Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10.183 beğeni , 472 yorum junguwu || 🍂
j: mood
q: yerim seni
k: çOK gÜzEL hIAao
n: kalp hastası oldum sayende
a: zaten güzeldin, bir de bu saç rengiyle efsanesin ve çok fena düşüyorum :"""""
s: çok güzelsin lanet olsun insan mısın
b: bizdeki de kalp ama vicdansız
thajaemin: fotoğraf daha kaliteli olabilirmiş ama iyi çekmişim bence :d
k: meslek elden gidiyeeah @jaehh
ş: o bakışlarındaki masumluğu ne yapacağız peki
ö: selam yavrum
r: yiaa çen minnoç muçun neçin yaa
iamten: ha ri ka sın !
v: UwU
wongyi: yine güzel, çok hem de :)
rennjun: yavşak pezevenk dpeşdppepe @wongyi
—
Jaehyun oturduğu yerde arkadaşının fotoğrafına gelen yorumlara göz atarken, her gönderinin altında görmekten artık klasikleşen kullanıcı adına tıkladı. birkaç manzara fotoğrafı ve özlü sözden başka bir şey göremeyince de yanında, hızlı bir şekilde test çözüp bir yandan da not çıkartan Jungwoo'ya döndü. "kim bu wongyi?" diye sorduğunda çocuk okuduğu soruya ara vermeden "arkadaşım," diye mırıldanmıştı. "...internetten." Jae'nin kaşları sorgularcasına havalanırken "en sonki macerandan sonra bunu yapmayacağını söylediğini hatırlıyorum. internetten arkadaş falan yani." Jungwoo omuz silkti ve kalemini bırakıp yanındaki termostan bir yudum aldı. "ısrar etti, ben de bir kez daha denemekten zarar gelmez diye düşündüm."
"olmak istediği şeyin arkadaş olduğuna emin miyiz peki?" küçük olanın kaşları usulca çatıldı ve "ne demek istiyorsun?" diye konuştu sakince. alnına düşen saç tutamlarını bir bandanayla geride tutturmuştu. üzerinde bedenine büyük gelen, siyah bir sweatshirt vardı ve altında da eşofman. "ne anladıysan onu. şu yorumlara baksana, ben 21 yıllık hayatımda hiçbir arladaşıma böyle yorumlar yapmadım." kısa süreli bir sessizlik oldu. "uzatsana telefonunu."
dakikalar sonra, Jungwoo Jaehyun'un Yukhei ile olan konuşmalarını gülerek okuyuşunu izliyordu. kafası karışmıştı, arkadaşının ne demek istediğini tam olarak anlamlandırmamıştı. "basbayağı hoşlanıyor senden." diye ani bir cümleyle daha da çattı biçimli kaşlarını. "saçmalama lütfen. öyle bir şey olsa neden arkadaş olmak istesin ki?"
"çünkü onu tanımıyorsun, ve seni sevdiğini söylese reddedersin. yakınlaşıp kendini tanıtmaya falan çalışıyor herhalde." derken omuz silkti Jae. ardından kendi telefonuyla ilgilenmeye devam etti. Jungwoo ise içinde garip, aynı zamanda rahatsız edici bir hisle beraber testlerini çözmeye...
——————
yazarınız düşünüyor; kurguyu uzatsa mı yoksa kısa mı tutsa? ama yanıt bulamıyor. yazar seri kafası karışık ve yorgun ;(