Sevgili arkadaşlar ben uzun süredir yazamıyordum şimdi yeniden yazmaya başladım ama şu zaman aralığında öyle şeyler yaşadım ki hikayemde bunlarada yer vericem bu yüzden beğenip beğenmediğiniz veya tavsiyelerinizi söylemenizi rica ediyorum. Yorum yapın allah aşkına
Mete'den
Ben pes eden biri değildim bu hayatta istediğim her şey olmuştu. Hazel'i kazanacaktım bir kıza karşı ilk defa böyle hissediyordum ve bu hissi yaşıyacaktım. Gerekirse en yakın dostumu kaybetmeye bile razıydım. Başta her şey iddia üzerineydi ama sonra Berker'in bakışlarını gördüm ona karşı olan hisleri vardı. Şimdi gidip arkasından onu öpmeliydim ilki ben olamamıştım ama olsun ben onun ilk aşkıydım kızlara hep böyle söylerdi. Arabanın anahtarını çekip hızla arabadan indim Hazel'in gittiği yöne doğru koşmaya başladım tam o sırada iki tane iri yarı herifin bir kızı arabay bindirdiklerini gördüm büyük ihtimalle kız baygındı çünkü hareket etmiyordu. Lanet olsun! O kız Hazel'di. Arkasından koşmaya başladım ama adamlar beni fark etti ve hızlı siyah arabaya binip uzaklaşmaya başladılar o sırada hemen plakayı aldım ve telefonuma yazdım. Bu adamlar kimdi ? Hazel'den ne istiyorlardı hiç bir fikrim yok tek bildiğim ona bir şey olursa kendimi suçlu hissederdim. Berker'i aradım ama şerefsiz hala kızgın olduğu için açmamıştı. Hemen babamın yakından tanıdığı polis arkadaşı Ahmet abiyi aradım. Ikinci çalışta açtı.
-"Ahmet abi acil yardımına ihtiyacım var bir arkadaşımı kaçırdılar kim olduklarını veya niye kaçırdıklarını bilmiyorum ama plakayı aldım. Onu bulmamız gerek!" Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve söylediklerini dinlemeye başladım.
-"Tamam Mete öncelikle sakin ol şimdi hemen bizim Eminiyet Müdürlüğü'ne gelmeni istiyorum ve arkadaşının ailesine de haber vermemiz gerekiyor.
...
Yaklaşık 4 saattir karakoldaydık. Hazel'in annesi, babası, Ada, Rüya,Lidya,Deniz,Ada'nın erkek arkadaşı Semih ve Berkee hepimiz buradaydık be bir haber vardı ne de bir gelişme buraya geldikten sonra Rüya'yı aramıstım ve o da herkese haber vermişti. Neredeyse hepimize tonlarca soru sordular en çokta bana sonra beklememizi söylemişlerdi. Berker geldiğinden beri sanki ölü gibi sadece duvara bakıyordu. Kızların hepsi salya sümüktüler annesi ve babası sarılmış birbirlerine güç vermeye çalışıyorlardı. Bense onu bulup sarılmak istiyordum. Daha fazla bekleyemezdim oturduğum yerden kalkıp Ahmet abinin odasına doğru gittim tam o sırada komiser
"Şehrin çıkışında bir evde olabileceğini düşüyoruz. Uydu görüntülerine göre araba en son oraya gitmiş" diyip tam adresi verdi orayı biliyordum geçen sene Berker'in takıldığı bir kız orada parti vermişti. Bu işin altında da kesin o kız vardı Berker'e hep tatıktı zaten. Hepsi o piçin yüzündendi Hazel onun yüzünden saatlerdir bilmediğimiz bir yerdeydi hızla Berker'in olduğu tarafa gitmeye başladım ve yakasından tutup ayağa kaldırdıktan sonra bir yumruk attım.
"Hepsi senin yüzünden dua et ona bir şey olmasın" dedim herkesin bana baktığını gördüm ama kimseye bir şey anlatarak vakit kaybedemezdim.
Yolda gidebildiğim kadar hızlı giderken telefonum neredeyse 50 kere çalmıştı. Yola çıkalı yarım saat falan olmuş olmalıydı. Eve geldiğim de ışıkları yanıyordu. Arabayı kitlemeden eve doğru koştum. Kapıyı yumruklamaya başladım. Kapı açıldı ve tamda tahmin ettiğim gibiydi. O sürtük karşımdaydı.
"Hazel nerede?" Diye bağırdım
"Hoş geldin Mete ayrıca iyiyim teşekkür ederim uzun zaman oldu görüşmeyeli en son..." boğazına yapışıp onu duvara yasaldım.
"Hazel nerede?"
"Nerden bilebilirim o kaşarın nerede olduğunu"
"Düzgün konuş! Ona kaşar demen için biraz sana benzemesi gerekiyor ama ben aranızda bağlantı bile kuramıyorum! Şimdi söyle nerede?" sözlerim onun canını acıtmış olmalıydı ki gözlerindeki o kalp kırıklığını ve üzüntüyü görebilmiştim.
"Söylerim ama bir şartım var. Berker'i buraya çağır" dedi hemen telefonumu çıkardım.
"Önce nerede olduğunu söyle bende onu buraya çağırıyım" dedim bir an kararsız kaldı ama sanırım o saçma duyguları ağır bastı ve kafasını salladı.
"Bodrumda"
"Lanet olsun o orda kalamaz onun kapalı alan korkusu var! Nerede çabuk göster"
"Umrumda değil tamam mı! neden korktuğu umrumda değil! Ara şimdi yoksa... " hızla ara tuşuna basıp kulağıma götürdüm. O da anladığı için susmuştu.
"Neredesin lanet olası seni çok merak ettik"
"Berker kes boş konuşmayı şu senin eski sevgilin vardı ya sarışın"
"Hayalden mi bahsediyorsun o kız benim sevgilim falan olmadı. Neyse ne nolmuş ona"
"Geçen sene bir parti vermişti şehrin çıkışında bir villada oraya gel"
"Orayı hatırladım ama neden?"
" Uzatma Berker hızlı ol"
"Tamam geliyorum" dedi ve kapattık.
"Geliyor mu?"
"Evet şimdi göster şu bodrumu"
"Mehmet?"
"Buyurun efendim"
"Mete beye bodrumu gösterin" dedi adam arkasını döndü ve kapıya yöneldi. Bende arkasından gittim ve evin dışına çıktık evin arkasına doğru yürüdük ve küçük kulübenin kapısından içeri girdik. Adam önde bende arkasından ilerliyordum. O kadar karanlıktı ki hiç bir şey göremiyordum. Adam el fenerin yakınca Hazel'i gördüm. Bir sandalyeye bağlıydı ve kafası önüne düşmüştü. Yanına gidip kafasını kaldırdım. Dudaği şişmişti ve mordu ama yüzünün başka bir yerinde bir şey yoktu. Iplerden kurtardığım gibi kucağıma aldım ve çıkışa gidiyordum ki Mehmet denilen herifin kapıdan çıktığını gördüm.
"Oğlum burdan çıkayım seni sağ bırakırsam bana da Mete demesinler!"
"Mete" diyen sesini duydum o kadar yorgun ve korkakça çıkıyordu ki
"Güzelim sakin ol korkma ben yanındayım kurtulucaz buradan seni çıkarıcam" diyip sarıldım. Buradan bir çıkış yolu bulmalıydım hemde hemen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyveli Soda
Teen FictionBirgün markete gittim ve en sevdiğim limonlu sodanın kalmadığını öğrendim. Ama ben elmalı olana da bir şans verdim ve fark ettim ki onun tadı limonludan daha güzelmiş. Bu hikayede buna benzer bir aşk hikayesini anlatıyor. Aşkta gerçek kişiyi bulmak...