Joy, hiç olmadığı kadar mutlu ifadesini okulun koridorlarına sunarken gözleri de Kihyun'u arıyordu. Tek ve en çok değer verdiği arkadaşını okula adım attığı gibi bulmak hobileri arasındaydı.
Parmaklarının kavradığı çantasını tuta tuta ilerlerken kolunun aniden çekilmesiyle gülümsemesine son verip şaşkın bir ifade yerleştirdi yüzüne.
Kendisini çeken kişinin 'aptal' Taeyong ya da 'kişiliksiz' Lalisa olmasını beklerken Jennie çıkması ummadığı bir şeydi.
"Jennie?" Dedi refleks olarak. Kaşları çatılmış bir halde karşısındaki genç kızın sinirli ifadesini izliyordu şimdi.
"Konuşmamız gerek."
Onu daha önce böylesine sinirli görmediğine eminken burnundan solumasına sebep olan şeyi gerçekten merak ettiğini düşündü Joy.
"Ne hakkında?" Diye sordu daha sonra.
Jennie, genç kızın bileklerini yavaşça bıraktıktan sonra etrafını kolaçan etti. Bunu neden yaptığını bile bilmiyordu ama kafasına takılan sorunu yalnızca Joy çözebilirdi. Biliyordu. Ona muhtaç olmak ise... biraz berbattı Jennie için.
"Kihyun'u bulamıyorum."
Bu söz üzerine Joy ufak bir kahkaha patlatmıştı. "Ne hakla onu arıyorsun ki?"
"Gevezeliği bırak Joy." Bu sefer daha sert çıkıştı Jennie. "Taeyong, Kihyun'u okuldan gönderecek ve bunun olmasını istemiyorum. Yardımın lazım."
Genç kızın gözleri Jennie'nin cümlesiyle yuvalarından çıkacakmış gibi irileşirken kalp atışları hızlandı. Taeyong aptalı tek arkadaşını da okuldan gönderecekse geriye neyi kalırdı?
Bu yalnızca bir yalnızlık korkusu sendromu Joy, dedi kendi kendine. Taeyong bunu yapamaz üstelik. Endişelenme.
"O geri zekâlı sevgiline söyle," Jennie'nin göğsüne doğru işaret parmağını bastırdı sertçe. "Kihyun okuldan falan gitmeyecek. Asla."
Ardından Jennie'nin yüzüne bile bakmadan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Sinirden eli ayağına dolanacak gibi olsa da düzgün yürümeyi başardığına seviniyordu şimdi.
"Hadi ama Joy!" Diye bağırdı arkasından Jennie. "Onu gerçekten arkadaşın olarak görme yalanından ne zaman ayrılacaksın?!"
Genç kız aniden olduğu yere sabitlendiğinde Jennie'nin sesi koridorda yankılandı. Sabahın erken saatleri de olsa kalabalık olan koridor, tüm şehvetiyle iki kızın konuşmalarına kulak asıyordu artık.
Tam karşısında uzun boyuyla Kihyun duruyordu. Gittikçe çatılan kaşlarıyla ise Joy'a endişeli ifadesiyle bakmayı sürdürdü. Genç kız, başını kaldıramayacak kadar utanmıştı. Doğru olmayan bir gerçek herkes tarafından işitildiğinde kızarmamanız olanaksızdı ne de olsa. Hele bir de sevgiliniz varsa...
Joy, Sungjae'yi düşündü o an. Yeni başlayan ilişkilerinin aniden bitmesi isteyeceği son şeydi. Ama o fazla iyi birisiydi ve Joy hâlâ onu kendine layık göremeyecek kadar kördü.
"Günaydın Joy-ie." Dedi Kihyun. Elleri okul pantolonunun cebindeyken direkt olarak koridorun ucundaki Jennie'ye bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
school love affair ✓
Short StoryWENGA - "Sen benim öğrencimsin, sevgilim değil." © joyrist | 2018 short story. ➳ min yoongi & son seunghwan.