25.Bölüm "Veda"

311 23 6
                                    

Bölüm geç geldi biliyorum, bu yüzden sizden özür diliyorum. Bu arada yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz. Kitabı erken bitirmek istiyorum. Neyse fazla konuşmayayım. Keyifli okumalar :D


Sabah Eda'nın zorlamaları ile kalktım. Tüm gece düşüncelerle boğuşmaktan uyuyamamıştım. Sabah 6 gibi uyuyakalmıştım ve okula gitmek için 7 de uyandırılıyordum. Ah, hadi ama sadece 1 saat uyku ile nasıl durmamı bekliyorlardı ki?! Mecburi olarak formalarımı giyip mutfağa yöneldim.


"Ela neyin var kızım? Gözlerin mosmor olmuş."


"Yok bir şey, sadece uyuyamadım o kadar."


"Anlarım ben, hadi söyle kızım ne oldu?"


"Ya yok dedim, ne diye üsteliyosun! Yemiyorum ben, size afiyet olsun."


Çantamı ve montumu alıp hızla evden çıktım. Sabah sabah agresifliğim üzerimdeydi. Tam bu sırada Ekin ile karşılaştım. Harika(!) daha ne kadar "Ne oldu?" sorularına maruz kalacağım acaba?


Tam Ekin'in yanından geçerken kolumdan tutup durdurdu.


"Sakın ha ne olduğunu sorayım deme, sinirlerim tepemde."


Ekin başını onaylayarak yanımda sessizce yürümeye başladı. Bir süre bu şekilde devam ettik. Ama ben daha fazla dayanamayıp ona sarılarak ağlamaya başladım. Ne zaman öfkelensem ardından ağladığımı bilen Ekin hiçbir tepki vermedi. Sadece saçlarımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalıştı.


"Ayaz... taşınıyormuş. Ankara'ya gideceklermiş. Neden bu kadar üzüldüğümü bilmiyorum ama içimde bir yerlerde gitmesini istemeyen bir taraf var."


"Anladım." tek söylediği bu oldu. Sanırım o da ne diyeceğini bilmiyordu. Kendime gelince tekrardan yürümeye başladık. Okula geldiğimizde sıkıntılı bir şekilde sınıfa girdim. Eda benden önce gelmiş, sırada oturuyordu. Yanına oturduğumda meraklı meraklı bana baksada tek bir kelime etmedi. Açıkçası bu da benim işime geldi. Ders Edebiyat'tı. Yani istediğim kadar uyuyabilirim demek oluyordu. Hoca içeri girip hemen ders anlatmaya başladığında başımı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım. Bu sırada telefonumun montumun cebinde titrediğini hissettim. Hocaya çaktırmadan sıranın altından telefonun ekranını kaydırdım. Ayaz'dan mesaj gelmişti.


Kimden: Ayaz


Okul çıkışı sahilin oraya gelir misin?


İyi ama neden çağırıyordu ki şimdi? İçimde bir sıkıntı oluşmuştu. Ben sahile üzgün veya kırgın olduğum zaman dinlenmek amaçlı giderdim. Ya şimdi de bir şey olursa diye tereddütdeydim açıkçası.


Kime: Ayaz


Bir sorun mu var?


Merakımı gidermem lazımdı ya da kötü bir şey olup olmadığını bilmek istiyordum. Telefon tekrardan titreyince hemen mesajı açtım.

MaceraperestlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin