16

42 3 0
                                    

Kapının sesiyle uyandım ve hemen telefonuma baktım. İki cevapsız arama vardı biri Rüya'dan diğeri de annemdendi. Bir sürü mesaj gelmişti ama hiçbirine bakmadan telefonumu kapatıp masanın üstüne attım.

Aşağı inerken annemin telefonda bişeyler konuşurken alışverişte aldığı malzemeleri buzdolabına yerleştirirken izledim. Dünyanın en güzel şeyleri kesinlikle anneler diye düşündüm annem çok çalışıyordu babamla da bu yüzden bu kadar kavga ediyorlardı.

"Prenses seni görmemişim beni mi izliyorsun sen buraya gel bakalım" dedi ve kollarını sarılmam için açtı. Bende hızlı adımlarla yanına gittim ve sarıldım sarıldığım an göz yaşlarım yeniden akmaya başladı. Annem omuzlarımdan beni geri ittirdi ve yüzüme baktı.

"Kötü bir şey mi oldu?" Dedi

"Anne biz Berker'le ara verdik ama o bana hep yanında olucam demişti " dedim ve daha fazla kendimi tutamayarak hıçkırmaya başladım.

"Nasıl oldu bir anlat bakalım"dedi ben olayların hepsini anlattım. Annem büyük bir dikkatle beni dinledi

"Bu aranızdaki şeyin bittiğini göstermez bu ikiniz için de iyi bir fırsat birbirinizden uzak olduğunuzda daha mantıklı düşünürsünüz"dedi ve beni yanağımdan öptü. Annem kesinlikle benim en iyi destekçimdi.

BERKER

Hazel'i eve bıraktığımdan beri kendimi garip hissediyordum. Ne kadar belli etmesede kırıldığını hissetmiştim ama o benden sadece onu kırmamamı istemişti. İlişkimiz bitmemiş ama o çocuğun ona bu kadar yakın olması sinirlerimi fazla bozmuştu. Bir daha görürsem gözüne bir yumruk geçiricem zaten. Asıl sinir olduğumsa hayatım da ilk defa bir kız bana böyle hissettiriyor. Sinirlendiriyor, huzur veriyor ama aynı zamanda mutlu ediyor ve ben korkuyorum eğer bu aşk denilen şey ise ben bağlanmaktan korkuyorum. Başta her şey Mete'yle girdiğimiz bir iddiaydı. Ben onu kendime aşık edicektim ama tam aksi ona karşı ben bişeyler hissetmeye başlamıştım.

"Henüz iddayı kazanmadın onu yatağa attığın gün arabam senindir" diyen Mete'yi duydum ve söylediği şeyle kendime hakim olmayıp bir tane yumruk attım.

"Lan napıyosun kafayı mı yedin sen!"

"Yedim lan yedim bitti iddia falan yok o kıza bunu yapamam ben"

"Vay vay vay bizimki vurulmuş baya"diyip kahkaha attığında daha da sinirlendim

"Siktir git lan burdan!"

"Ne diyosun lan sen bir kız için yaptığın saçmalıklarına bak sana onun ne kadar tatlı olduğunu söylediğimde ben bu kızı ayarlarım diyodun şimdi noldu sanki ben söylemişin gibi asıl sen siktir git oğlum!"dedi ve odamın kapısını hızla kapatıp çıktı. Ona hak veriyordum ama işler benim istediğim gibi olmadı.

METE

Berker'in yumruğu yüzünden dudağımın kenarı kanıyordu. Evet kaşınmıştım ama bu kadar değil o gün ben bu kızı ayarlarım dediğinde de ben kızgındım çünkü o kız yıllardır beni seviyodu ve kimseyle çıkmamıştı onu çok iyi tanıyordum ama onunla olamazdım ben kızların Mete'siyken sadece birinin olmayı kabul edemezdim. Berker o cümleyi kurduğundan beri huzursuzdum zaten bağ evinde onları öpüşürken görmüştüm bu yetmez miydi.

Benim Hazel'i görmem gerekiyordu.Berker en yakın arkadaşım olabilirdi ama Hazel o başkaydı. Ona karşı yogun hislerim vardı bazen sırf o heyecanlansın da eğlenebiliyim diye onun her zaman gittiği kafeye giderdim eli ayağına karışıp bir sürü sakarlık yapmaya başlardı onun o masum ve utanmış suratı o kadar hoşuma gidiyordu ki. Ben kesinlikle Hazel'i görmeliydim. Arabama binip motoru çalıştırdım yolda giderken ona ne diyeceğimi düşünmeye çalıştım. Evlerinin önüne geldiğim de hala ne diyeceğimi bilmiyordum ve doğaçlama yapmaya karar verdim. Telefon rehberimden adını bulup numaraya tıkladım.

Meyveli SodaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin