💧1🔥

62 14 9
                                    

Mardin

Hayatımın en berbat gününü yaşıyorum. Mahfolduğum gün hayallerinin bitiş çizgisi olduğu gün. Mutsuz bir hayata başlayacağım gün. Bugün düğün günüm! Sevmediğim biriyle evleneceğim. Başkasını sevdiğim halde. Aşiret kızı olarak başka bir aşiretin oğluyla evlenecekmişim. Saçma! İnsan her yerde insandır. Ve insan sevdiğine beraber olmalıdır. Sevmediği birinin yanında değil!

Ve bunlara göz yuman annem karşımda ağlıyor.benimle dalgamı geçiyor?! Hayır yani madem ağlıyacaktın bu olanlara neden göz yumuyorsun o halde?!
'Anne olduğu  için olabilir mi?'

Ve bana laf sokmaya çalışan iç sesine en büyüğünden bir el hareketi çekip susturmayı başarabildim!

"Anneciğim ağlama lütfen" dedi ağabeyimin karısı Burcu yengem ve ekledi;
"Yağmur bir yere gitmiyor. Her istediğin zaman görebileceksiniz."

Annem elleriyle gözyaşlarını sildi."Elimde değil, kızımı böyle gelinlikle görünce..."

Ve tekrar ağlamaya başladı. Cidden ben burada ağlamaya çalışırken annemin gözlerimin içine bakarak ağlamaya devam etmesi bana hiç yardımcı olmuyor. Birden ayağa kalktım ve tam adım atacağım sırada annem bana nereye der gibi baktı. Ona kısaca;

"Lavaboya." Dedim. Ne! Kaçmayayım diye inanın ki lavaboya bile gelirler. Yani.... şey bir kaç kez kaçmaya çalışmış olabilirim o yüzden babam daha tedbirli davranıyor.

Lavaboya girer girmez gelinliğimi çekiştirdim. Hemen telefonun kilidini girip açtığımda Ali'yi aradım.

"Alo Ali! " Karşı taraftan hemen cevap geldiğinde rahatladım. Sesini duymak bile rahatlamamı sağlamıştı...

"Alo Yağmur! Sen iyi misin?" Dediğinde endişeli olduğu çok belliydi.
"Evet ben iyiyim de sen herşeyi ayarladım mı? Son dakika bir sorun falan çıkmaz değil mi?" dedim çünkü düğünden hemen önce Ali beni kaçıracaktı, İstanbul'a.

"Evet herşey hazır. Merak etme bir sorun çıkmaz, arabada hazır. Dediğim gibi uçakla değil arabayla gideceğiz. Yola uçakla nereye gitigimizi bulma şansları %99..."

"Kızım yardım edelim mi? İşin çok uzun sürer mi?" Annemin seslenişi beni telaşa sokarken Ali hattın öbür ucundan bana seslendi. "Yağmur, tatlım! Derin derin nefesleri al. Herşeyi belli mi etmek istiyosun? Ha güzelim?sakin...tamam mı?" Ali haklıydı hemde fazlasyla... Derin bir nefes aldım sanki herşey normalmis gibi;

"Yardıma ihtiyacım yok. Ben hemen geliyorum." dedim ve telefonu hemen geri kulağıma koydum.

"Ali benim kapatmam lazım, acil birşey olursa mesaj atarsın" der demez Ali'ye fırsat vermeden telefonu suratına kapattım. Telefonu gelinliğin arasınada saklayıp biraz sakinleşince kapıyı açtım. Annem tedirgin ediyor bana baktı. Yarım saat sonra aşağıya inmek gerektiği için Ali biraz elini çabuk tutsa iyi ederdi. Annemler aşağı inip beni yalnız bırakınca düşünceler beynine üsüşü verdi birden...

Evlenecegim adam bana aşıktı, ama ben ona değil. Okuyordum ben sırf evleniyorum diye okulumuzda dondurdular. O da benim zoruma ilerde ne olacağı belli olmaz. Onlara kalsa kocam olacak o adamın dizinin dibinden hiçbir yere gitmemeliyim. Ailemden o kadar nefer ediyorum ki. Beni hiç istemediğim biriyle evlendirecekleri için bana dokunmalarını bile istemiyorum. Bunlara ağabeyimin izin vermesi... Beni mahfediyor. Oysaki beni çok severdi. Yoksa yeterince beni sevmiyor muydu? Şimdiye kadar beni sevdiğini düşünerek bir hata mı yapmıştım? Peki o'da mı benden nefret etti?

Bir anda duyduğum tıkırtıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Sessizce tekrar duymak için bir kaç saniye bekledim. Acaba yanlış mı duydum diye düşündüğüm o an tekrar o sesi duydum. 'Tıkh'

Ses pencere den geliyordu. Cama doğru yavaşça yurudum. Pencereyi açtığımda dudaklarım gördüklerim karşısında yukarı doğru kıvrıldı. Ali gelmişti! Hemen eğilip ona el salladım. Benim yaptığım şapşallığı görünce gülümsedi. "Hadi atla seni tutacağım." Dedi Ali. Çok tatlı yağğ~~ ne o atla mi dedi bana? Olmaz! Çok...yüksek. evet çok yüksek.

"Ali delirdi mi? Çok yüksek nasıl atlayayım?!" Dedim korkuyla. Ali;

"Sen atla ben seni tutacagim. Hadi güzelim." dedi tekrar. Hayır atlayamadım benim yükseklik korkum var, olmaz! "Ali, ben korkuyorum atlayamam" dediğimde Ali sıkıntıyla yüzünü ovaladı ve tekrar;

"Sen bana güvenmiyor musun? Bak şimdi adamlar buraya gelmeden gitmemiz gerekiyor. Hadi ve güzelim atla." dedi Ali tatlı bir şekilde . Bakıslarım bir an yumuşayı verdi. Bana hep böyle bakarsa işimiz çok Vallahi.

"Tamam atlıyorum o zaman" dedim o da ellerini açıp benim atlamanın bekledi. Pencereye çıkınca keşke önce üzerimi değistirseydim. Boyle gelinlik ile olmuyor ya diye düşünmeden edemedim. Gelinliğin eteklerini ellerimle biraz topladıktan sonra gözlerimi kapatıp kendini boşluğa bıraktım. O boşluğa bırakmanın sebebi sonunun güzel olmasıydı... Bir iki saniye sonra Ali'nin kollarında gözümü açtım. Bana çok güzel bakıyordu. "Hemen şu tarafa" dedi beni indirdikten sonra ve elimi tutup koşmaya başladık.

"Duvardan atlayacağız" dediğinde kaşlarımı çattım. Nasıl yani bu gelinlikler mi? Atlayacağız yere geldiğimizde duvarın önünde kasaların üst üste konulup merdiven şeklini alması gülümsememe sebep oldu. Zeki çocuk!

"Neye gülüyorsun sen öyle?" Ali şüpheyle bana baktığında gülmemi durdurmak adına yanağımı ısırdım ve " Hiiiç" dedim. Ali tereddütle baktığında ona masumca baktim. Şimdi ona onu övdüğümü söylersem bir de onun egosu ile uğraşmak istemiyorum.

"Pekâlâ...öyle olsun. Önden bayanlar"
dedi gülümseyerek. "Teşekkür ederim beyefendi ama acele etsek iyi olur malum beni kaçırıyor sunuş" dedim cilveli bir şekilde. Sanki yeni aklına gelmiş gibi hemen eteğinin ucundan tutup çıkmama yardım etti. Duvardan atladığımda onunda atlamasını bekledim. Dış tarafta çalışıyor vaziyette duran arabayı görünce heyecanım kat kat daha da arttı. Sonunda kaçıyoruz!

***

Karnımın guruldamasını duyunca yanakların kızardı. Ali'ye göz ucuyla baktığımda sırıtıyordu. "Nasılsa kızardın ama" dedi gülerek. Anında kaşlarımı çattım. O benimle dalga mı geçiyordu? Neyse en iyisi konuyu değiştireyim.

" Ne kadar kaldı? Ben çok sıkıldım" dedim yanaklarını şişirerek.
"Daha var ama önce senin karnını doyurmak lazım" dedi. Aslında bir durum fena olmazdı beden dondurma.
"Dondurmamı unutma!" Dedim ona gulerek. Oda başını sallayarak;

" Tamam tamam dondurmanı unutmam" dedi ve ilerideki restorantta durdu. O sırada bende kafamdaki duvağı çıkardım. Şuan Kahramanmaraş dayız. Ve ben AÇIM!!

Ali'yi beklerken olanları düşündüm sonra ilerde olacakları. Başarabilecek miyiz diye düşündüm. En çok ona birşey olma korkusunu düşündüm...

Yiippiii ben geldimmmm. Bu hikayeyi EXO-TEMPO derdine yayımlamak istedim. Bugün yaklaşık 1,5 yıldır beklediğimiz comeback çıktı o yüzden çektiğimiz bütün sıkıntılara rağmen kazanmak beni mutlu etti🔥💧 eveet bugünün tarihini atın 02.11.2018 Yağmurla kalın...

Atesin SuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin