ÜRPERTİCİ KISA HİKAYELER

PEŞİMİZDEKİ PSİKOPAT

Günlerden Cumartesiydi...Kız arkadaşım ve ben bu hafta sonunu eğlenceli bir hale dönüştürmek için haftalar öncesinden gezi planımızı yapmıştık bile. ikimiz de üniversite öğrencisiydik ve derslerin yoğunluğundan olacak ki ikimiz de son derece stres dolu hayatlarımızdan biraz olsun kurtulmak için kendimizi doğaya atmak ve huzur bulmak istiyorduk. Aylardan ekimdi. Sonbaharın getirdiği güzellikler tüm ihtişamıyla hissediliyordu. Havanın hafiften serin olması , yerlerdeki yeşilden turuncuya kayan yapraklar , kısa ve ince kıyafetlerden uzun ve kalın kıyafetlere geçen insanlar gibi...

Cumartesi sabahı erkenden uyanmıştık ve kız arkadaşım bir gün öncesinden hazırladığı piknik sepetini bana verdikten sonra arabaya doğru yola koyulmuştuk. Piknik sepetimiz,mangalımız,kamp eşyalarımız hepsi eksiksiz bir şekilde arabada yerini almıştı. İkimiz de son derece mutlu bir şekilde 2 gün boyunca şehrin dışına doğru uzanan ormanlarda geçireceğimiz dolu dolu 2 günü düşünüyorduk ve bunun verdiği hazla bir yandan son ses hareketli müzikler dinliyorduk. 3 saat kadar mesafe kat ettikten sonra hava iyice kararmıştı yani demek istediğim yollar tenhalaşmıştı ve sanki o vakit şehirde başka herhangi biri kalmamış gibi bir görünüm vardı. Şiddetli bir şekilde yağmaya başlayan yağmur ve son derece öfkeli şekilde çakan şimşekler durumu daha da ürkütücü bir hale koymuştu. Aşırı yağış görüş mesafemi oldukça engellemişti.

Tam bu esnada sevgilimin de tuvaleti geldiği ve şiddetli yağmurdan dolayı yakınlardaki bir benzin istasyonuna girmiştik. İstasyona yanaştığımızda kimsecikler yoktu ve saat gece yarısı 2.00'ı gösteriyordu. Benzinlik marketinin ışıkları da yanmıyordu. Ama terk edilmiş gibi de değildi. Markete gitmemiz lazımdı fakat hiç de güvenilir olmadığından kız arkadaşıma onun arabada kalmasının gerektiğini ve benim gidip önce birileri var mı diye kontrol edeceğimi söyledim. Bunu söyledikten sonra çok korkmuştu ve arabada yalnız kalmak istemiyordu. Biraz tartıştıktan sonra onu arabada tek kalmaya ve hemen döneceğime ikna ettim. Ardından hızlı adımlarla markete doğru yöneldim. Camı tıkladığımda önce kimse cevap vermedi. İstasyonun kapalı olabileceği ihtimalini düşünmeye başladım. Fakat bir benzin istasyonunun daima açık olması gerekmez miydi? Peki bu lanet yerde neden kimseler yoktu?

Tam kendimi bu sorular karmaşasında bulmuşken aniden kapıya doğru yaklaşan bir şey gördüm . Çok karanlık olduğu için gelen kişinin tipi belli olmuyordu fakat birisinin kapıya doğru yaklaştığını anlayabiliyordum. Yaklaşan şey her neyse kapıyı açmıştı. Saçı sakalı birbirine girmiş , beyaz tenli , şapkalı , yanağının üstünde gözüne doğru büyükçe bir yara izi olan ve sert görünümlü irice biri karşımdaydı ve oldukça sinirli bakıyordu.

" İyi geceler , neden ışıklar yanmıyo?" Açık değil misiniz ? dedim. Adam hiç bir tepki vermeden sinirli bir şekilde yüzüme bakmaya devam etmişti.
" Kız arkadaşım ve ben mümkünse tuvaletinizi kullanmak istiyoruz " dedim. Adamın yüzündeki ifade bu sefer anlamsız ve boştu. Ardından kafası ile arkama dogru duran arabanın içindeki kız arkadaşıma bakıp  pislikçe gülümseyerek tekrardan bana dönemüş ve  boş boş yüzüme bakmıştı öylece. Adam bir an sonra aniden arkasını dönerek kapıyı sertçe kapadı ve içeri doğru hızlı adımlarla gitti. Gerçekten bu tuhaf ve psikopatça görünümlü adam beni korkutmayı başarmıştı. Ama yine de kapıyı açmayı deniyordum. Fakat boşunaydı... İçeriden kitlemişti bile.. Kapının camına doğru yaklaşıp içeri baktığımda ise gördüğüm şey karşısında korkudan kesilmiştim.. Adam eline bir balta almış ve koşar adımlarla kapıya geliyordu...

Arkamı dönüp hemen arabaya doğru koşmaya başladım. Arabaya doğru giderken adamın kapıdaki kilide sertçe vurarak kapıyı tek bir hamleyle actıgını duymak beni hiç olmadığım kadar korkutmuştu . Bu piskopat belli ki kız arkadaşım ve beni öldürmek istiyordu..!