AŞK ASLA SEVER
1. BÖLÜM
''Kararsızlık ve gecikme başarısızlığın iki önemli sebebidir...''Galileo
***
Kafamı sıramın üstüne gömüp tam uykunun derinliklerine dalacaktım ki, kafama gelen sert bir şeyle sinirle gözlerimi açtım.
Yanlış değil, şuan kafama biri silgi atmıştı. Sinirlerim halt safaya çıkmış bir şekilde sadece ayağa kalkıp silginin kimin attığına baktım. ''Lan!'' dedim sınıftaki tüm uğultuların sesizleştiği ses tonumla. ''Kim attı be bu silgiyi!'' Kimseden çıt bile çıkmamıştı. Elimdeki silgiyi sertçe yere atıp yerime oturdum.
Lise son sınıf öğrencisi Bilgi Sayar'ı çıldırtmaya çalışıyorlardı ama başarılı olamayacaklardı.
Ya da çıldırmak için kimsenin benimle uğraşmasına gerek yoktu, çünkü ben zaten kendiliğimden çıldırmıştım.
Madde 1) Soy ismim çıldırmama bir neden.
Madde 2) Üniversite sınavına çok az kaldı.
Madde 3) Üniversite sınavına gerçekten de çok az kaldı!
Olamaz ya!
Üniversite sınavına çok az kalmıştı!
Tam iki ay, bin dörtyüz kırk saat, altmış beş saniye, yirmi bir salise kalmıştı! Ben ne yapacaktım. Tüm senemi müzik dinleyip yangelip yatmakla geçirmiştim. Ve işin ultra korkunç
Yanı ise ben YDS
(Yabancı Dil) sınavına girecektim. Yabancı dil ile ilgili bildiğim tek şey; ''Yes, No, Okay''Ve şuan derslerime çalışmayıp yangelip yattığım için gerçekten de üzgünüm. Keşke Babaannemi ve Dedemi dinleseydim. Keşke kalan son iki ay, bin dörtyüz kırk saat, elli beş saniye, yirmi dört salisemi telaşsız bir şekilde geçirseydim. Ama olmuyordu! Lanet olsun ki, benim geleceğim için uğraşan iki yaşlı insana ne kadar da boş ve işe yaramaz olduğumu bizzat bu sınavla kanıtlayacaktım.
Oysa ki...
Onlar benim için çok uğraşmışlardı. Annem ve babam gibi olan babaannem ve dedemi hayal kırıklığına uğratacaktım.
Sırf kazanayım diye elektirik faturasını yatırmayıp bana test alan dedem.... Her namaz kıldığında benim için herşeyin iyisini istiyen babaannem...
Onların benimle ilgili çok güzel hayalleri vardı. Ama sorun şu ki, ben hiç hayal etmedim... Allah kahretsin ki, bir kez daha boş bir insan olduğumu herkese kanıtlayacaktım! Birkez daha çok sevdiğim dedem ve babaannemi hayal kırıklığına uğratacaktım.
İçim içimi yerken tüm yılımı boş geçirip hayıflanmamı bir kenara bırakıp içeri giren hocayı görmemle ayağa kalktım. İngilizce hocamızın klasik selamlaşma halleri bitiğinde sınıfça tekrar oturduk sıralarımıza.
Nebahat hocanın gözlerinin içi gülüyordu adeta. Bu mutluluğunu neye borçluydu bilmiyordum, ama kesin bizimle ilgili birşeydi.
Tahminen elli yaşlarında kısa ve orta kilo da bir kadındı. Kalem eteği kalçasına tam oturmuş, üzerindeki beyaz yanları fırfırlı gömleğiyle tam bir eğitimci edasındaydı. Siyah gözlükleri ve dudağının sağında ki beni ile ciddi bir havası vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ASLA SEVER
RomanceGüneş gibi parlamak istiyorsan, güneş gibi yan! Başlangıç: 20/10/2018 Yazarı; Kadriye SAYGILI Kapak tasarımı; Bahar Aladağ Telif hakkı saklıdır~