Bölüm 4

30 9 48
                                    


Bu bölümü user56247132 ve Karam'a armağan ediyorum.


Bir savaşın içinde öfkene hakim olabiliyorsan kazanan sensin.


Ekrana şaşkın şaşkın bakıyordum. Bu çocukla bugün tanışmıştım. Neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyordum.

Sinirimi kontrol etmek zorundaydım. Babama dönerek "bu çocuk bende baba. Bu zamana kadar her zaman kendi işimi kendim hallettim. Şimdi de öyle olacak!" dedim. Nasıl olurda böyle bir şey yapardı! Çok sinirliydim.

Babam bir bana bir de müdür beye bakıyordu. "Tek bir şartım var"  dedi. Tek kaşımı kaldırarak "neymiş o şartın" dedim. Babam "tabi müdür beyde izin verirse Güven de yarın seninle gelecek. Her ihtimale karşı ne olur ne olmaz diye"  diyerek müdür beye baktı. Müdür bey "benim için bir sorun yok. Yalnız disiplin cezası alacak bir suç işlemek yok Zehra!" dedi. Sinirle "peki onun yaptığı ne" diye sorduğumda sadece başını eğmek ile tepki verdi. Haklıyım.

Babam "Zehra tamam Güven seninle geliyor" dedi sert bir ses tonu ile 

"ama baba ben..." sözümü keserek "ya Güven ya da bir memuru ayarlarım" deyince çaresizce "Güven'i seçiyorum" dedim.

"Peki ne yapacaksın ona" diye soran Merve'ydi. "Yaptığını yapacağım" diye cevap verdim.

Senden korkulur kız Zehra
Ne sandın Nazike!

Eve geldiğimizde Emine sultan beni soru yağmuruna tutmuştu. Her sorusunu en ince ayrıntısına kadar anlattım. Yoksa beni asla rahat bırakmazdı.

Burak konuşmanın ortasında odasına gitmişti. Daha doğrusu kaçmıştı.

Emine sultana her şeyi anlattıktan sonra Burak'ın yanına çıktım.

Kapıyı tıklayıp "girebilir miyim?" Diye sordum. Ama ses vermiyordu. "Bak giriyorum" dememle girmem bir oldu.

Burak arkası dönük demek isterdim ama değildi. Yatağına oturmuş kucağındaki yastığa sarılmıştı.

"Ablacığım neyin var?"  Yüzüme ifadesiz bir şekilde bakıyordu. "Burak cevap verir misin!"  Hala ifadesiz bakıyordu. "Korkmaya başlıyorum Burak" 

 "Ben her gün korkuyorum abla her saat... İlk senin hastalığın belki küçüktüm ama hatırlıyorum abla, herkes senin ölümünü beklediğini hatırlıyorum, her gece ağladığımı hatırlıyorum! Sonra sen iyi oldun ama annemi kaybettik ve sen tekrar hastalandın ve daha kötü oldun ilaç kullanmaya başladın. Zehra Arslan ilaç kullandı hem de düzenli bir şekilde!!"  Gözümden akan yaşa engel olmadan süzülmesine izin verdim. Benimle birlikte Burak da ağlıyordu.

Konuşmasına devam ederek "ne zaman bir şey olsa sana zarar geliyor bana değil! Neden çünkü sen hastasın seni daha çabuk yenebileceklerini düşünüyorlar. Neden beni de tehdit etmiyorlar neden beni kaçırmıyorlar. Ben sağlıklıyım diye. Abla ne kadar çok korktuğumun farkına var artık. Babamı zaten kaybetme korkusu ile yaşıyoruz ve bir de sen... Seni kaybetmekten çok korkuyorum" diyerek kollarını boynuma doladı. Bende ona karşılık verdim.

Yüzünü avuç içlerime alarak "Burak, canım kardeşim haklısın ama bir de şöyle düşün. Hastayım ve seni kaybedersem ne olur daha çok hasta olurum ve bu sefer kesin Bakırköy'e giderim. Bak ablan güçlü dayanabiliyor, atlatıyor her şeyi. Sen korkma tamam mı? Sen benim her şeyimsin sana kıyamam." Burak hiç tepki vermedi. Saçını okşayıp birde öpücük bırakıp odadan çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlıktaki KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin