"Bir soru daha sorarsan eğer-"
"Ne olur ? Dövermisin ?"
Size kısaca özet geçeceğim: geldiğimizden beri yaklaşık 2 saat geçmişti hatta yemek yerken hiç kimsenin sesi çıkmıyordu. Herşey sakin ve normal giderken saçma sapan bir sebepten dolayı bu ikisi yeniden atışmaya başladı. Kendime, kahvaltının üstüne kahve iyi gider diye sipariş ettiğim ve bu ikisini daha uzun süre yan yana tuttuğum için, lanet ediyordum.
"Dövemem mi sanıyorsun ? Bir karış boyunla bana laf yetiştirmeye çalışacağına biraz daha yetişip gelsen iyi edersin. Belki o zaman iki yetişkin gibi atışabiliriz."
Ah tanrım... June bu söylenecek laf mıydı şimdi... hele ki söz konusu Jimin ise.
"Seni boyum kadar yerin altına gömerim pis varlık !"
Tam Jimin yanımdan kalkmış, karşımda oturan June' ye yönelmişti ki, kolundan tutup onu durdurdum. Gözleri gözlerimi bulana kadar öfkeyle bakıyordu, ama bana baktığında sakin davranması gerektiğini akıl etmiş olacak ki tekrar yanımdaki yerine oturdu.
"Kahveler de bittiğine göre en iyisi evlerimize gidelim ne dersiniz beyler ?"
"Ama daha baş başa kalamamıştık... bu salak bizi iki dakika bile yanlız bırakmadı..."
"Sensin salak ! Fasulye sırığı !"
Boyuna laf atması içinde kalmış olacak ki, Jimin laf sokmadan edemedi.
"Tamam lütfen didişmeyi bırakın artık. Seninle de akşam yemeğinde yeniden görüşürüz June, baş başa, ne dersin ?"
"Memnuniyetle."
Olumlu cevap aldığı anda Jimin' e bakıp pis pis sırıtıyordu- tabiki de ikisini de kolaçan ediyordum, gözden kaçırmaya gelmiyordu bu ikisi.
"Izninle, malum midem..."
Restorandan kalkmış, arabasının yanına gitmiştik. June bana işaret yapıp yeniden beni yanına yerleştirmeye çalışsa da anlaşılan o ki Jimin buna izin vermeyecekti.
"Midene de sana da..."
June söylene söylene şoför koltuğuna binerken ben de çoktan arka koltukda yerimi almıştım.
"Efendim ? Duyamadım da."
"Süt diyorum süt, denedin mi ? Kemikleri geliştiriyomuş öyle duydum."
Bu cidden iyi bir cevaptı tabi maalesef bende kendimi tutamamış, olabildiğince sessiz bir şekilde gülmüştüm. Ya da ben sessiz olduğumu sanıyordum.
"Benim kemikler yeterince gelişmiş olmasa da seninkileri kırabilecek kadar gelişikler, bunu da boş beynine kayıt etsen iyi edersin."
Bana laf sokmamasına şaşırmıştım açıkcası.
"Ayrıca Hei Ran hanım unutmayın ki sizde 1.61 siniz."
Hah işte acele ettim sonuç ortada...
"Jimin ve June, acaba bi mola mı verseniz, ben sizin atışmalarınızı izlemekden sıkıldım ama siz atışmaya doyamadınız."
Aslında atışmalarını çok eğlenceli buluyordum- sonuçta kavga gürültü olmadan laf sokuyorlardı birbirlerine.
"Emrin olur HeRa cım."
"Ne ? -cım ?"
Daha ben bile tepki veremeden benim yerime Jimin şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever Alone
FanfictionSenin yüzünden geceleri uyuyamıyorum, rüyalarıma giriyorsun ve ben uyanmakdan çok korkuyorum- koskoca dünya ama içinde sen yoksun. Neden beni bırakıp gittin ? Hani söz vermiştik birbirimize, hani hiç ayrılmayacaktık ? Artık yaşamakdan da korkar oldu...