2.Bölüm "İnatçı"

2.2K 55 3
                                    

Multimediada Sena var :D

Sabah annem uyandırmadan kalktım ve Eda'yı da uyandırdım. Bu sefer ondan önce davranıp ben banyoya girdim. Sarı saçlarıma şekil verip okul kıyafetlerimi giydim. Eda da benden sonra banyoya girdi ve aynı o da benim gibi sarı saçlarına şekil verip okul kıyafetlerini giydi. Eda'yla aynı olmak hoşumuza gidiyor. Bazen annem ve babam bizi karıştırıyor. Bu duruma artık ikimizde alıştık. Aşağı inip kahvaltımızı yaptık ve annemden okul çıkışı için izin aldık. Okula geldiğimizde dersleri sıkıcı da olsa dinledik. Tenefüste Ayaz yanımıza geldi. Okul çıkışında Sena, Güven, Eda ve ben bir yerlere gidicektik. Ama Güven Ayaz'ı da çağırdı. Ayaz önce :

"Yok yaa ben gelmiyim siz gidin." dedi. Tabii bende hemen atladım:

"Güven bak Ayaz gelmek istemiyomuş işte ısrar etme hem isabet olur." Ben böyle söyleyip Ayaz'a ölümcül bakışlar attım. Hiç ısınamadım ben bu çocuğa. O da bana inat "Aslında hiç fena olmaz yaa hem eğlencekmişiz gibi duruyo tamam bende geliyorum." dedi. OFFF!! Sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Okul bitiş zili çaldığında sınıfta sadece ben ve Ayaz kalmıştı. Eda, Güven ve Sena önceden çıkmışlardı. Tam sınıf kapısından çıkarken kolumdan birisi sertçe tuttu. Kafamı çevirdiğimde Ayaz'ın alaylı ve biraz da sinirli yüzü karşımdaydı.

"Ne yapıyosun sen yaa bırak kolumu pislik!!"

"Tamam sakin ol sadece bana neden böyle davrandığını sormak istiyorum."

"Sananeee yaa!!! Ben kime nasıl istersem öyle davranırım anladın mı !!"

"Hayır anlamadım!!"

"Off ne kadar inatçısın sen yaa!! Defol git!?!?"

"İnatçı haaa peki Ela ama bunun nedenini eninde sonunda öğrenicem. Ayrıca sensin inatçı da."

Kolumu hızla ondan kurtardım ve Edaların yanına gittim. Ayaz beyde arkamdan geldi. Aklıma güzel bir fikir gelmişti.

"Arkadaşlar siz okulun karşısındaki parkta beni bekleyin ben hemen gelicem."

Bizimkilerin yanından ayrılıp yakınlarda bulunan markete daldım ve yiyecek - içecek şeyler aldım. Parayı ödeyip marketten çıktım ve parka gittim. Şelalenin yanında bulunan çardakta oturuyorlardı. Hemen elimdeki poşeti açtım ve yiyeceklerle içecekleri çıkardım. Hepside şaşkın şaşkın 'napıyo lan bu' dercesine bana bakıyolardı. Onları tınlamadan çıkardığım yiyeceklerden yemeye başladım.

"Ne bakıyosunuz yaa yesenize alın size piknik işte!" dediğimde gülerek karşılık verdiler. Onlar da ben böyle söyleyince yemeye başladılar.

"Maşallah hayatınızda hiç mi yemek görmediniz acaba? Boğulcaksınız olum hayvan gibi yiyorsunuz biraz yavaş yaa." Ben böyle deyince Ayaz Bey(!) hemen söze atladı:

"Sen bize söyleyene kadar kendin biraz yavaş ya asıl sen boğulucaksın."

Ayaz'a sadece göz devirerek baktım. Yemeklerimizi  yedik içeceklerimizi içtik ve eşyaları topladık.

 Artık hava kararmaya başlamıştı ve bizimde eve gitmemiz lazımdı.Güven ve Sena beraber gitti. Bizde Eda ben ve Ayaz kaldık. Ayaz bzi eve bırakmayı teklif etti. Ben tam ağzımı açmıştım ki Eda kabul etti. AH EDA AH!!  Ayaz kapının önüne kadar bizi bıraktı. Ben ne olduğunu bile anlamadan ikimizinde yanağından öptü ve "Görüşürüz prensesler :D" dedi. Arkasını dönüp giderken "Bize prenses deme!!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Hiç umursamadan yürüyüp gitti. Eda da verdiğim tepki karşısında bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Onu umursamadan hemen odama çıkıp kendimi yatağa attım. Tam gözlerimi kapatmıştım ki telefonumun mesaj sesiyle gözlerimi açtım.

Kimden: Gizli numara

-Fazla rahatsın bunu sevdim ;)

MaceraperestlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin