Biraz daha bekledikten sonra Ali elinde poşetlerle koşarak arabaya bindi. Elindeki poşetlerden birini aldığımda içinde tam istediğim gibi dürüm ve dondurma vardı.
Hemen elime dürümü alıp yemeğe başladım. Açlığım ilk ısırık da geçerken yavaşça rahatladığımı hissettim. Ağzım doluyken Ali'ye dönüp;
"Sönö sövöyöröm. Töşökkör ödöröm" dediğimde gülmeye başladı. Hemen ardından taklidimi yaparak;
"Böndö sönö sövöyöröm böşö döğöl!" Dediğinde azımdakini yutup kahkaha atmaya başladım. Yani Ali'nin deyimine göre gülüyordum. Ama bana sorarsanız anırıyorum...-.-
Ali'ye baktığımda bana baktığını görünce yanaklarım kızarmaya başladı. Bende diyorum ne eksik. Tabi ya! Yanaklarım kızarmasa olmaz. Aksi halde ayıp olur.
Buğra
"Çabuk onları bulun bana!" Diye adamlarına karşı resmen kükremiştim. Ama elimde degildi sevdiğim kadın ortalıkta yoktu ve ne kadar kabul etmek istemese de ikisi kaçmışlardı. Biliyorum beni sevmiyor ama sevmicek de değil. Sevmek zorunda!
O benim her şeyim. Ben onsuz bir hayat düşünemiyorum. Tam benim olacak derken elimden kayıp gidiyordu. Buna izin vermiyeceğim! O benim!
Yaklaşık dört saattir onların bulunmasını bekliyorum. Hala bir haber yok! Sinirle sandalyeye bir tekme attım.
Sinirimin alevleri coşarken "Böyle işi ben sikeyim! Nerede kaldı bunlar(?)" Bir anda kapı çalınca o sinirle "Gir!" Diye bağırdım .İçeri adamlarımdan biri girince bakışlarımı ona çevirdim.
''Söyle! Bir haber var mı!?''
Sert bir ses tonuyla dediğimde adamım gerilsede kendini toparladı. İçimde fırtınalar kopuyordu bir sürü düşüncede cabası...
''Ağam dediğiniz gibi onları bulduk'' dediği an hızla yanına ilerleyip yakasına yapıştım.''Nerdeler? çabuk söyle!'' korkuyla bana baktı ve kekeleyerek;
''Ağam m-maraşta br restaurantta görüntülenmişler. Orada ki adamlarımıza söyledik şuan onları almaya gidiyorlar'' dedğinde onları bulmamın verdiği rahatlığıyla ve kaçmalarının verdiği sinirle adamımın yakasını sertçe bıraktım.
''Söyle adamlara onları oyalasınlar, hiçbir yere gitmesinler.'' dedim cama doğru ilerleyip.
''Peki ağam, başka bir şey var mı?'' dedi adamım Ahmet
Benim için zor zamanlar yeni başlıyormuş gibi hissediyordum. Sanki onu hiç elde edemeyecekmişim gibi. Kalbimi daraltan bir şeyler var. Kimseye bahsedemediğim.
''Araba hazır mı?'' dediğimde bakışlarımı tekrar Ahmet'e çevirdim.
''Evet ağam araba hazır.'' dediğinde ona doğru ilerleyip elinde tuttuğu anahtarı elinden alıp hızlıca şirketten çıktım.Bu işi benim halletmem gerekiyor. Bu konuda kimseye güvenemem
yağmur
"Hadi gidelimmi?" dediğinde kafamı evet anlamında salladım.Biraz ilerledikten sonra Ali kaşlarını çattı
"Ne oldu? Bir sorun mu var?" dediğimde
"Evet arabanın lastiği patlamış" dedi. kaşlarımı çattım. Gerçektende bu bir felaket. Arabanin lastigi bize lâzım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atesin Suyu
ChickLitBu hikaye görebileceğiniz en güzel hikaye! Bu hikaye ateş ve suyun kul olma hikayesi. Başta töre gibi görünse de ortada başka ve şaşırtacak şeyler var. Bunun için sabredin. Sizde göreceksiniz. *** Demir korkuyla etra...