•••
Kalabalıktan uzakta, bomboş daracık ara sokaklarda yankılanan kahkaha seslerine yağmurun huzurlu ve ayakkabılarının asfaltta çıkarttığı tok sesler eşlik ediyordu. Tokyo sokaklarında el ele tutuşarak amaçsızca gezinen iki sevgili ise birbirlerini güldürmek ve arada duraksayıp birbirlerini öpmekten başka bir şey yapmıyordu.
İnsanların belki de günün en tehlikeli gördüğü saatlerde dışarda olmak onlar için vazgeçilmez bir şeydi. Sessizliğin en huzurlu olduğu ve gecenin en karanlık olduğu zamanlarda birbirlerinin parıltısında tökezlemeden, el ele gezinmeyi severlerdi."Tokyo'dan sonra sırada neresi var, nereye gitmek istersin zambak?" dedi boyu daha uzun olan. Isırdığı dudaklarının küçük bir gülümseme ile gerildiğini gördüğü sevgilisini, adımlarını durdurarak kendine çekti. Kollarını paltosunun üstünden beline sararken soğuktan kızaran burnunu öptü. "Namjoon-ah, biraz daha burada kalamaz mıyız? Lütfen." dedi beline sarılan sevgilisine aynı şekilde karşılık vererek, ellerini geniş omuzlara yerleştirdi ve buruşturduğu sevimli yüzüyle Namjoon'u baktı.
"Sen kalmak istiyorsan kalırız. İstiyorsan gideriz. İstiyorsan burada bile yaşarız. Ya da başka bir yerde. Sen yanımda oldukça pek bir önemi yok nasılsa, zambak."
Sevgilisinin alnına düşen kahverengi nemli kahkülleri parmaklarının ucuyla kenara çekerek alnını ortaya çıkardı. Uzanıp dudaklarını batırdı ve geri çekildi. Onun yüzündeki huzurlu ve hüzünlü ifadeye karşı kıkırdayıp burunlarını birbirine sürttü. "Sen ne kadar istiyorsan o kadar kalırız."Kolları arasında mümkünmüş gibi küçücük kalan ve sessizce başını omzuna yaslayan zambağından uzun bir süre ses gelmeyince uyuduğunu sanan Namjoon, daha sıkı sarılırken ismini çağırdı. "Taehyung-ah, uyudun mu yoksa? Taehyung? Zambak?"
Taehyung kıkırdayarak kafasını sevgilisinin omzundan kaldırırken eliyle ensesindeki saçları okşadı. "Uyumadım merak etme, seni beni eve kadar taşımak zorunda bırakmam."
Namjoon gülümseyen sevgilisinin tam da gülüşünden öptü. "Beni, seni eve kadar taşımak zorunda bırakmasan da bir ömür yanımda," işaret parmağının ucunu oyuncu bir havayla kalbinin üstüne koydu Namjoon. "Kalbimde taşımak zorunda bırakıyorsun. Böyle gülme."
Taehyung utanarak kafasını gökyüzüne kaldırdı ve güldü. "Tamam gülmem." dedi gözlerinin içine baka baka gülerek. Sonra da uzandı ve Namjoon'un kendi göğsüne doğrulttuğu elini elleri arasına alıp dudaklarına götürdü. Yarı kapanan göz kapaklarının arasından ona sevgiyle bakan sevgilisini izlerken dudaklarını bileğine bastırdı. Beyaz bir zambak dövmesinin üzerinde yer alan dudakları, tam da altında hissettiği nabız ile gülümseyerek bir öpücük daha bıraktı oraya.
"Seni çok seviyorum zambak. Senin için her şeyi yaparım, adam öldürmem gerekirse bile inan bana bunu yaparım."
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] Lilium ¦ Vmon ¦
Fiksi PenggemarTamamlandı. "Doğum ve ölüm arasında alınan bir kokulu nefestir zambak..." Taehyung gülümseyerek kafasını Namjoon'un omzuna koydu. "Bana bu yüzden mi zambak diyorsun? Tek nefeslik tüm hayatın ben olduğum için mi?"