A.H.İ.R.

İKİ: "Ahurani"☚

İKİNCİ BÖLÜM: "AHURANI"

-Aklınızı kaçırdınız." Gülerek ellerini yüzüne kapattı ve işaret parmaklarını göz pınarlarına yasladı Darian. "Siz orospu çocukları, kesinlikle aklınızı kaçırdınız." 

-Akıllarını kaçırdıkları yok Kumandan." Kendisine bir adım atarak, ortamda ilk hareketlilik gösteren asker arkadaşı Andres'ten başkası değildi.

-Kes sesini!" Ayağa kalkarak tüm ses tellerini yıpratacak kadar bağırdı. Bu öfkeli görüntüsü Ahurani'nin komiğine gitmişti, ama bu halini daha deminki sakin hallerinden daha seksi bulduğu da bir gerçekti. "Sen konuşma piç kurusu! Tüm ekiple gece gündüz arayış içindeydik! Günlerce aç kaldık, o sikik paraşütle kaç tepeye indim bilgin var mı?" Mavi gözlerde bir pişmanlığın külleri hakimdi, bu onun bir nebze soluklanmasına neden olurken Gözcü onlara birkaç adım attı. Salonun ortasına gelmişti böylece.

-Yapılması gerekeni yaptı. Şuan senden haber alamayan insanlar da aynısını yapacak. Bunu çabuk kabullensen, senin adına iyi olur Kumandan." Ona attığı bakış bir kurşun olsaydı, Gözcü'yü parçalara ayırabilirdi.

-Tuzak paraşütü." Dedi Andres, onu sakinleştirmek için dostuna diğerleri gibi, böyle hitap etmişti. "Özür dilerim." Elini, onun omzuna koyduğunda, bileğini ittirdi Darian. Hiçbir şeyi anlamıyordu, şuan neredeydi? Zaman kavramı iyice yitiyordu.

-Ahurani, ona odasını göster. Ve Aşçı'ya ona yiyecek bir şeyler hazırlaması için sinyal gönder." Adam hareket etmek için kıpırdamazken, kız onu teşvik etmek amacıyla silahının sürgüsünü çekti ve namluyu beline dayayarak ittirdi.

-Kumandan bakıcılığı. Zevkli olacak." Darian, onun ittirmesine rağmen hareket etmediğinde, güldü Ahurani. Kadın düşmanı bir aşağılıksa, adama duyduğu salt cinsel beğeni kesinlikle azalarak yok olurdu. "Yürümezsen vuracağım."

-Yalan söylemiyor."   G lakaplı adamın yanındaki turuncu saçlı genç, sargılı kolunu göstererek onu ikna etmek istedi. Çünkü Ahurani asla yapamayacağı şeyleri dillendirmezdi. "Beni vurdu." Olay tam olarak öyle yaşanmamıştı ama Darian'ın tek kaşını sorgularcasına kaldırmasına neden oldu. 

-Dinlen Kumandan." Gözcü'nün lafı, belki de tek ihtiyacı olan şeydi, daha fazla orada kalmak istemezken nihayet yürüdü Darian. Ahurani yanına geçtiğinde, gözünü halıya dikmiş öylece ilerliyordu. Kız kolundan tutarak onu büyük salonun çıkışındaki 2.5 metreye yakın boydaki kapıya sürüklerken, kolunu kendine doğru çekti. Çünkü hapse giriyormuş gibi hissediyor buradaki her deliyi neden tek tek öldürmediğini kendine soruyordu. 

-Bizi öldürmeyi aklından geçirme. Çünkü yapamazsın." Koridorda önüne geçen kızın söylediği cümleye alayla güler gibi yaptı ama Ahurani o gülüşün altındaki siniri sezdiği için ondan daha çok güldü. 

-Üssümle konuştuktan sonra bir sorun olduğunu anlarsam..." adımlarını hızlı atarak kıza yetişti ve üstten üstten küçümser bir şekilde baktı. "Hepiniz toprağın altına dizileceksiniz." Ahurani, siyah saçlarını omuzlarının arkasına düşürecek kadar salladı kafasını sağa sola. Vişneli parlatıcı sürülü dudaklarına birkaç saç teli yapıştı. 

-Irkımı bilseydin beni aptal tehditlerle korkutamayacağını anlardın Kumandan. Ya da her ne boksan..." İngilizcesi açık ve oldukça anlaşılırdı, bu yüzden en azından konuşurken sorun yaşayacağı bir kız değildi. Koridorun sonundaki asansörün düğmesine okuttu elini, kata doğru gelen asansörün sesini duydu Darian. Etrafı ve elbette Ahurani'yi incelemeyi ihmal etmiyordu, eğer bir dolap dönüyorsa kaçış planını hemen kurmuş olmalıydı. Koridorun ucundan koşarak onlara gelen çocuğu görmeden kısa bir an silahını çevirdi Ahurani, gelenin kolu yaralı turuncu saçlı genç olduğunu görünce Darian detaylara bakınmaya devam etti.