Sabah uyandığımda ben Berker'e dönüktüm. Berker hala bana dönüktü ve kolunu belime sarmıştı. Yüzümüz o kadar yakındı ki nefesinin o güzel kokusunu alabiliyordum. Yüzü o kadar masumdu ki uyurken. Mete diğer odada Dila'yla işi pişiriyordu benim yıllardır sevdiğim çocuk başka bir kızla birlikte olmuştu. Ama ben hiç bir tepki vermemiştim ve aksine daha yeni tanımaya başladığım birine ondam hoşlandığımı söylemiş ,onun çıkma teklifini kabul etmiş, ayrıca öpüşmüş ve beraber uyumuştum bu gerçekten bir gün için çok fazlaydı. Ama pişman değildim çünkü ona güveniyordum çünkü tanıştığımız ilk günden beri en zor günlerimde yanımdaydı o bir şansı hak ediyordu. Kızlara bunları nasıl anlatacağımı bilmesemde ne tepki vereceklerini biliyordum. Kesinlikle çılgına dönecekler.
Ben kendimce bunları düşünürken tavana bakıyordum ve bir çift gözün beni izlediğini fark ettim.
"Sen ne zamandır uyanıksın?"diye sordum
"Sen tavanla arkadaşlık kurduğundan beri" dedi.
"Niye günaydın falan dedemedin bende seni uyandırmak istememiştim "
"Rüyada olmadığıma emin olmak istedim"dedi. Bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı! Gülümsememe engel olamadım ve eğilip yanağını öptüm.
"Yanaktan olanlarla yetinemiyorum ama sanırım şimdilik fazlasını istemeye hakkım yok"
"Aynen öyle bununla idare etmen gerekicek ama şimdi önce eve sonrada okula gitmem gerek beni bırakır mısın?" dedim
"Kahvaltı etmiycek miyiz?" Diye sordu ama vakit yoktu.
"Okulda bir şeyler yeriz" dedim ve hemen yataktan kalkıp yüzümü yıkadım ben yüzümü kurularken Berker kıyafetlerimi getirmiş bende hemen banyoda giyinip odaya geçtim Berker de üstünü giymişti.
"Metelere söyledim onlar bugün okula gitmeyecekler çok yorgunlarmış ve uyumak istiyorlarmış" dedi şuan Mete'nin adını duymak dahi istemiyordum.
"Tamam biz gidelim o zaman" dedim ve hemen evden çıkıp arabaya bindik. Okul 9.00 da başlıyordu ve saat 6.42'ydi biraz hızlı gittik ama 7.30 da evdeydim.
"Ben eve gidip üstümü değiştirip gelir seni alırım" dedi ve yanağımdan öptü bende onu öptüm ve eve girdim. Annem hazırlanıyordu.
"Merhaba anne hemen hazırlanıp okula gidicem beni arkadaşım alıcak merak etme" dedim
"Tamam canım dün akşam neler olduğunu anlatacaksın çünkü o çocuk kesinlikle sana karşı boş değil" dedi.
"Tamam akşam konuşuruz" dedim ve hemen banyoya girdim.
Üstüme kısa , siyah okul eteği
mi giydim üstüme gömleğim yerine beyaz lacoste t-shirtümü giydim. Gözlerime hafif rimel sürdüm ve dişlerimi fırçaladım. Siyah beyaz New Balance'larımı kutusundan çıkardım ve koşarak aşağı indim annem çoktan gitmişti. Telefonum çalmaya başladığında hemen açtım.
"Geldim kapının önündeyim"dedi
"Geldim" diyip kapadım ve ayakkabılarımı giydim çantamı aldım ve çıktım.
Sarı saçlarının önü dikilmişti sadece arkaları normaldi. Harika bir parfümü vardı ve beni kendine çekiyordu. Dişleri ise bembeyazdı. Bana gülerken gerçekten fazla yakışıklıydı ve bu çocuk benim sevgilimdi hala inanamıyorum.
"Kahvaltıyı okulda mı yeriz yoksa dışarda bir yerde mi?"
"Okul daha iyi olur" dedim kafasını salladı ve gülerek arabayı sürmeye başladı.
"Ne?" Diye sordum
"Ne ne ?"
"Neden güldün"
"Bilmem içimden geldi."
"Nedense ben daha çok aklına bir şey geldiğini düşünmüştüm"
"Eğer cevap almak istiyorsan bir öpücük yeterli"dedi
"Çıkarcı" diyip eğilip yanağını öptüm itiraz etmemiştim çünkü arkadaşça bir öpücüktü ve yanağını öpmüştüm .
"Yanağımı kastetmemiştim ama olsun bir kaç hafta önce adını bile bilmiyordum ama o gün sana basket attırmaya çalışırken farklı hissettim ve ondan sonra seni bırakmadım şimdi sevgilimsin ve ben gerçekten mutlu hissediyorum" dedi bunları söylerken benimde içimde bir şeyler uçuşmuştu ama kesinlik aşık değildim. Ama elini tutmak istemiştim ve tutmuştum da onu gerçekten sevmeye başlıyordum bunu engellemek saçma geliyordu çünkü ilk defa bende bu kadar mutluydum.
Kalan yol boyunca elini bırakmadım ve okula gelene kadar konuşmadık okula tam vaktinde gelmiştik kahvaltı etmeye bile vaktimiz vardı. Arabadan inmeden Berker bir anda indi ve benim kapımı açtı okula giren insanlar hayretle bakarken bir de elimi tuttu ve okula doğru yürümeye başladık sanırım Berker ilk defa okulda biriyle el ele tutuşuyordu. Herkes şaşkınlıkla bakarken ben kızardığım için kafamı önüme eğdim. Kantine girdiğimizde bizim kızların bana şaşkınlıkla baktığını ve ecelimin geldiğini hissediyordum.
"Ne yiyeceksin?"diye sordu benim yeni sevgilim.
"Bir açma ve süt"dedim sabahları en sevdiğim ikiliydi.
"Iki simit,bir peynir ve bir açma bir de süt istiyorum" dedi etrafımızdaki insanlar hala bize bakıyorlardı.
"Biraz rahatlaman gerekiyor" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu bu beni rahatlatmak yerine daha fazla kasmıştı çünkü herkes görmüştü ve bu benim en nefret ettiğim şeyler arasındaydı
"Bu hiçte rahatlatmadı" dedim ve gülerek bir elinde bizin yiyeceklerimiz varken bir eliyle de benim elimi tutuyordu. Bir masada oturan çocuklar biz yanlarına gidince hemen kalktı bende teşekkür eder gibi gülümsedim.
"Prenses onlar bana yer vermek zorundalar onlara gülmek zorunda değilsin" çok çabuk unutmuştum o diğer insanlara karşı o kadar da nazik değildi.
"Yinede biraz kibar olmaya çalışabilirsin"
"Senden başka kimseye karşı kibar olmak istemiyorum" söylediği sözcük ne kadar hoş olmasada benim hoşuma gitmişti.
"Bana karşı fazla öylesin ama" dedim ve güldüm.
"Inan buna bende bir anlam veremiyorum" dedi. Kahvaltımızı bitirdikten sonra beni sınıfıma çıkarmak istedi ama ben gerek olmadığını söyleyerek onu yolladım. Asıl savaş şimdi başlıyor. Bizim kızlar, sorular sorular...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyveli Soda
Teen FictionBirgün markete gittim ve en sevdiğim limonlu sodanın kalmadığını öğrendim. Ama ben elmalı olana da bir şans verdim ve fark ettim ki onun tadı limonludan daha güzelmiş. Bu hikayede buna benzer bir aşk hikayesini anlatıyor. Aşkta gerçek kişiyi bulmak...