Şarkı: Zayn - Sia (Dust Till Dawn) Medya: Demir YILDIRIM
Ruhum tıpkı bir nar tanesi gibi parçalara ayrıldı ve her bir parça ayrı tabutlara konuldu. O karanlık ve nem kokan tabut ruhumda can bulan acıların ağırlıklarıyla kasıldı. Kazılan çukura konulan tabutlardan benim feryatlarım ve acı dolu haykırışlarımın sesleri taşıp bir su misali dışarı sızıyordu.
Artık bedenden ayrılmayı hevesle bekleyen bir ruh taşıyordum. Ruhumun dikenleri bedenime batıyor ve 'Artık sen mutlu olamazsın. Senin elinden her şeyini aldılar' diyordu
Aynadaki yansımam bana hiçbir şey ifade etmiyordu artık.Ellerime baktım sanki ellerime bulaşan kanı görüyormuşcasına. Alimin kanı... onu ellerimin arasından aldılar.
"Anne buğra yerine neden Demir ile evleniyorum?" dediğimde Annem aynadaki yansımama baktı. Onunda gözlerinde acı barınıyordu ama bunlarda onunda payı büyüktü.
"Kızım Buğra...öldü.Ali vurdu. " dedi.
onun ismini duyduğumda sesli bir şekilde yutkundum.''Demir, Buğra'nın ağabeyi ve biliyorsun töre gereği onun ağabeyiyle evlenmen gerekiyor. Ne kadar Demir ailesiyle görüşmüyor olsa da...''
Annemin bu sözleri beni meraklandırsada umursamamak daha sağlıklı bir karar olduğundan neden diye sormadım.
Son kez aynada kendime baktım.Beyaz kabarık elbisenin içinde tuhaf hissediyordum. Çünkü bu elbiseyi bizim düğünümüzde giyecektim.
"Hadi kızım aşağıda seni bekliyorlar"
dedi annem. İtiraz etmedim. Zaten ortada itiraz edecek bir şey kalmamıştı. Yavaşca ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Annem kapıyı açınca koridordan geçtim.Son kez...Son kez... havayı soludum.
Salona geldiğimde.Babam karşımda bekliyordu . Yanına ilerledim. Her ne kadar kızgın ve kırgın olsam da babamı belki de son görüşümdü. Bana her zaman prensesim diyen babam put gibi karşı tarafa bakıyordu. Sanki özellikle bana bakmıyordu.
Babam kolunu uzattığında derin bir nefes doldurdum ciğerlerime. Titreyen ellerimle koluna girdim.Bahçeye çıktığımızda Ağabeyimi gördüm,yengemin yanında duruyordu.
En çok ona kırgın ve kızgındım.Beni bu hallere getirmelerine izin vermişti. Yara almama göz yummuştu. Halbuki beni o kadar çok severdi ki, ben matematikten düşük not almayayım diye kaç kere bana o çok sevdiği testlerini vermişti. Ağabeyim için test kitapları her şeyiydi. Tabi o yengemi tanıyana kadardı...
Ağabeyim Mert bana doğru ilerledi. Babam kolumdan çıkıp bu sefer Ağabeyim koluma girdi.O an yaralarım içime doğru aktı yutkunamadım... Ağabeyimden ayrı bir hayat... bundan sonra ben kötülüklerden koruyarak kimsem kalmamıştı.
Bahçeden çıktığımızda kapının önünde onu gördüm.Siyahlar içinde giyinmiş beni bekleyen Demir YILDIRIM.
Tıpkı bir ölüm meleğini andıran yüzüne gölgeler düşmüştü. Sanki karanlığa o hükmediyormuş gibi. Ona bakmak istemiyordum. Ona her baktığımda Buğranın Ali'yi vurduğu anlar gözlerimin önüne seriliyordu.
Bakışları beni korkuturken gözlerimi kaçırdım.Ona doğru yaklaşırken tedirginliğim dahada arttı. Şimdi ne yapacaktım? Hiçbir fikrim yoktu. En iyisi akışına bırakmaktı. Belki ölümüm onun ellerinden olurdu kim bilir. Belkide ölü bir ruha kalp masajı yapmaya,onu yaşatmaya çalışırdı.
Tam karşısında durduk ağabeyim kolumdan çıktığında bu sefer o koluma girdi. Tedirgin adımlarla ilerledikçe avuçlarımın içi terliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atesin Suyu
ChickLitBu hikaye görebileceğiniz en güzel hikaye! Bu hikaye ateş ve suyun kul olma hikayesi. Başta töre gibi görünse de ortada başka ve şaşırtacak şeyler var. Bunun için sabredin. Sizde göreceksiniz. *** Demir korkuyla etra...