Bu olay birkaç hafta önce gerçekleşmişti...26 yaşındaydım. O gece 5 arkadaşımla birlikte New York JFK Hava alanındaydım. Hepimiz Floridadaki bir sahil evinde 1 hafta geçirmek için uçmak üzereydik. Uçağımıza biniş yapmadan önce hava alanında geçirmek için birkaç dakikamız daha vardı ve benim çok sıkıştığım için derhal tuvalete gitmem lazımdı. Her nedense hava alanı tuvaletinin kapısındaki işareti göremiyordum. Yani sanki silinmişti ve oldukça şaşkındım. Hemen sonra yakınımdan geçen bir görevliye yakınlarda çok da kalabalık olmayan bir tuvaletin olup olmadığını sordum.
Bunu sorduktan sonra görevli kadın önce gülmüştü ve ardından bunu normalde insanlara söylememesi gerektiğini fakat sonra eliyle ileride sol taraftaki kapıyı işaret ederek burayı geçmem gerektiğini ve merdivenler sayesinde aşağıya inilerek ulaşılan bir tuvaletin olduğunu söyledi. Ona çok kibar olduğu için teşekkür ettim ve sonra gösterdiği yöne doğru yol almaya başladım. Kapıya geldiğimde kimsenin buranın açık olabileceğini düşünemeyeceğinden emindim. İlerideki çok cılız bir şekilde aydınlatılmış olan koridora ulaşmak için önümde küçük merdivenler vardı.Koridor o kadar dardı ki , eğer iki insan yan yana geçmeye çalışsa birisi duvara yaslanmak zorundaydı.
Bir süre sonra tuvalet kapısını bulmuştum. Kapı çok ağır ve ittirilmesi oldukça zordu. Bir an sonra içeriye adımımı attım. İçeride ışıklar yanıyordu ve son derece pis görünüyordu. Buraya hiç kimsenin temizlik yapmak için gelmediği belliydi. Şuan bunu bahsetmek benim için biraz utanç verici olacak ama halka açık tuvalet alanlarına gittiğim zaman daima çevremde herhangi muhtemel birinin beni duyup duymadığını kontrol ederim. Diğer tuvalet bölmelerinin boş olup olmadığını kontrol ettikten sonra tekrardan birkaç saniyeliğine koridora geri dönüp her hangi birisi var mı diye her iki yöne doğru baktım. Koridorun solunda ve karanlık aydınlatılmamış bölümünde bir adam öylece dikilip bana doğru bakıyordu. Kısaca söylemek gerekirse bu rahatsız edici bir manzaraydı. Tek yapabildiğim şey kafamı tuvalet kapısından içeriye doğru beceriksiz bir şekilde çekip birbirimizi sanki hiç görmemişcesine davranmayı denemekti.
Tuvalet bölmesine girip bir dakika kadar bir zaman parmaklarımı öylece ısırmaktan ve kapının açılmasının korkutucu düşüncesini düşünmekten başka bir şey yapmamıştım. Ve kapı tabi ki de açılmıştı... Aman tanrım ne yapacağımı bilmiyordum! İçeriye giren adamın hemen yanımdaki tuvalet bölmesine giderken alt taraftan siyah ayakkabılarını görebiliyordum! Kapıyı kapamıştı ve içeride büyük bir sessizlik oluşmuştu. Herhangi bir fermuar ya da oturup bir şeyler yaptığına dair ses gelmemişti. Artık kontrol için gitmeme gerek olmadığını fark ettim ve bulunduğum tuvalet bölmesinin kapısını açtım. Tam bu sırada kapımın yukarısına doğru baktığımda adamın bana dikkatle ve korkunç bir yüz ifadesiyle baktığını gördüm. Çığlıklarım o küçük tuvaletin duvarlarında yankılanırken ben neredeyse kalp krizi geçiriyordum...
O lanet merdivenlerden yukarıya doğru hızlıca koşup kapıdan nefes nefese kendimi atıp çıktım ve belli etmeden normal bir şekilde arkadaşlarımın yanına doğru yürüdüm. Nefes nefese kalmıştım ve bunu kimse fark etmiş gibi görünmüyordu. Bunun utanç verici olduğunu düşündüğümden ve arkadaşlarımın herhangi bir şekilde benimle dalga geçmesinden endişelendiğimden onlara anlatmadım. Biliyorum bu şu anlık aptalca bir şey gözüküyor. Ardından hepimiz Florida yolculuğumuz için havalandık ve herkes iyi vakit geçirmişti. Tabi ki de o ürkütücü adamın düşüncesi o hafta her gece aklımdan bir an bile gitmemişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜRPERTİCİ KISA HİKAYELER
Mystery / ThrillerBU HİKAYELER UYKUNUZU KAÇIRACAK! Bu kitabımda ; yabancı kaynaklardan bulup çevirdiğim ve ayrıca bana ait olan kısa , gerçek korku hikayeleriyle siz okurlarımın karşısındayım.