11 | Ben Seni Seviyorum!

2.7K 124 9
                                    


Gizem

Hızla oturduğum yerden kalkıp Cengiz'e doğru ilerlemek istedim fakat Emre beni kolumdan sertçe çekince yerimde sarsıldım. Sinirle göğsüne vurup kendimi geri çektim.

"Bunların hepsini Cengiz yapmıştı değil mi!?"

Emre'den cevap gelmeyince dişlerimi sıkıp omzundan sertçe ittirdim.

"Bunun hesabını fena ödeyeceksin."

Kolumu çekmeme rağmen beni bırakmadığı an var gücümle bacak arasına tekme atıp cebinden arabanın anahtarını aldım. O acıyla yere düşerken koşarak Cengiz'in gittiği yöne gittim. Çağlar ve Enes ile göz göze geldikten hemen sonra arabaya bindim. Hızla ilerlerken Emre arkamdan koşmaya başlamıştı ama hızımı arttırıp telefonumu aldım. Cengiz'i arıyordum fakat açmıyordu.

"Aç Cengiz, lütfen lütfen."

Birkaç defa üst üste aramama rağmen telefonunu açmıyordu. Salak Gizem! Hepsi senin yüzünden! Gidebileceğini düşündüğüm birkaç yer aklıma gelmişti, hepsine teker teker gidecektim. İlla ki bulacaktım onu.

-

Cengiz

Gizem'in evinin önüne geldiğimde durdum ve araban indim. Kaldırıma oturup ceketimi çıkardım. Her yer üstüme geliyordu sanki, başımı ellerim arasına aldım. Çatlayacak gibi ağrıyordu başım, yumruklarımı sıkmaktan avuç içlerim kanamıştı, saçlarım sinirden birbirine karışmıştı.. Düşününce, birine ilk görüşte çok fazla aşık oluyorsun bu aşk sevgiye dönüşüyor ki ona itiraf etmek istiyorsun özel olsun, unutamasın ve gülümsesin sevdiğin kadın istiyorsun fakat o tüm bunları başkası yaptı sanıp onun elini tutuyor. Dakikalardır tuttuğum göz yaşlarım ellerimi çözmemle serbest kaldı. Ağlamayı sevmeyen biri şimdi hüngür hüngür ağlıyordu. Aşk böyleydi işte, düşmem diyen biri düşer, ağlamam diyen biri ağlar, gülmem diyen biri güler, yaşayamam diyen biri yaşar, ölmem diyen biri ölür... Aşk böyleydi, insan aşık olunca anlardı ancak. Kalbindeki mutluluğu, hüznü aşkta beraber hissederdin ancak. Benim için aşk o'ydu işte. Onunla yaşamak, onun gözlerine bakarak ölmek istiyordum. Onunla gülmek onunla ağlamak, zor zamanında yanında olmak istiyordum. Oysa o Emre'yi istiyordu. Bu işi rekabetten ibaret bulan Emre'yi..

Yazardan

Gizem uzun bir süredir Cengiz'in gidebileceğini düşündüğü her yere bakmış ama hiçbir yerde onu göremeyince mecburen eve dönmüştü. Arabayı yavaşça boş bir yere park etti, olanlar aklına geldikçe gözleri doluyor, kalbinin acıdığını hissediyordu. Arabadan yavaşça indi ve ciğerlerine dolan temiz hava ile gözlerini kapadı. Birkaç adım sendeledi fakat toparlanıp evinin kapısına doğru ilerledi. Başını telefonundan kaldırdığında kaldırımda dağılmış halde oturan Cengiz'i gördü. Olduğu yerde durup öylece Cengiz'e baktı. Saçları karışmış, üstü dağılmıştı. Elinde çiçekle ona gülşmseyen Cengiz'den eser kalmamıştı. Gizem gözlerinin dolmasına engel olamadı. Onu bu hale getiren kendisiydi, sevdiği adamı bu halde görmesinin sebebi kendisiydi. Kendinden nefret etti sanki o an. Çocuklaşmıştı, kabullenmemişti Cengiz'i sevmeyi. Oysa ki birinin gözü ona değse kıskançlıktan çıldıracak gibi oluyordu, onunla göz göze geldiğinde bile kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu. Kendine itiraf etmenin zamanı çoktan geçmişti ama Cengiz'e itiraf etmek için henüz çok geç değildi. Biliyordu. Cengiz tanıdık gelen parfüm kokusuyla başını kaldırdı. Gelmişti. Karşısında öylece ona bakıyordu. Aşkın en saf haliydi, kokusundan tanımak. Tanımıştı, sevdiği kadının kokusu ona iyi gelmişti, birden toparlandığını hissetti. Yerden güç alarak ayağa kalktığında Gizem'in gözlerinin dolduğunu fark etti. Daha fazla ona bakarsa ağlayacaktı yine, biliyordu. Gözlerini kaçırdı.

"Sürprizi beğendin mi? Günlerdir bunun için uğraşıyorum."

"Cengiz, yemin ederim benim senin yaptığından haberim yoktu."

"Olsa ne olacaktı ki."

Cengiz omuzlarını kaldırdı, arabasına ilerleyip yaslandı. Aralarında hala mesafe vardı.

"Emre her zaman farklı senin için Gizem. Sen Emre'yle mutlusun."

Gizem birkaç adım ilerledi ve çantasını yere bıraktı.

"Ya ben senin gözünde neyim Cengiz? Sevgilinle kavga ettiğin zaman eğlendiğin bir kız arkadaş mı? Ya da öylesine beğendiğin bir kadın mı?"

"Sevgilim mi?"

Cengiz tek kaşını kaldırıp ona biraz daha yaklaştı.

"Anlamadım mı sanıyorsun? Saf değilim Cengiz. Havaalanındaki kız-"

"O benim ablam. Fatmanur. Uzun zamandır yurt dışında eğitim alıyor. Ben onu yıllardır göremiyorum. Haberin var mıydı?"

Gizem afalladı,

"Sen ciddi misin?"

"Aynı soruyu ben soruyorum sana şimdi, ben senin gözünde neyim Gizem? Senin için ne ifade ediyorum?"

"Cengiz bilmiyordum. Ne o kızın ablan olduğunu ne de o yemeği senin hazırladığını bilmiyordum. Beni bunlarla yargılama."

"Emre'nin elini tutmak istemeyen Gizem asla tutmaz, tanıyorum seni."

"Sadece elini tuttum diye mi tüm bu tavrın? Tutmak bile sayılmaz, dokunmak!"

"Bunu yapmasan bile Emre benden çok daha fazla şey ifade ediyor senin için Gizem! Kabullen artık, ben ikinizin arasındaki bir gölgeyim! Ama merak etme yakında çekileceğim."

"Hayır Cengiz hiçbir şey anlamıyorsun!"

İkisi de her cümlelerinden sonra birkaç adım yaklaşmıştı birbirine şimdi ise nefesleri karışacak kadar yakınlardı.

"Anlıyorum Gizem, kendini de beni de kandırma artık. Emre ve benim aramdaki fark-"

"Emre ve senin arandaki en büyük fark benim seni seviyor olmam!"

Cengiz dudaklarını açmıştı ki Gizem'in söylediği söz ile kalakaldı. Gözlerini bir an olsun onun yüzünden çekmedi. Doğruyu söylüyordu, bakışları anlatıyordu. Cengiz, aşık olduğu kadını ezberlemek ister gibi bakıyordu. Yavaşça dudakları kapandı, kalbindeki onlarca kelime dudaklarını bulamıyordu sanki. Gizem'in derin bir nefes aldığını hissetti. Cengiz ise sadece bir adım daha yaklaştı. Aralarında çok az bir boy farkı olmasına rağmen Gizem, Cengiz'in göğüs hizasına alçalmış gömleğinin omuz kısmından bir eliyle destek alıyordu.

"Ben seni seviyorum, seni sadece Emre'den değil etrafımdaki tüm erkeklerden daha özel kılan bu."

Cengiz sadece gülümsedi, bir eli omzundaki ince ele gitti diğer eli ise Gizem'in belini sıkıca kavradı. Şu an yapmak istediği sadece buydu, başka bir şey düşünmüyordu. Gizem'i yavaşça kendine çekti ve gözlerini ayırmadığı dudaklarla kendi dudaklarını birleştirdi. İkisi de anın büyüsüne kapılmıştı. Şimdi hiç ses yoktu. Kavga yoktu. Sadece aşk vardı. Sadece Gizem ve Cengiz vardı. Başkaları için değil, başkalarının sözleriyle değil, sadece ikisi vardı. Gizem ve Cengiz...

-


Yorumlar şelale olsun llxlxlxöxmxm

F U T B O L   A Ş K I     (Cengiz Ünder✨) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin