m: 2ne1 - come back home💕"Gidip Jennie'yi getirecek misin yoksa daha fazla bekleyecek miyiz Yoongi?"
Taeyong'un sert sorusu üzerine tüm gözler onu bulduğunda Yoongi ayaklandı. Aslında gidip kendisinin getirmesini ve bu aptal işlerine onu karıştırmaması gerektiğini söylemek istese de şu an Jennie'yle aralarının kötü, oldukça kötü, olduğunu bildiği için konuşmamayı tercih etmişti.
Joy kıpkırmızı kesilen gözleriyle yere bakıyordu oturdukları kantin masasında. Kihyun'un yanında, Taeyong'un karşısında oturuyordu. Birazdan da Jennie gelecek ve Kihyun'a göre bu aralarındaki saçma meseleyi bitireceklerdi.
"Jennie ve Wendy'yi alıp geliyorum öyleyse." Dedi Yoongi, Kihyun'a bakarak.
"Wendy mi?" Diye sordu Taeyong ve Joy aynı anda.
Kihyun yavaşça Joy'un omzunu patpatladığında cevaplamıştı. "Neredeyse aramızda geçen her olayı biliyor. O da bu işin içinde."
"Haklısın." Diye onayladı Taeyong.
Genç adam konuştukça Joy daha da çok sinirlendiğini hissediyordu. Jennie'ye yaptığı bu iğrenç şey karşısında kendisini de batırmıştı ve şimdi Joy'un gözünde Taeyong, tam bir şerefsizin önde gideniydi. Eh, diğerleri için de pek farklı sayılmıyordu.
Yoongi gittikten beş dakika sonra yanında Jennie ve Wendy'yle birlikte kantin masasına geri gelmişti. Jennie'nin de gözleri kan çanağı gibiydi ve Joy'dan farksızdı. Lalisa da yanlarına gelmek istese de olay onunla alakalı olmadığı için Yoongi bir şekilde gelmemesini sağlayabilmişti.
"Ne konuşacaksanız çabuk konuşun." Dedi Jennie titreyen sesiyle. "Çünkü burada çok uzun süre kalmaktan hoşlanmayacağım."
Taeyong direkt olarak ve uzun süre gözlerini genç kızdan ayırmadı. Yaptığı aptalca bir hata yüzünden her şeyini kaybetmek istemiyordu. Jennie'yi delicesine seviyordu ama duygularını göstermek konusunda pek başarılı sayılmazdı.
Wendy yavaşça Yoongi'ye baktı. Genç adam ona oturması gereken yeri gösterdiğinde Wendy, Taeyong'un yanındaki yerini almıştı. Jennie de Yoongi'nin yanına oturacaktı. Tabii oturursa.
"Lütfen otur Jennie." Dedi Kihyun.
Sessizlik fazlasıyla gerici ve kötü bir hâl almaya başlamıştı ki Jennie sonunda inadını kırıp Yoongi'nin yanına oturdu. Kollarını göğsünde birleştirmişti ve Joy'la aynı pozisyonda yere bakıyordu. Joy'a kesinlikle kızgın değildi. Onun bir suçu yoktu sonuçta. Tüm hatayı Taeyong'da buluyordu.
"Bu masada her şeyi söyleyeceksek kendimden başlayacağım sanırım." Diyerek söze başladı Kihyun. Stresinden tamamen arınmış ve artık ne olacaksa olsun dercesine Jennie'ye dönmüştü. "Senden deli gibi hoşlanıyorum Jennie."
Taeyong'un gözleri faltaşı gibi açılıp Kihyun'un üzerine atlamak için ayaklanmaya çalışsa da Yoongi ve Wendy onu tutmayı zor da olsa başarabilmişlerdi.
"Kihyun... ne diyorsun sen?" Diyerek genç adamın kulağına fısıldadı Joy. "Delirdin mi?!"
Jennie ifadesizce bakıyordu Kihyun'a. Bunu garip bulmamıştı çünkü zaten biliyordu. Çoğu erkek kendisini beğenirdi. Bunun verdiği bilmişlik de vardı üzerinde ancak Kihyun için durum farklıydı. O, Jennie'ye aşıktı.
"Her şeyi açıklıyoruz öyle mi?" Sinirden burnundan soluyan Taeyong araya girdi bu sefer.
"Evet, öyle."
"Pekâlâ," dudaklarını ıslattıktan sonra histerik bir gülümseme sundu ve devam etti. "Dedikodu sayfanızı eğlenceli buluyordum..."
Herkes ufak çaplı bir şaşkınlık geçirmişti çünkü Taeyong'un kötü bir şeyler itiraf edeceğini ve ortalığın karışacağını düşünüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
school love affair ✓
Short StoryWENGA - "Sen benim öğrencimsin, sevgilim değil." © joyrist | 2018 short story. ➳ min yoongi & son seunghwan.