?"
"Şeyyy anne ben kahvaltı hazırladımda Eda'yla sizi uyaralım demiştikte... Özür dileriz." Babam yarı sinirli yarı sevecen bir şekilde
"Ah kızlar ah hiç büyümiceksiniz de mi ah ahh!!" babam böyle değince Eda'yla hayır anlamında kafamızı salladık. Onlar da tabii bizim bu halimize güldüler.
_________
Hep beraber kahvaltı yapıyoruz. Bbamın kızgınlığı geçti. Zaten hiç kıyamaz bize sanırım bende bu yönünden yararlanıyorum eheheh. Ama napıyım zaten çok az görüyoruz onu sürekli çalışıyor. E hazır onu bulmuşken biraz(!) şımarmanın kimseye bir zararı olmaz. Annem, Eda ve babam hazırladığım kahvaltıyı çok beğendiler. Annem bana dönüp konuşmaya başladı :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maceraperestler
HumorBirbirinden güzel iki genç kız… Biri çok inatçı, diğeri ise oldukça saf… Peki, yeni okul ve yaşamlarında onları neler bekliyor dersiniz? Bu ikizlerimizin maceralarını okumaya var mısınız? Eğlenmek ve gerçek komedi görmek istiyorsanız işte, MACERAPER...
