BÖLÜM 2~

19.8K 590 557
                                    


BTS çıkınca senin gözün hemen biasın olan ona canını verebileceğin Jungkooku aradı. En sonunda şarkı bölümü ona gelince öne çıktı. Şöyle ön tarafta bir göz gezdirdi. Gözleri seni bulduğunda kalbin sanki yerinden çıkacaktı.
Ona elinle Kore'deki kalp işaretini yaptın.

Ona elinle Kore'deki kalp işaretini yaptın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


O bir ara duraksadı. Fakat sonra tekrar devam etti. Sen gözlerini yumdun. Dans ve şarkı konusunda yetenekliydin. Müziğin de etkisiyle gözlerin kapalı deli gibi dans ediyordun. Sonunda şarkı durdu. Konser bitti. Fakat sen hâlâ deli gibi dans ediyordun.

Gözlerini açtın. Sena ve Pelin sana öcü görmüş gibi bakınca utancından yerin dibine girmek istedin.

"Y/N iyi misin?"dedi Pelin.
"Yok iyiyim. Konser bitmiş insan bir haber verir."dedin sitemle.
"Jungkook.."dedi  Sena.
"Nolmuş Jungkook'a?"dedin.
"O sana baktı ve güldü. Hatta senin önüne eğildi şarkıyı öyle söyledi kısa bir süre."
Ağzın açık dinliyordun. Pişman oldun dans ettiğine. Gül gibi fırsatı kaçırmıştın.

"Ne?!"dedin şaşkın şaşkın.
"Evet. Ama sen dans ettiğin için,bir de gözlerin kapalı fark etmedin."
"Hıı bende diyorum niye ses bu kadar yakından geliyor diye."dedin yeni fark edercesine.
"Günaydın!"dedi Pelin.
"Neyse gidelim."dedi Sena ve ilerlediniz. Konser alanının çıkışına yakın üniformalı bir adam sana yaklaştı.

"Hanım efendi?"dedi adam.
"Buyrun?"dedin. Durdunuz.
"Sadece size söylemem gereken bir şey var."dedi adam.
"Kızlar siz gidin yetişirim ben size" dedin.
Kızlar uzaklaşınca adam konuşmaya başladı.
"Bay Jungkook sizi çağırmamı istedi."dedi adam.
Tabii sen şok. Koskoca Jungkook seni çağırıyordu.
"O kişinin ben olduğumu nereden biliyorsunuz?"dedin şüphelenerek.
"Sarı BTS tişörtü ve mavi ayakabılarınızdan."
"Hı?"
"Bay Jungkook öyle söyledi.Gidelim."dedi adam yol vererek.

Şaşkındın. Gizleyemiyordun da.

Odanın kapısında

Odanın kapısında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazıyordu. Nefesini tuttun. Suratın yanıyordu resmen. Domates olduğuna emindin. Adam kapıyı tıklattı. İçerden
"Come!"sesi gelince adam kapıyı açtı.

İçerideki koltuklarda oturmuş yedi tane yıldız gördün. İnanamıyordun. BTS senin tam karşındaydı. Sana elleriyle 'gel' işareti yapan Namjoon'a baktın. İçeri sessizce girdin.

Adam kapıyı kapattı. Artık onlarla yalnızdın. Koltuklarda Jungkook'u aradı gözlerin.

Oradaydı. Güzel gözlerini sana dikmiş bakıyordu. Seni süzdükten sonra tekrar gözlerini gözlerine sabitledi.

Delirmek üzereydin. Neler oluyordu?

Bir kaç dakika sonra Namjoon konuşmaya başladı. İngilizce tabii. İngizlizcen çok iyiydi. Fakat üst seviyelerini bilmediğinden pek yorum yapmıyordun o konu hakkında.

Şimdi yazacaklarımın hepsi aralarında İngilizce konuştuklarını gösteriyor. Ama ben Türkçe yazacağım.

"Merhaba fan!"dedi Namjoon.
Rahatsız olmuştun. Çünkü sen bir fan değil 3 yıllık A.R.M.Y'din.
"Ben bir ARMY'im."dedin boğazını temizleyerek.
"Özür dilerim. O halde senin yerin çok farklı."
"Teşekkürler."

O sırada telefonun çalmaya başladı.
Zil sesin BTS'den İDOL'dü.
Bunu duyan üyeler
"Uwaa!"dedi hep bir ağızdan.

Telefonu özür diler bakışlar atarak açtın. Sena'ydı arayan.

"Efendim knk?"
"Knk nerdesin iki saattir? Kök saldık resmen buraya."dedi kızarcasına.
"Knk çok fena şeyler oldu. Yarın anlatırım. Siz gidin."
"Ne? Kızım ne saçmalıyorsun?! Seni almadan nasıl gidelim?"
"Uzatma knk hadi Saranghe!"
Dedin ve kapattın. Telefonu hemen arka cebine koydun.
Ve ingilizce konuşmaya devam ettin.

"Beni buraya neden çağırdınız?"dedin heyecanın verdiği sıkıntıyla.
"Sahnede, hatırlıyor musun?"dedi Jungkook ayağa kalkıp yanına gelmeye başladığında. Bu sefer kalbin durdu sandın.

"Evet."dedin kızararak.
"Deli gibi dans eden sendin değil mi?"
Dedi Jungkook. Heyecandan ölmek üzeresin.

Yakından bakınca daha fazla güzel görünüyordu. Onun cazibesi altında bir an ezildiğini hissettin.

"Dans yeteneğin var senin?"dedi Jungkook bir şey fark etmiş gibi.
Sen dans yeteneğinin olduğunu biliyordun. Bunu söylemek isteyip istemediğini de bilmiyordun.

"E-evet. Var. Ama sizin kadar değil."
"Bizim kadar olabilirsin."
"Nasıl yani?"
"Çok basit. Çalışacaksın. Her neyse. Bizim daha doğrusu benim sana söylemem gereken birşey var."
Kalbinim durduğunu düşündün bir an.
"Nedir?"
"Ben seni İstanbul'da ki 2. Konserimize davet ediyorum."dedi elindeki bileti göstererek.

Sen şok olmuş bir halde, bir bilete, bir de Jungkook'a bakıyordun. Jk'u görmen yetmiyormuş gibi bir de onun  seni bizzat konserine davet etmesi... Sen de ne bulmuştu acaba? Bu kadar büyük boyuta geldi?

Şaşkın şaşkın elinde ki bilete bakıyordun.

"Alsana."dedi Jk ısrarla.

"Madem öyle."dedin ve elini bileti almak için uzattığın sırada telefonun çalmaya başladı.

Tabii odada İdol müziğinin sesi yayılmaya başladı. Ve sen buna çok izin vermeden hemen açtın. Arayan annendi.

"A-alo?"dedin ürkekçe.
"Kız nerdesin sen?"
"Geldim anne."
"Saat çok geç farkında değil misin?"
"Gelicem diyorum hadi bay."dedin kapattın.

"Annen miydi o?"dedi Jimin.
"E-evet."dedin utana sıkıla.
"Artık bileti alacak mısın?"dedi Jk.
"Tamam alıyorum."dedin ve aldın.

Tam odadan çıkmayı planlıyordun ki,
"İsmin ne?"diye sordu Jk.
Sen durdun ve tebessümle arkanı döndün.
"İsmim Y/N."dedin ve odadan çıkacaktın ki tekrar konuştu Jk.
"Bu saatte tek gitme. Araba hazırlatalım. Öyle git."dedi.

Ve sende buna hayır diyemeyeceğine göre, kabul ettin.

Seni araba ve sürücüsü ile eve bıraktırttığında çok yorgun ve şaşkınlıktan ölüyordun. Hala inanamıyordun.

Eve geldiğinde annen ve babandan yediğin azardan sonra kendini uykunun kucağına bıraktın.

𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin