Maceraperestler

3.Bölüm "Gizli Numara"

Kimden : Gizli Numara

-Fazla rahatsın bunu sevdim ;)

Acaba bu numara kime ait? (eksiler gizli numaranın artılar ela'nın)

+Sen kimsin?

-Hmm sanırım bunu söylemeyi şimdi düşünmüyorum :D

+Söyle!! Kimsin!!

-Oww baya sertiz bakıyorumda tamam biraz düşün bakalım :))

Kim olabilir ki acaba? Hem benim rahat olduğumu nerden biliyo ki? O zaman bu yanımda bulunan birisi. Hmmm kim olabilirr, kim olabilirr, kim ola- AHH!! Tabi yaa Ayaz manyağı kesin. İyide o benim telefonumu nerden bulduki?

+Ayaz manyağı sensin de mi?!?!

-Dırırırıt dırıtt doğru cevap Ela Hanım :)

+Sen nasıl buldun benim telefonumu?!?!

-Sen tıkınmakla meşgulken telefonunu ödünç aldım diyelim ;)

+Sen ne hakla benim telefonumu alırsın bee?!?! Kimse sana bu hakkı vermezz anladın mı beni!! Gerçi beni anlamanda zor yaa çünkü sende BEYİN YOK!?!?!

-Hopp yavaş olunuz lütfen Ela Hanım size hiç yakıştıramadım lütfen aaaa :D

+Bana Ela Hanım falan deme!?!? Ayrıca ne halin varsa gör seninle uğraşamicam BEYİNSİZ!!!

Cevap vermesini beklemeden telefonumu kapatıp yatağımın kenarına koydum. Eda'ya baktığımda çoktan uyumuş 18. rüyasına geçiş yapmış bile. Bende yatağa gömülüp gözlerimi kapadım.

Sabah annem avazı çıktığı kadar bağırıyordu yinee "Kızlarr hadi kalkın okula geç kalmayın!?!?"

"Annecim benim canım annem ben sana demedim mi bağırmana gerek yok diye hıı ha güzel annem niye yırtınasıya kadar bağırıyosun ki!! Tamam bak kalktık işte!!" (Bu arada Ela buraları dişlerini arasından tıslayarak (boğa misali ahahahaa :D ) söylüyo.)

"Aman yaa tamam size de iyilik yaramıyo hıh."

Annem dudağını sarkıtınca kıyamadım gittim yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. O da hemen yumuşadı tabii. Bizi kıskanan Eda da hemen yanımıza gelip bize sarıldı. Ayy ben çok seviyorum bunları yaa valla tabii babamıda seviyorum ama erkenden gittiği için işe onu pek göremiyorum. Babamın kendine ait bir holdingi var. Yani aslında dururumuz iyi. Zaten evimizde 3 katlı bahçeli çok güzel bir ev. Eda ile genelde yazları bahçede dururuz. Amaann her neyse. Bugün şu Ayaz meselesini çözmem gerekiyo...

Sınıfa girdiğimde Ayaz'ı kolundan tuttuğum gibi dışarı çıkardım. bana alaycı bir şekilde bakıyordu. Tabii buda benim sinirlerimi bi hayli bozdu.

"Ya sen ne yapmaya çalışıyosun?!?! Numaramı almalar, mesaj atmalar, ukala ukala konuşmalar!!"

"Hiiçç sadece birazcık eğleniyorum ne var bunda canımm."

"O zaman git kendine eğlenecek başka birisi bul!?!?!" deyip yanağına sertçe bir tokat indirdim. Ayaz şaşkın şaşkın bana bakarken yanından ayrılıp sınıfa geçtim. Bütün gün kendimi derslere verdim ve hiçbir şey yapmadım. Arkadaşlar dersleri Eda'yla kaynatmamızı istesede ben kabul etmedim.

Eve gelip odamıza çıktığımızda Eda :

"Ela ne oldu bugün neye canın sıkıldı?" diye sordu. 

"Şu Ayaz manyağı canımı sıktı yaa. Dün gizlice telefon numaramı almış. Sonra biz eve gelince bana mesaj attı böyle ukala ukala konuştu falan bende ona nedenini sordum bugün. O da sadece biraz eğlendiğini söyledi. Tabii bende bunu söyler söylemez bastımm yanağına tokatı. İşte böyle."

Beni şaşkınlıkla dinleyen Eda'nın ağzı çuval gibi kocaman açık kaldı. Sinek gircek şimdi ahahahaaa.

"Ohaa benden habersiz neler dönüyomuş meğer. Vay bee demek ben sormasam ikizine söylemicektin öyle mi? Vıy başıma gelenler bugünlerimi de görecektim aman aman lilililililiiiiii"

"Ay tamam Eda sus söyledik işte kızım adamı pişman etme yaa."

"Tamam tamam sustum hah şöyle gül biraz somurtma kzım yaa biz her zaman böyle eğlenceli, MACERAPEREST, deli dolu ve gülen olmadık mı şimdi niye somurtalım ki de mi ama?"

"Haklısın aslında oyşş teşekkür ederim canımm ikizim benimm."

"Ne demek canım Eda Hanım daima hizmetinizdedir efendim."

"Ahahahaaaa!!!"

Eda'ya kocaman sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Teşekkür ederim aşkımm benim seni çoook seviyorum yine moralimi düzelttin."

"Ne demek efem ne demek görevimiz."

Sonra Eda'yla beraber bir tane korku filmi seçtik. Cipslerimizi ve kolalarımızı alıp yatağa oturduk. Filmin ortalarına doğru Eda'yla biribirimize sarılmaya yada yorganın altına girip bakmamaya çalıştık. Eda birden yorganın altından çıkarak :

"Aman bee nesinden korkuyum alt tarafı sa- aaaaaaaaaa  Elaaaa geliyooooo!!!" diye bağırmaya başlayıp yorganın altına saklanıverdi. Bende filmi kapatıp Eda'ya kahkahalarla gülmeye başladım.

"Ahahahaaaa ed- ahahahaaaa çok komi- ahahaaaaa !!!"

"Ya ne gülüyosun salak korktum işte!?!?" deyip kafama yastığı geçirdi. Bende diğer yastığı alıp onun kafasına geçirdim ve böylece yastık savaşımız başladı. Yastıklar bir süre sonra harao olunca içindekiler çıkmaya ve odanın her yerine dağılmaya başladı. Bağrışlarımıza gelen annem odayı böyle görünce deliye döndü.

"Kızlar bu odanın hali ne böyle çabuk temizleyin burayı!?!?"

"Tamam anne." deyip dudağımızı büzdük. Annem bizi öyle görünce kıyamadı ve "Ama yinede anlaşılan çok eğlenmişsiniz." deyip sıcak bir tebessüm etti. Bizde kafa sallamakla yetindik. 

Odamızı tam bir saattir topluyoruz yaa baya bi dağıtmışız. Neyseki bitti aşağı salona geçip kendimizi koltuklara attık. Ohhhh!! Annem bizi böyle görünce soğuk soğuk limonata getirdi.

"Alın bakalım yoruldunuz."

"Teşekkür ederiz annecim."

"Afiyet olsun."

Limonatalarımızı içerken cebimdeki telefonum titredi. Mesajın kimden geldiğine baktığımda "Ayaz Manyağı" yazısını görünce kan beynime sıçradı. Offf ne istiyo bu yaa!!

Kimden : Ayaz Manyağı

-Aşağıya gel

+Emredersiniz efendim başka bi isteğiniz

-Elaaa sana aşağıya gel dedim!?!?

+Bende hayır dedim -_- 

-Peki o zaman ben gelirim ;)

+Ya tamam geliyorum offf :P

- :Ddd

Yukarı çıkıp kaymış olan tipimi düzeltip Ayaz beyin yanına gittim.