ışığa ihtiyacın yok sen ışıksın zaten

717 80 18
                                    

Yol boyunca el ele yürüdüler. Jeno'nun sohbeti öylesine güzeldi ki Jaemin her lafında ona hayranlık duydu. Onun güzel geçen çocukluğunu duymak, onu mutlu etmişti. Kendisi de ailesinin kazasına kadar olanları anlattı, detayına inmek için hazır hissetmiyordu. Jeno ise Jaemin'den çok hoşlanmıştı. Konuşması, konuşurken dudaklarının kıvrılışı, gözlerindeki hüzün, ellerine tam oturan elleri ve daha nicesi.. Hele gözlerindeki hüzün yok muydu, kalbine dokunuyordu. Neden böyle hissettiğini bilmiyordu ama şu an bildiği tek şey Jaemin ile daha çok zaman geçirmekti. İkisi de düşüncelere daldıkları için sessizleştiler. Jaemin karanlık yola geldiklerinde telefonunu çıkarıp flaşını açtı ve yola tuttu. Jeno da aynısını yaptı. Bir elin nesi var iki elin sesi var, şu an bu duruma en çok uyan sözdü çünkü yol daha da aydınlanmıştı ve Jaemin çok güvende hissediyordu. Jeno merakına yenik düştü ve sordu.

"Neden karanlık seni bu kadar ürkütüyor?

Jaemin sessiz kalmayı tercih etti ve Jeno'yu yanıtsız bıraktı. Siyah olan o an illaki anlatır diyerek üstelememeye karar verdi.

"Geldik." Jaemin karşıdaki iki katlı evi işaret etti. Çok şirin, geniş bahçeli bir evdi. Bahçe kapısından girdikten sonra pembe olan anahtarını çıkarmak için diğerinin elini bıraktı. Attığı üç kilidi açıp kapıyı ardına kadar iktirdikten sonra Jeno'nun önce girmesi için kapının önünden çekildi. Jeno içeri girdiğinde dikkatini çeken şey açık olan üç ışıktı. Jaemin gerçekten karanlıktan korkuyordu, Jeno deli gibi nedenini merak etse de cevapsız kalacağını bilerek aynı soruyu tekrar sormadı. Jaemin de eve girdikten sonra kapıyı kapatıp tüm ışıkları yaktı. Salona yöneldiler.

"Evin.. çok güzel, gerçekten çok beğendim." Jeno büyülenmiş ses tonuyla konuşmuştu. Evin dizaynı ve mobilyaları çok güzeldi.

Jaemin gülümsedi, annesi aylarca uğraşmış, defalarca kez fikir değiştirmiş, en sonunda 'Yeter, en beğendiklerimi seçeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jaemin gülümsedi, annesi aylarca uğraşmış, defalarca kez fikir değiştirmiş, en sonunda 'Yeter, en beğendiklerimi seçeceğim.' deyip karma bir şey yapmıştı ve ortaya bu mobilyalar çıkmıştı.

"Hepsini annem seçti, sadece bu oda için aylarca uğraştı."

"Çok zevkliymiş, ev dizaynı gerçekten çok zor bir şey ve çok fazla eşya arasından en güzellerini seçebilmiş olmak büyük başarı."

"Haydi diğer odaları gezdireyim sana."

Mutfak, yatak odası, banyo ve küçük giyinme odasını gezdiler. Tüm hepsi harikaydı. Sıra pembenin odasında yani Jeno'nun en çok merak ettiği, Jaemin'in ise bilerek en sona sakladığındaydı. Yukarıya, çatıya çıktılar. Jaemin kapıyı açtığında Jeno burnuna gelen güzel kokuyla, pembenin kokusuyla, büyülendi.

"Odana bayıldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Odana bayıldım. Tek kelime ile mükemmel."

"Buranın dizaynı bana ait, her şeyi ile kendim ilgilendim. Babamın da biraz yardımı var tabii ki, onu es geçemem."

Jeno odayı inceledikten sonra en çok dikkatini çeken şeye yani gitara yöneldi. Eline alıp "Çalıyor musun?" diye sordu. "Amatörüm, babam öğretiyordu aslında, ama başıma gelenlerden sonra bıraktım. Öylece duruyor orada. Sen?" Jaemin cümlesini bitirince Jeno konuşmaya başladı. "3 sene önce çalmaya başladım, 1 sene sonunda profesyonel oldum. Şu an okulun müzik grubunda gitarist pozisyonundayım." Yatağa otururken cümlesini tamamladı. Gitar hala elindeydi. Tellere vurduğunda çıkan kötü sese ikisi de yüzlerini buruşturdu. Jeno çok kısa bir sürede akordu ayarladıktan sonra bir şeyler çalmaya başladı. Jaemin yatağın ucuna oturdu, huzurla şarkıyı dinlemeye başladı ama bir yandan da diğer genci izliyordu. Her şeyi çok güzeldi. Gözleri, burnu, dudakları, yüzü.. Ama en çok kalbi güzeldi. Jeno gitarı bıraktığında ona bakan çocuğa döndü. Ne düşündüğünü bilmiyordu, ama hayranlığı görebiliyordu. Jaemin önce müziğin durduğunu sonra ona bakan Jeno'yu fark etti, hızla toparlandı. "Dalmışım, özür dilerim, hadi içeri gidelim. Film izlemek ister misin?" Jaemin yataktan kalkarken sordu. "Olabilir, ne izleyeceğiz peki?" Jeno oturduğu yerden kalkıp pantolonunu düzeltti. Jaemin bir süre düşünüp, "İçeride karar vermeye ne dersin?" dedi. Jeno kafasıyla onayladıktan sonra salona gittiler.

Ellerindeki filmlere göz attıktan sonra "Call Me By Your Name" de karar kıldılar. Aralarında garip çekim olan iki erkek için değişik bir seçimdi. Film boyunca ikisi aralarındaki mesafeyi korumak için özen gösterdiler, ama patlamış mısır yerken mecbur yakınlaşmak zorunda kaldılar. Aniden gelen öpüşme sahnelerinde, şeftali sahnesinde* ve ana karakterin yakınlaşma sahnelerinde iki genç de kıpkırmızı oldu. Filmin sonunda ise Jaemin içli içli ağlamaya başladı, çok etkilenmişti. Jeno ağlayan genci gördüğünde merakla, "Jaemin-ah neden ağlıyorsun?" diye sordu. Jaemin ise mutsuz bir ses tonuyla ve hıçkırarak, "İnsanlar ne kadar güzel seviyor birbirini.. Ah, ben de sevmek ve sevilmek istiyorum." dedi. Ardından, "Ama kimsenin sevmeyeceği türde biriyim, en küçük karanlıkta ışığa ihtiyaç duyan, her şeyden korkan ve ağlayan aptalın tekiyim." diye ekledi. Jeno Jaemin'e yaklaştı, pembenin yüzünü ellerinin arasına alıp konuşmaya başladı. "Birincisi, sen tam benim seveceğim türde birisin; ikincisi, ışığa ihtiyacın yok, sen ışıksın zaten; üçüncüsü ve sonuncusu, eğer korkarsan ve ağlarsan sana sarılacağıma söz veriyorum." Cümlesi bitince dudaklarını birleştirdi. Yumuşak şekilde Jaemin'in dudaklarına baskı uyguluyordu, ve nihayet Jaemin olanların farkına varıp Jeno'ya karşılık verdi.

Dudaklarını ayırdıklında nefes nefese kalmışlardı ama ikisi de çok iyi hissediyordu.

•••

*Şeftali sahnesi: Bu filmi izleyenler bu sahnenin edepsizliğini bilir, spoiler vermeyeceğim izleyince anlarsınız zaten flşfkddlkf

Arkadaşlar merhaba, yeni bölüm ile karşınızdayım ve bugün şunu görünce o kadar sevindim ki anlatamam, umarım hikaye gidişatını beğeniyorsunuzdur, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum♡

Arkadaşlar merhaba, yeni bölüm ile karşınızdayım ve bugün şunu görünce o kadar sevindim ki anlatamam, umarım hikaye gidişatını beğeniyorsunuzdur, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
rosa || nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin