-1- Doğum günü

1.9K 94 75
                                    

Tekrardan fanfictionıma hoş geldiniz, önceden okuyanlara söz verdiğim gibi bir hafta içinde pek çok bölümü yeniden düzenledim. Şimdi bu günden itibaren en son yayınladığım on dördüncü bölüme kadar güncel olarak her gün bir bölüm yayımlayacağım. Ardından rutinim olan beş günde bire döneceğim. Birçok yazım hatasını kaldırdım, umarım gözden kaçan olmamıştır.

Bu kitabı yeni bulanlar için ise söylemek istiyorum lütfen ama lütfen YORUM atın. Sadece bana değil okuduğunuz her türlü kitaba yorumlarınızı atın çünkü bu bir yazarı en mutlu eden ve heveslendiren şey. Ben de dahil bir çoğumuz kitaplarını onca insanın okumasına rağmen hiç yorum atılmamasından dolayı askıya almışızdır. Bu yüzden bir kitabın güncel olmasını istiyorsanız yorum atmaktan çekinmeyin, her biri çok değerli.

Ve son olarak, iyi okumalar! Dilerim bu fanfiction sizi Harry Potter evrenindeki dikkat edilmemiş diyarlara götürür ve benim kadar eğlenirsiniz 😄❤

Malfoy Malikânesindeki odasında, kitaplarının üstünde uyuya kalmış küçük kız; yerinden doğrulurken hafifçe inledi. Boynu tutulmuştu ve sert sandalye bunun geçmesine pek de yardımcı olmuyordu. Birkaç dakika boyunca ayılmak için bekledi, sonunda kendine geldiğinde ise saate baktı.

00.09

Yeniden önüne dönüp kitabını kapattı, bordo kapakta büyük harflerle GRINDEWALD'DEN BUGÜNE BÜTÜN TARİH yazıyordu. Hâlâ bitiremediği için sıkıntıyla homurdandı fakat artık geç olmuştu. Dolayısıyla daha fazla çalışamazdı, zira göz kapakları ağırlaşmaya başlamıştı.

Yatmadan önce aklına annesi geldi. Belki de uyumadan önce onunla konuşmalıydı. Bütün okuduklarını birinci elden dinleyerek daha çok şey öğrenebilirdi. Tabii annesi başka konulara geçerse bunun gerçekleşeceğinden şüpheliydi.

Hogwarts Savaşından sonra bir şekilde kurtulmuş ve şu an onun odasında, masasının kenarında bulunan annesinin asasını aldı. Sandalyesinden kalkarak boş duvarın karşısına geçti ve oraya doğru asayı salladığında duvarın içinden büyük bir portre ortaya çıktı.

Portrede siyah kıvırcık saçlara sahip, gözleri büyük ve şişik, odadaki küçük kıza çok benzeyen güzel bir kadın asaletle duruyordu.

Phoebe merhaba deme gereği duymadan konuya geçti, ikisi de bu tür şeyleri önemsemezlerdi. "Söylediğin gibi kitabı okuyorum anne, yakında biter" 

Annesi kafasını hafifçe yana eğerek ona baktı. "Demek öyle, hangi kısımdasın?"

"Hogwarst savaşına geçtim, sizin yenildiğiniz savaş" 

Küçük kızın kayıtsızca söylediği bu sözler Bellatrix'in gözlerinin öfkeyle parlamasına sebep oldu fakat sakinliğini korudu. "Evet, evet çok iyi hatırlıyorum. Kardeşimin ihanetini nasıl unutabilirim ki?"

Phoebe omuz silkti. "Ama beni büyüttüler değil mi?"

Bellatrix gözlerini devirdi, alaylı bir tavırla. "Tabii, kesinlikle ama eğer Karanlık Lorduma ihanet etmeselerdi büyütmelerine dahi gerek kalmazdı. Eminim Karanlık Lord benim kızıma bizzat büyüleri öğretir ve bilgeliğini sana aktarırdı. Tüm bu... ucuzluğa hiç gerek kalmazdı."

Phoebe annesinin bu tür öfkeli cümleleri önemsememesi gerektiğini öğrenmişti, aklına gelen başka bir ayrıntıyı sordu. "Anne, burada beni de eklemişler. Hogwarst savaşından önce doğduğumu söylüyorlar. Nedeni ne?"

Annesinin boş bakışları Phoebe'den başka bir yere yöneldi. "Şu an bilmen gerekmiyor. İleride öğrenirsin, tabi kendinde araştırabilirsin. Seni tutan yok."

Son LestrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin