Öncelikle destekleri için herkese çok çok teşekkür ederim. Multimedia kısaca Hailey'nin, Nash ile ilgili düşünceleri. İyi okumalar.
Carter, anlatmam için beklediğini açıkça söyleyen bakışlar atıyordu.
Carter: Anlatsana Hailey! Neler oldu? Bana güvenebilirsin.
Evet, gerçekten konuşmaya ihtiyacım vardı. Belki herhangi başka bir konuda Carter'a da güvenebilirdim. Ama konu Nash olduğunda, hem benim, hem de onun üzerine giderdi. Ve kesinlikle istemeyeceğim şeylerle sonuçlanabilirdi.
Hailey: Carter sana her konuda güveniyorum. Ama bu konuda değil. Yani bu konu hariç her konuda. Neyse boşver. Önemli değil. Oldu bitti.
Carter: Sence bir cevap almadan seni rahat bırakır mıyım?
Hailey: Bırakmazsın galiba.
Carter: Evet, dinliyorum.
Hailey: Öhöm, yolda Nash'i görmüştüm, hatta belki bahsetmiştir, biz onunla ara sıra da olsa konuşmuştuk, bu 3 yıl içerisinde. Her neyse ben de buraya geldiğimi haber vermek için yanına gittim. Ne oldu sence? "Beni hatırladın mı?" dediğimde, "Az önce fotoğraf mı çekilmiştik?" dedi. Yani kısaca böyle.
Gözlerimin yine dolmaya başladığını hissettim. Neden böyle olduğunu bilmiyordum. Sinirden olduğunu tahmin ediyordum.
Carter: Aslında o iş, pek senin anladığın gibi değil.
Carter'a anlamsızca bakıyordum. Anlamamıştım çünkü.
Carter: Yani demek istediğim, Nash seni unutmadı. Bu 3 yılın, en az 2 yılı, sürekli senden bahsetti. Konuştuğunuz günleri her detayına kadar anlattı ya da senin sosyal medyalarda bir şeyler paylaştığında hemen izledi, fotoğraflarına baktı. Onun her zaman senin döneceğine inancı vardı. Sürekli "En azından ziyaret etmeye gelecek, biliyorum." dedi. Ama sen 2 yıl boyunca, 1 gün için bile ziyarete gelmedin. Ve bu son 1 yılda, Nash'in üzüntüsü, sinire dönüştü. Kafasında sadece seni unutmak vardı. Şimdi hepimize unuttuğıunu söylüyor, ama telefonu senin fotoğrafların, seninle yaptığı konuşmaların ekran görüntüleriyle dolu. Seni unutamadı. Sadece unuttuğunu sanıyor.
Carter'ı dinlerken kendimi tutamamıştım. Sessiz sessiz ağlamam, hıçkıra hıçkıra ağlamaya dönüşmüştü. Çok kötü hissediyordum. Carter ağladığımı görünce bana sarılmıştı. Ama bu iyi hissetmemi sağlamıyordu.
Hailey: B-ben bilemiyorum Carter. Belki en ufak şeye bile anlam yüklemememiz gerek. (MULTIMEDIA)
Carter: Onu aramamı ister misin?
Hayır anlamında başımı salladım. Buraya gelmesi hiçbir şeyi değiştirmezdi. O bana kızgındı ve gözümden akan iki üç yaş, bunları değiştirmezdi. Sadece 1 haftalığına tanıdığım birinin beni bu kadar etkilemesini beklemiyordum. Hala ağlamaya devam ediyordum.
Carter: Onu arıyorum.
Sesindeki kesinlikten, ne desem dinlemeyeceğini anlıyordum. Ama yine de şansımı deneyecektim.
Hailey: Carter, hayır!
CARTER'IN AĞZINDAN:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Love Story (A Magcon Fan Fiction)
FanfictionHerkes en mutlu olduğumu düşünürken, ben aslında en incinmiş olandım...