Meyveli Soda

12

Elimi tutarken kapı sesi duyduk. Önce Mete sonra da Dila merdivenlerden indi. Biz hala el ele olduğumuz için Mete Berker'in kulağına bir şeyler fısıldadı. Beni başkasıyla görmesi dünyada isteyeceğim son şey olsada bunu yapmıştım çünkü gördüğüm o manzara karşısında gerçekten onu tanımadığımı far ettim ben onu hep nazik,kibar,romantik biri gibi hayal etmiştim ama o çıkarcının tekiymiş. Berker iyiydi yani şu ana kadar hep kibardı,en zor zamanlarımda yanımda oldu ve gerçekten değerli olduğumu hissettirdi.

Masaya oturduktan sonra servis başladı. O kadar acıkmışız ki kimse yemek yerken konuşmadı. Yemek bittikten sonra

"Dostum ben ve sevgilim odamıza çıkıcaz zaten sizde odanıza çıkarsınız diye düşünüyorum. Yeni çiftsiniz sonuçta birbirinizi keşfetmeniz gerekiyor"dedi Dila'nın yanakları bile kızarmazken ben pancar gibi olmuştum.

"Saçmalama Mete Hazel ve ben ayrı odalarda kalıcağız. Hazel böyle şeylerden hoşlanmaz" dedi bunları söylerken sesi gerçekten sinirli çıkmıştı. Bir an Dila'ya baktım ve gülüyordu sanki gülünücek bir şey vardı.

"Hayatım hadi biz çıkalım napıcaklarını kendileri bilir"dedi. İşte ben bu kızı boşuna sevmemezlik yapmıyorum çocukta hata yok ki kız fena! Mete de sevgilisine güldü ve merdivenlerden çıkmaya başladı ikiside gittikten sonra kapı sesi duyuldu. Ben tam söze başlayacaktım ki Berker benden önce davrandı.

"Hazel sen şimdi benim sevgilim oluyorsun dimi ben daha önce hiç bir kıza sormadım böyle bir şey ama ben senin benim sevgilim olmanı istiyorum. Eski ben gibi değil seninle olan ben olarak kabul etmeni istiyorum. Ne dersin?" Dedi bu gerçekten ilginç geliyordu çünkü Mete'yi sevdiğimi biliyordu ve ben ona ondan hoşlandığımı söyledim. Biz öpüştük yani sanırım zaten bu kararı vermiştim.

"Evet bende senin sevgilin olmayı isterim. Ama söyliyim ben Dilayda değilim farklıyım benimle aynı yatakta yapabileceğin tek şey sarılıp uyumak olur" dedim bunu söylerken bile yanaklarıma ateş basmıştı. O da gülmeye başladı.

"Biliyorum sen farklı hissettirdiğin için sana karşı farklıyım zaten. Ben daha önce hiç bir kıza sana yaptıklarımı yapmadım yani açık sözlü ve dürüst olmak gerekirse kızlar benim için tek gecelikti. Ama seni tanımaya başladığımdan beri sürekli seninle olmak istiyorum ve şimdi bunun ne demek olduğunu biliyorum."dedi resmen kendine çekiyordu beni konuşması konuşurken o saçlarını karıştırması , sırıtışı beni kendine çekiyordu. Mete benim için hala çok özeldi ama Berker'e karşı kesinlikle boş değildim.

"O zaman bende dürüst olayım. Sen benim ilk sevgilip ve ilk öptüğüm kişisin."dedim suratına kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

"İşte sen de bu yüzden çok özelsin. Uykun var mı yoksa oturalım mı biraz" dedi bu sözlerin arkasından ne kadar hoş gözükmesede doğru bir karardı çünkü konuşurken kızarıyordum.

"Fark etmez sen nasıl istersen" dedim

"Şöminenin karşısında bir Nescafe'ye ne dersin" dedi.

"Harika derim"dedim. O mutfağa giderken bende salondaki şömineye yöneldim. Önündeki mindere oturdum ve ateşi izlemeye başladım. Berker kahvelerimizi getirdi ve yanımdaki yastığa oturdu o kadar hızlı ilerliyordu ki her şey inanamıyordum.

"Hazel sen benden hoşlandığını söylemiştin ama hala Mete'yi seviyor musun?" Mete demek zorundaydı sanki o yukarda o kızla olduğunu bildiğim için öyle bir kıskançlık öyle bir karamsarlık doluyordu ki içime tabiki onu seviyordum. Ama Berker'den hoşlanıyordum.

"Dürüst olmam gerekiyor mu?"

"Emin ol yalan söylediğini anlayabiliyorum çünkü surat ifaden ben yalan söylüyorum diye bağırıyor."

"Ona karşı hissettiklerim değişmedi onu hala seviyorum ama bu senden hoşlanmadığım anlamına gelmiyor senden hoşlanıyorum. Birine onu unutturması için şans vermem gerekiyordu ve etrafta ondan sonraki kişi sendin ve senden gerçekten hoşlanıyorum."

"Onu unutturucam söz veriyorum. Hazel ben senden o gün sana basket attırmaya çalışırken hoşlanmaya başladım. O günden beri senin çevrende olmaya çalışıyorum."

"Bende senin yanında olmak istiyorum"dedim ve gülümsedim. Bana öyle güzel bakıyordu ki etkilenmemek elimde değildi.

"Bugün ilk günümüz şerefine sizinle uyuyabilir miyim prenses?" Dedi harika ilk gün daha tamamlamamıştık bile ama hava yağmurluydu ve şimşek çakıyordu. Ben şimşekten fazla korkardım.

"Olabilir"dedim evet fazla hızlı davranıyorum ama böyle havalarda annem hep benimle uyurdu. Bende alışmışım ve onunla uyumak istiyorum. Elimdeki kupayı aldı ve mutfağa bıraktı ve tekrar yanıma geldi. Elimi tuttu ve merdivenlerden çıkmaya başladık. Kapısının önüne geldiğimde annemi ve babamı düşündüm. Pişman olur muydum? Yanlış bir şey değildi ki sadece uyuyacaktık. Onu daha fazla meraklandırmadan yeniden ilerledim. Odanın içi daha çok pastel renklerdeydi koyuydu ama güzeldi.

"Benim burda hiç kuru eşyam olmadığı için bunlarla yatmak zorundayım yada yine seninkilerden bir şeyler verebilirsin"dedim üstümde zaten onun kıyafetleri vardı. Kafasının salladı ve bana göre uzun ona göre kısa bir t-shirt çıkardı ama altıma bir şey vermedi.

"Altına ne giyicem?"diye sordum

"Burada benim de pek kıyafetim yok srn üstünü giy bende altını giyicem sabah kalkana kadar kıyafetlerin temizlenmiş olur"dedi. Harika!

"Ben banyoya gidicem giyinip geliyorum"dedim sevimli bir şekilde bana koskocaman bir gülümsemeyle kafasını salladı. Banyoya girip elimi ,yüzümü yıkadım. Üstüme onun T-shirtünü geçirip odaya girdim odaya girdiğimde altında sadece eşofman altı vardı. Kaslarını sayabiliyordum ve gerçekten o kadar çekiciydi ki onları ellemek istiyordum. Benim onun izlediğimi hissettiği için gözlerini açtı ve gülmeye başladı.

"Ne?" derken e harfini biraz uzatmış ve gülümsemiştim.

"Sadece beni kesmen hoşuma gitti." dedi ve yeniden gülümsedi. Gerçekten kızarmıştım

"Hiçte bile ben sadece yatağı kontrol ediyordum rahay mı diye" kısa bir kahkaha attı.

"Yalan söylediğinde anladığımı söylemiştim"dedi. Yalan söyleyemiyordum hep kızarıyodum veya yüzüne bakmıyordum.

Benden ses çıkmayınca

"Yanıma gelicek misin yoksa kalkıp ben mi yatırıyım" dedi.

"Sanırım sen yatırsan daha iyi olur bilirsin bizler özel hizmeti severiz"dedim ve sevimli gülüşümü attım. Hemen kalktı ve belimi kavradı. Lanet olsun ben sadece uyuyucaz sanıyordum. Yavaşça eğildi ve yanağımdan öptü.

"Önce iyi geceler öpücüğünü vermek istedim" dedi kalbim durabilirdi bunu düşünmesi gerekirdi. Daha sonra beni kucağına aldı ve yavaşça yatağa bıraktı. Benim için ne kadar romantik hissettirse de dışardan çok komik gözüktüğümüze emindim. Kendide hızlı bir hareket yapıp yanıma yattı. Ben ona sırtımı döndüm oda arkadan belime sarıldı. Bende elini tuttum. O bana daha fazla yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi tamamen kapattı. Mete ile hayal ettiğim her şeyi Berker ile gerçekleştirmek garip gelse de hoşuma gidiyordu. Kendimi fazla güvende ve huzurlu hissediyordum.