Lanet...

54 8 0
                                    

" Kalk ama artık. " diye bağırmama rağmen kalkmamış aksine yorganı kafasının üzerine kadar çekmişti. " Hadi ama Harry. Gelecek olan benim degil senin arkadaşların ve be-"   " Ne !! Olamaz yaa. Bugün çocuklar gelecekti. Off Darcy !! " Ne var yaa ?? Salağa bak. Hem uyandıran benim hem de fırça yiyen !! Yataktan tek seferde kalkıp koşarak odadan çıktı. Ben ise onun hızı karşısında öylece kalmıştım. İçinde hızlı olma potansiyeli varmış demekki. Ben de kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım ve dolabıma doğru ilerlemeye başladım. O sırada kapı çok büyük bir gürültüyle açıldı. Küçük bir çığlık attım ve birkaç adım geriye doğru gittim. İçeri Harry girdi. Kapıyı yine büyük bir gürültüyle kapatıp telaşla ellerini saçlarından geçirdi ve yatağa doğru koşmaya başladı. Yatağın biraz gerisindeki iki küçük merdivene takılıp yere yapıştı. Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ama kıkırdamama engel olamıyordum. Saçları yüzüne düşmüştü. Yerden kalktı ve ayağını tutup zıplamaya başladı. " Kahretsin !!! Darcy gülmesene !! " Bu sözü sonrasında daha fazla dayanamayıp kahkaha attım. Gözlerimi ondan ayırmadan dolabıma doğru ilerledim. Zıplamaktan eşofmanı düşecek gibi duruyordu. Arkamı döndüğüm sırada bağırdı. " Kahretsin !! " Dönüp neden bağırdığına bakacaktım ki " Tırnağım kırılmış !! " diye devam etti. Oyle bir kahkaha atmıştım ki odada sesim yankılanmıştı. Yanına gidip yatağa oturdum. O da yanıma oturdu. Hâlâ ayağına bakıyordu. Ben de baktım. Kızarmış ve şişmişti. " İyi misin ? " dedim. Kafasını odanın diğer köşesine çevirip " Umrunda mı sanki ? Biraz önce gülüyordun " dedi. Sarıldım. " Ama o kadar komik görünüyordun ki dayanamadım. " dedim. Bana döndü. " Olsun. Yine de gülmen gerekmezdi. " Ayağa kalktım ve dolabıma doğru ilerlerken bir yandan da " Sen bilirsin... " diye fısıldadım. Ben kıyafetlere bakarken, onun yataktan kalkıp bana doğru geldiğini anlamam zor olmamıştı. Hemen sonra ellerini belime doladı. " Bişey demedim tamam. Biraz huysuzum bugün. Özür dilerim. " Hiçbirsey demedim. Konuşmayacağımı anladığında ellerini belimden çekti ve kapıya yöneldi. Kapıya yumruk attı. Ve odadan çıkıp kapıyı sertçe kapattı. Ne olmuştu şimdi ? Neden bu tripler ?

Hazırlanmıştım. Salaş bir tişört ve kot pantolonla hem rahat hem de şık bir kombin yapmıştım. Son kez aynaya baktım. Parfümümü sıkıp aşağıya inmek için kapıya yöneldim. Harry'yi gerçekten merak etmeye başlamıştım. Geri gelmemişti. Kapıyı açmak için kolumu uzattığım sırada kapı açıldı. Harry içeri daldı. Ve beni boynumdan tutup duvara doğru sürükledi. Zar zor nefes alıyordum. Ne olduğundan zerre kadar haberim yoktu. Sırtımı duvara dayadı. Boynumdaki ellerini gevşetmisti. En azından artık nefes alabiliyordum.  " Darcy !! " diye fısıldadı. Ellerimi boynuma götürüp elini ittirmeye çalıştım. Ama imkansızdı. Boşta olan sağ eliyle duvara -yüzümün biraz  ilerisine- sertçe bir yumruk attı. Gözlerimiz buluştuğunda gözlerinin içindeki laneti gördüm. Evet. Âdeta lanetlenmiş gibi bakıyordu. Boynumdaki elini indirdi. Başımı çevirip duvara vurduğu eline baktım. Elinden ve duvardan kanlar süzülüyordu. Kanlı elini yüzüme doğru uzattı. Ve yüzümü okşadı. Kaçmıyordum. Arkasını dönüp gitmesine rağmen yüzümün yarısını esir almıştı sıcaklık. Parmaklarımı sıcaklığın üzerinde gezdirdim. Elimdekinin kan olduğunu farkettiğimde dönüp çökmüş duvara baktım. Oradan da hâlâ kanlar süzülüyordu. Sonra Harry'ye baktım. Kanayan elini tutuyordu. Arkası dönüktü. Üzerine yürüdüm. Omzundan tutup onu kendime çevirdim. Ve yüzüne tokadı yapıştırdım. " S-sen... Durduk yere gelip bana neden böyle bisey yaptın he ?? Nerene kaçtı sevgin ? Hani cok seviyordun ?? Ne oldu şimdi ? " Bağırdım. Ama tepki vermiyordu. Gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyordu. Tekrar bağıracağım sırada birden dudaklarıma yapıştı. İstemsizce karşılık veriyordum ve bu, onun hoşuna gidiyordu. Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında alnını alnıma dayadı ve " Beni de kendine benzettin Bitanem. " dedi. İttirdim ve odadan çıktım. Koşarak merdivenlerden indim. Gözümden yaşlar süzülüyordu. Evden çıkacaktım ki beni gören Robny koşarak yanıma geldi. " Hanımım. Yüzünüz ?? " dedi telaşla. " Bi-bişey yok " dedim ve kapıyı açtım. Ama Robny kolumu tutmuştu. Bunu beklemiyordum. " Kusura bakmayın ama bu şekilde gitmenize izin veremem. " dedi. Başımı öne eğdim. Kapıyı kapatıp yanıma geldi ve beraber mutfağa gittik. Mutfaktaki masaya daynadım ve " Onun nesi var ?? " dedim. Hâlâ gözümden yaşlar süzülüyordu. " Sanırım biraz sinirli hanımım. Ben de onu ilk defa böyle gördüm. Bu arada yüzünüze mi vurdu ? " dedi cümlenin sonunda sesini kısarak. Ona dönüp hayır anlamında başımı salladım. " Eli kanıyordu. Elini yüzüme sürdü. " Boynumu göstererek " Peki bu ? " dedi. Gözlerimi kaçırdım. " Gerçekten o değildi. Gözlerinin yeşili bile yoktu... "

Kısa bölüm için cok özür dilerim. Ama bugün gerçekten cok kötüydüm. Yeni bölüm haftaya pazar gelecek. Vote vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum... xx

Uçurumun UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin