13. BÖLÜM

45 8 4
                                    

AŞK ASLA SEVER

13. BÖLÜM

*

''Bu günlük bu kadar yeter kalkalım artık.''

Buğra'nın sesiyle irkilip kendime geldim. Hayır adam beni salak veya sapık sanarsa haklı olabilirdi. Resmen onun yüzüne melül melül bakmaktan ders falan çalışamıyordum.  Ki öylede olmuştu. Ne kadar anlatsada ben onu dinlemek yerine onu dikizlemiştim. O günü hatırlayıp kahramanım diye içimden onu övüyordum. Her neyse o beni sapıkların elinden kurtaran yakışıklı bir kahramandı. Ah birde yaş farkı mevki farkı olmasaydı o zaman süper olurdu...

''Bugün iyi olduğuna emin misin? Yoksa iyi olman için Pakistanlıyla flört etmen yetiyormu?''

Dalga geçerek konuştuğunda kaşlarımı çattım.

''Pakistanlıyla flört ettiğim falan yok!

''Ayrıca arkadaşlar markülizm düşmanı olduğumu söylerler,''diye tripsel bir şovda bulunduğumda gülmeye başladı.

''O zaman benden de nefret ediyorsun,''diye alayla konuştuğunda itiraz ettim.

''Sadece ergenler...''

Kahkahalarla kütüphaneden çıktığımızda elini anlına götürdü.

''Yüzümde bir şey mi var?''

Sorusuyla yutkundum. George orwell'in hayal dünyası aşkına, o yüzde yakışıklılık dışında ne olabilirdi?

''Nerden çıkardın bunu?'' Diye sorduğumda
Alayla sırıtmaya başladı. ''Ders çalışırken yüzüme o kadar çok bakıyordun ki, yüzümde bok var sandım.''

Yüzümün domates gibi kızardığını hissedebiliyordum. Etrafıma bakıp büyük bir çukur görmeyi yerin dibine girmeyi dilesemde ortalıkta ağzı açık kalazisyasyon bile yokken çukurun olması gerçekten çok abes kaçardı.

Kendime gelip lafının altında kalmadım.

''Ne münasebet, bugün çok kötüyüm ne yaptığımı bile bilmiyorum. Hem aşık olduğu kişi başkasıyla evlenen her insan normal olarak kötü olur...''

Anlamayarak yüzünü buruşturdu.

''What?''

Aynı onun gibi bende Anlamayarak ona baktım. Sanırım yine saçmalıyordum ve yürüdüğüm yollarda hala bir çukur yoktu.

''Şeyden bahsediyorum,'' diye bir seyler zırvalamak için düşündüm.

''Şey... Justin bieber''

Kahkahalarla güldüğünde bende gülmeye başladım.

''14 yaşından beri hastasıyım,''diye eklediğimde daha fazla gülmeye başladı..

''Senin gibi bir hayranı varken evlenmesi çok saçma!''

''Aynen. Ah justin...'' diye iç çektiğimde napcan ergen işte bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum...

''Oysa onun soy adı benim adıma nede güzel yakışırdı.''

''Senin soyadın neydi?''

Bu soruyla öksürük krizine girmiş numarası yaptım.

''Bilgi iyi misin?'' diye elindeki su şişesini uzattığında numarama son verip şişeyi ittirdim.

''İyim biraz hastayım bugün,'' diye geveleyip konuyu değiştirdim.

Soyadımı bilen herkes bana direkt bilgisayar diyordu. Gerçekten ya çabuk evlenip bu soy adımdan kurtulmalıydım ya da mahkemeye müracaat edip değiştirmeliyim. Tabii ki ikincisini seçiyorum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK ASLA SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin