kırk yedi / part 2

1.3K 64 34
                                    

Bölüm çevirisi blackwood18 tarafından yapılmıştır. Keyifli okumalar!

Harry

Mavi gözler...

Doktor yanağımdaki yaraya dikiş atarken onun, dikkatlice beni izleyen mavi gözlerine baktım. Doktor kanlı tenim üzerindeki yarada , dikiş izlerini sıralarken gözlerini kısarak bakıyordu. S*k kafalı Dean yüzünden yüzümde 10 tane yeni dikiş izi vardı.

Buruk bir gülümseme....

Gülüşü sevecen ama bakışları üzgündü. Hayal kırıklığına uğrayıp uğramadığını bilmiyordum ama daha önce kesinlikle onu böyle görmemiştim ve bundan nefret etmiştim.

Üzgün olduğunu biliyordum.

Bana ya da o tuvalet kâğıdı kılıklı Dean'e kızmakta sonuna kadar haklıydı. Üzgün ifadesini değiştirebilmeyi dilerdim. Yaralarımdan dolayı ya da başıma gelenler için üzülmesini istemiyordum.

Doktor elindeki aletle yanımdan uzaklaşırken gözümden bir damla yaş süzüldü. Odayı beyaz bir ışık kapladığı sırada başımdaki ağrıyı hafifletmek için gözlerimi kıstım. Kanımdaki alkol zamanla yok oluyordu ama acı asla geçmiyordu.

Louis kıs kıs güldü ve '' Edward Scissorhand gibi görünüyorsun. '' diyerek yorumda bulundu.

Ona sert sert baktım. Yemin ederim ki bugün fazlasıyla neşe saçıyordu. Yanımdaki yaşlı doktor da dahil olmak üzere odadaki en neşeli kişi oydu.

''O sert bir çocuktur dostum. Endişelenme.'' diyerek sözlerine devam ettiği sırada suratıma dikiş atma işine devam eden yaşlı adam tısıltıyla karışık bir kahkaha attı ve yüzüme karşı üflediği iğrenç nefesi yüzümü buruşturmama neden oldu.

Nefesi at pisliği ve Hannah'ın bacak arası kokusu karışımı gibiydi.

O lanet olası dişlerini her geçen yüzyılda bir fırçalaması gerekiyordu çünkü bu s*kik kokusu, dikişlerin verdiği acıdan bile daha kötüydü.

''Louıs!''

Hannah onun esprilerine dayanamayarak söylenmeye başladı. Bütün gece boyunca başını elleri arasına alarak sessizce oturmuştu. Bunu yeni fark etmiştim çünkü Dean ile olan ilişkisini öğrendiğimden beri yüzüne bile bakmamıştım. Bin kişilik bir nüfusa sahip olmayan ufak bir kasabada bile , Dean denen aşağılık çocuğun yalanlarına inanarak pis işlerinin ortağı olmuştu.

'' Efendim sevgilim''

Hannah ''O s*kik çeneni kapat '' diyerek çemkirdi.

Onlar aralarında atışmaya devam ederken , gözlerim yerde oturmuş ayakkabılarının etrafına bulaşan çamurları inceleyen Melanie'e kaydı.

Bu geceki olanlardan korktuğunu biliyordum ve tüm bunlara tanık olduğu için kendimi berbat hissediyordum. Daha önce hiç bu kadar durgun olduğunu görmemiştim.

Doktor son bir dikiş daha atıp ipi kestiği sırada '' işte şimdi oldu. şimdilik daha iyisiniz efendim.'' diyerek mırıldandı.

Bugün kendimi, onun yakalarından tutarak duvara yapıştırmamak için zor tutmuştum.

Aptal lanet herif

Dikişlerimi nasıl pansuman etmem gerektiği hakkında verdiği tavsiyeleri yarım yamalak dinledikten sonra hastaneden çıkmak için izin istedik.

Koridordan çıktığımız sırada melanie'nin adımlarını benden fark edilebilir derecede uzak tutmaya özen göstererek ilerlediğini gördüm. Adımlarımı hızlandırarak onun yanına yaklaştım. Yüzündeki tereddütlü ifadeyi gördüğümde nefes alışverişlerim hızlandı ve endişem arttı.

Troubled | TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin