yalnız değilsin

616 72 6
                                    

Öpüşmüşlerdi. Jaemin de Jeno da afallamış hissediyordu. Jaemin hızlı hareketlerle oturduğu yerden kalkıp, "Tuvalete gitmem gerekiyor." diyerek odadan ayrıldı. Kulaklarına kadar kızarmıştı ve çok sıcaklamıştı. Tuvaletin kapısını açıp kendisini içeriye attıktan sonra yüzüne ve boynuna soğuk su çarptı. Uzun süre sonra hayatına birisi girmişti ve bu kişi arkadaştan fazlası olduğunu en başından belli etmişti. Sahiden, neden bu kadar hızlı hayatına girmişti ki? Hiçbir insan birisiyle bu kadar hızlı yakınlaşamazdı. Jaemin merakla arka cebinden telefonunu çıkardı. Instagram hesabına girdikten sonra arama kısmına Jeno yazıp çıkan sonuçlara baktı, işte oradaydı, jeno_lee. Jaemin profile girdikten sonra yaşayabileceği en büyük şoku yaşadı, çünkü Jeno'nun Haechan ve Renjun ile fotoğraflarını görmüştü. Gözleri kocaman açılmış halde ekrana bakıyordu, gerçekten şaşırmıştı. Fotoğrafların tarihi yeniydi bu yüzden yeni arkadaş olduklarını düşündü.

Şoku üzerinden attığında Jeno'nun yanına döndü. Jeno telefonu ile ilgileniyor, bir şeye çok odaklanmış şekilde bakıyordu. Aslında onun da baktığı şey Jaemin'in Haechan ve Renjun ile olan fotoğraflarıydı. Jaemin odaya girdiğinde Jeno şaşkınlıkla ona döndü.

"Jaemin.. Sen Haechan ve Renjun ile arkadaş mısın?"

"Eskiden öyleydik. Kazadan önce yani. Ben kazadan sonra küçük bir depresyona girdim."
Koltuğa otururken, "Birkaç ay boyunca kendimi kimse ile konuşmak için hazır hissedemedim. Arkadaşlarıma sırtımı döndüm, ben hazır hissedince de onlar bana sırtını döndü." diye açıkladı. Ardından ekledi, "Peki ya sen? Sen ne zaman tanıştın onlarla?"

"Ben buraya ilk geldiğimde okulda tanıştığım kişiler onlardı, senden bahsetmişlerdi aslında, ama sen henüz kendini bana açmaya hazır hissetmediğin için üstüne gelmemiştim. Senin olduğunu bilmiyordum, şimdi öğrendim."

"Ne dediler? Yani benim hakkımda."

"Seni özlediklerinden bahsettiler, önceden hep onların neşe kaynağı olmuşsun. Şimdi bu kadar üzgün görünmen onları içten içe üzüyormuş."

Jaemin'in gözlerine bir hüzün perdesi indi. O da çok özlemişti eski günleri. Arkadaşları ile yaptıkları her şeyi özlemişti. Gözünden akan bir damla yaş eline düştü.

"Jaemin.. Yalnız değilsin. Ben seninleyim ve eminim ki eski arkadaşlarınla düzeleceksiniz."

Jaemin burnunu çekti. Jeno'nun varlığı onu gerçekten mutlu hissettiriyordu. Aralarındaki mesafeyi kapattı ve kollarını Jeno'nun boynuna doladı. Kafasını oraya gömüp ağlamaya devam etti. Jeno da ellerini Jaemin'in beline dolamıştı. Bir süre böyle kaldılar, sarılmalarını bölen şey Jaemin'in telefonuna art arda gelen mesajlardı. Kakaotalk mesaj sesiydi, iyi de kim yazmış olabilirdi ki? Jaemin telefonunu cebinden çıkardığında çok büyük, ama onu çok sevindirecek bir şok yaşadı. Gelen mesajlar eski arkadaşları ile olan gruptandı.

leehaechan: na jaemin
seni özledim
hatta çok özledim
sana sırtımı döndüğüm için özür dilerim

iaminjun: jaemin-ah
seni çok fazla özledim
lee donghyuck'a çok fazla maruz kaldım
kurtar beni

leehaechan: aptal

Jaemin ne yazacağını bilememişti. Bunda Jeno'nun parmağı var mı yok mu emin olamadı ama umursamadı da. Eski arkadaşlarını çok özlemişti ve şu an onlara cevap verecekti. Ama mesaj yazmaya başlamadan önce ona tapılası bir gülüşle bakan Jeno'ya bakıp gülümsedi.

najaemin: ben de sizi özledim
hem de çok
acımı size anlatabilmek varken kendimi kapattım
özür dilerim
ve
renjun seni lee donghyuck'tan kurtaracağım
bana gelmeye ne dersiniz?
lee jeno ile oturuyoruz

leehaechan: evden çıktık bile

"Jeno, bize geliyorlar. Çok heyecanlandım, ne yapmam gerekiyor? Kahve mi yapsam ki? Ah.."

Jeno ayağa kalkıp bir sağa bir sola telaşla yürüyen Jaemin'i kollarından tuttu ve durdurdu.

"Jaemin, sakin olur musun? Kaç senedir tanıdığın insanlar geliyor evine. Telaş edilecek bir şey yok, onlar gelince hallederiz."

Jaemin yarım saat boyunca kendini sakinleştirmek için uğraştı, Jeno ise yanındaki telaşlı gence gülüyordu. Heyecanlanınca beş yaşında bir çocuğa dönüşüyordu. Zil çaldığında Jaemin iki kat heyecanlandı. Sonra derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Hayatında ailesinden sonra en çok değer verdiği iki kişiyi görünce gözleri dolmuştu.

"Bizi içeri almayı düşünmüyor musun Na Jaemin?" Haechan konuştuğunda Renjun gülümsedi. Jaemin ise kendine gelerek kapının önünden çekilip arkadaşlarına yol açtı. İki genç içeri girdiklerinde Jeno'yu görmeyi beklemedikleri için şaşırmışlardı.

"Jeno-yah burada ne yapıyorsun? Seni burada görmeyi beklemiyordum." Renjun'un şaşkınlığı sesine yansımıştı.

Jeno gülümseyerek, "Aslında yeni tanıştık, yani bugün.. Birlikte film izledik, bir süre sonra da Jaemin'in sizinle arkadaş olduğunu öğrendim.. Üstüne de siz mesaj attınız zaten.. Tesadüf.." dedi.

"Renjun, hadi gidelim buradan. Jaemin bize sarılmayı düşünmüyor." Haechan alınmış gibi yaparak konuştu. Jaemin kıkırdadı ve, "Hiç değişmemişsin Haechan, gel buraya." dedi. Bir kolunu Haechan'ın, diğer kolunu Renjun'un boynuna doladı, diğerleri de sarılışa karşılık verdi. Jeno ise bu güzel anı ölümsüzleştirmek adına diğer üçünden habersiz fotoğraflarını çekti. Jaemin çok huzurlu hissediyordu. En yakın iki arkadaşıyla tekrar birlikte olması, Jeno gibi birinin hayatına girmesi onu mutlu etmişti. Her şey güzel gittiğine göre, Jaemin'in hayatında düzeltmesi gereken sadece birkaç şey kalmıştı.

Merhaba! Çok saçma bir bölüm oldu gibi geldi bana ama umarım öyle değildir :( Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum ♡

rosa || nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin