4. Bölüm

93 5 0
                                    

  Kapının kolunu aşağıya indirdim. Açmaya çabalıyordum ama kapı inatla açılmıyordu. Bana bakıp beceremediğimi zannedip gülmeye başladı. Ne çok gülüyorsun sen. Onun ilk defa gülüşünü yakından görmüştüm burada. Bura güzeldi ama bir o kadar acıtıcı.

Ayağa kalkıp yanıma geldi. "Çekil ben açayım ufaklık" dedi. Ne ufaklığından bahsediyor ya. Benim boyum 1.63 bir kere. Kendinden emin bir şekilde kulpu aşağı indirdi. Olmadı, hafiften yüzündeki o eminlik silindi. Hızlıca bir daha denedi. Yine olmadı

Biraz daha hızlı denedi. Sonra kapıya omuz attı ama yine açılmadı. Pencereye koşup camı açtım. Son serviste gidiyordu. Dışarıda sadece bir kız vardı. Ama oda baya uzaktaydı. Bağırmaya başladım ama imkansızdı beni duyması. İçeriyi soğutmaktan başka bir şey yapmadığımı düşünerek camı kapattım.

Arkamı döndüğümde eline telefonu almış sallıyordu. Mantıklı. Benim niye aklıma gelmediyse. Kendimi her yerde belli ediyorum. Çağ gelişti artık Beren, eski takılma.

Sanki aklıma zaten gelmiş bakışı atarak duvarın önüne geçip yaslandım. Telefonunu çıkarıp bir numaraya basıp aradı. Yada aramaya çalıştı demek daha mantıklı. Telefon çekmiyordu. Doğru ya dünkü havadan sonra teller kopmuştu. Daha onarılmadı heralde.

Kaldık mı yani şimdi? Yaslandığım yerden sırtımı çekmeden duvarın önüne yere çöktüm.

SlaKoparan

Platonik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin