Son Lestrange

-9- İkna

Bu kurguyu özlediğimi fark ettim.

Yorum atmayı unutmayın, yazarınızı devam etmeye iten en büyük şey yorumlar! Onlar olmazsa yazasım gelmiyor. Yakıt gibiler .p

Kahvaltıdan sonra çocuklar Scorpius'un odasına geçti. Conso da onlarla beraber odaya girdiğinde Phoebe usulca kapıyı kapattı. Ardından yatağa otururken "Acaba Albus geri yazacak mı? Onu şimdiden özledim." dedi.

Scorpius'da hızla başını onaylayarak salladı. "Değil mi? Ailesiyle neler yaşadığını merak ediyorum. Ayrıca Rose geldi mi onu da merak ediyorum. Belki çoktan onlarladır ve Albus selamımı ona iletmiştir, ne dersin?" 

Phoebe, onun bu heyecanına karşı güldü. "Nasıl Rose Granger Weasley'i o kadar çok seviyorsun anlamıyorum. Sana neredeyse hiçbir zaman iyi davranmadı ki. Hatta direk seni görmezden geliyor, sana karşı hiçbir tavrı yok!"

Fakat Scorpius başını iki yana salladı. "Phoebe, Phoebe, Phoebe. İşaretleri anlamakta çok kötüsün"

Küçük cadı kaşlarını yukarı kaldırdı, sorgularcasına "Ve sen çok mu iyisin?" dedi. Bunun üzerine Malfoy gururla sırıtıp "Evet öyleyim. Eğer Rose cidden kaba ve kötü bir insan olsaydı asla benim gibi bir Malfoy'u görmezden gelmezdi. Benimle alay eder ve bana kötü şeyler söylerdi. Fakat onun yerine sadece beni umursamıyormuş gibi davranıyor."

Phoebe başını yana eğdi, Scorpius'un mantığını anlayamamıştı. "Ve sen diyorsun ki bu güzel bir şey?"

Scorpius neşeyle ellerini çırptı "Evet, hem de nasıl! Demek ki aramızdaki buzları eritmek istiyor ama ailelerimizin geçmişteki soğukluklarından dolayı yapamıyor. Bu da onun ne kadar harika biri olduğunu kanıtlıyor. Sonuç olarak, o çekindiği için adım atamıyor. Bu yüzden ben atacağım!"

Onun sevinci küçük kıza için komik geldi. Alayla "Sence de bu biraz fazla Romeo ve Juliet tarzı değil mi? Bazen çok hayalperest oluyorsun Scorpius" diyerek Astoria'nın önceden onlara izlettiği muggle filmine referans yaptı.

Bunun üzerine Malfoy gözlerini devirdi. "Hiçte bile, dediğim gibi sen sadece işaretleri anlamakta çok kötüsün" 

Phoebe sırıtışı genişlerken "Peki, senin dediğin gibi olsun. Ben kimim ki senin aşık olduğun kişiyi yargılıyım, daha doğrusu Juliet'ini" dedi. Scorpius aşık kelimesini duyduğunda yanaklarının kızardığını hissetti. Bunu fark eden Lestrange gülerek küçük büyücüyü parmağıyla gösterip "Kızardın! Kızardın! Scorpius Malfoy, Rose Granger Weasley'e aşık!" diye kahkahalara boğuldu. 

Scorpius küçük cadının bağırmasıyla daha çok kızardı. Endişeyle Phoebe'nin ağzını kapatmaya çalışırken "Hayır, hiçte bile! Sessiz ol, annem ve babam duyacak!" dedi. Ancak Lestrange, Malfoy onu her yakalamaya çalıştığında ondan uzaklaşarak kaçıyor ve gülmeye devam ediyordu. 

Tam o sırada Scorpius'un odasından gelen gülüşmeler Malfoy çiftinin dikkatini çekti. İkisi meraklı gözlerle birbirlerine baktıktan sonra odaya gitmeye karar verdiler. Kapıyı açtıklarında  karşılarında "Aşık!" diyerek kahkahalar içinde oradan oraya kaçan Phoebe'yi ve "Sessiz ol!" diye bağırıp onu kovalayan Scorpius'u gördüler. Astoria şaşkınlıkla ama aynı zamanda tatlı bir mutlulukla "Siz ikiniz neyden bahsediyorsunuz öyle?" dedi.

Gelen soruyla beraber Phoebe kaçmayı bıraktı ve sırıtmasını büyüterek önce ona ölümcül bakışlar atan Scorpius'a, sonra kafa karışıklığıyla kendisini izleyen Malfoy'lara baktı. Ardından "Söylerdim ama Scorpius beni öldürür" diyerek güldü. 

Bunun üzerine küçük büyücü kızgınlıkla "Evet! O yüzden sessiz ol!" dediğinde Draco kıkırdayarak oğlunun yanına gitti ve ona sarılırken "Küçük Scorpius'un hoşlandığı biri mi var yoksa?" diye takıldı.