-5- Kardeş

612 60 20
                                    

Bu sefer yine unutmamak için daha erkenden yayınladım 😅

Bu arada SORU: Kitabı düzenlerken sıkıldığım için birkaç karaktere özel Spotify'da enstrümantal playlistler yapmıştım. Bakmak ister misin? Profilimdeki kısma linklerini atmalı mıyım? 

Cevaplarsanız sevinirim ve iyi okumalar ^^ Yorum atmayı unutmayın! Onlar benim yakıtım biliyorsunuz adkjlaskjdlkads

Phoebe şüpheyle karşısındaki pelerini incelemekteydi, Albus kaşlarını kaldırarak ona bakıp "Hayal bozan büyüsünü yapabilirsin değil mi?" diye sordu.

Küçük kız onaylayarak başını salladı ancak yüzünde şüpheli bir ifade vardı. "Evet yapabilirim fakat olmayacağından korkuyorum. Her şeyi bu gün için planladık. McGonagall'ın ofisine girmek zorundayız ve ben bunu mahvetmek istemiyorum"

Scorpius inanmayan gözlerle ona baktı. "Ciddi olamazsın değil mi? Sen birinci sınıflarda büyü konusunda en iyi olan kişisin! Az önce biçim değiştirmede Rose'dan bile daha hızlı fareyi kutuya dönüştürdün!"

Onun sözleriyle Phoebe usulca gülümsedi, Scorpius haklıydı. O Granger-Weasley'den daha iyiydi, o büyüleri en iyi  yapan cadıydı. Tereddüt ederek zamanını harcamamalıydı.

Yerine gelen özgüveniyle asasını çıkardı ve pelerinin üstüne vurup "Salvio Hexia" dedi. Büyüyü yaptığı gibi pelerin birden yatağın üstünde kayboldu. Hepsi şaşkınlıkla bir süre örtünün olması gereken yere baktı. Ardından Phoebe pelerini aldı ve üstüne örttü.

Albus etkilenmiş bir şekilde "Bu mükemmel, orada olduğunu bilmesem seni hayatta fark etmezdim" diye fısıldadı.

Bunun üzerine Phoebe zaferle sırıttı, başını çıkarıp "Hadi girin, bir sonraki durak Profesör McGonagall'ın ofisi." dedi.

Albus merakla ona bakarken "Neresi olduğunu biliyor musun? Yani, davet edilmediğiniz sürece neresi olduğunu bize söylemiyorlar. Bunu önceden düşündüğünü sanıyorum?" diye sordu.

Küçük kız onaylayarak başını salladı "Yeri tam olarak bilmiyorum fakat bir tahminim var. Dumbledore'un Anka kuşu olduğunu biliyor muydunuz? Eh, Anka kuşu olmasa da büyük bir kuşa benzeyen tek bir çirkin heykel var "

İki çocuk anlamayarak ona baktı fakat Phoebe daha fazla açıklama yapmak yerine hareketlendi. Üçü beraber pelerinin altında Slytherin zindanlarından çıktılar.

Sonunda heykeli önüne geldiklerinde Scorpius figüre bakıp "Daha önce fark etmemişim fakat gerçekten kuş gibi duruyor. Şimdi Profesör McGonagall'ı mı beklemeliyiz?" dedi.

Phoebe mahcupça tebessüm etti. "Evet, sinir bozucu kısmı bu maalesef. Şu duvarın kenarında duralım, kimsenin bize çarpmasını istemeyiz"

Sonraki bir saat boyunca ses çıkarmadan orda durdular. Albus ve Scorpius artık sıkıntıdan taş kağıt makas oynarken Phoebe dikkatle heykeli izlemeye devam ediyordu.

Derken koridorda Profesör McGonagall'ı gördüler. Üç çocuk heyecanla onun hareketlerini izledi ve McGonagall gerçekten heykelin önünde durdu. 

Müdire sakince "Altın Snitch" dediğinde heykel aniden canlanıp arkasındaki duvar yarılırken  kenara zıpladı. Duvarın gerisinde kıvrıla kıvrıla yukarı çıkan ve bir yürüyen merdiven gibi sarsıntısız yükselen basamaklar ortaya çıktı. McGonagall merdivenlere binip yukarı çıkarken üçü ağzı açık bir şekilde onu izledi.

O yukarı çıktıktan sonra duvar geri kapandı ve heykel eski yerine döndü. Çocuklar bir süre McGonagall'ın odasına girdiğinden emin olmak için beklediler. Ardından hızla heykelin yanına gittiler. "Altın Snitch"

Son LestrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin