-16- Yeterli

149 20 40
                                    

İyi okumalar, dilerim okurken eğlenirsiniz. Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin!!!

Albus ve Scorpius olabildiğince sessiz bir şekilde odalarından çıkıp ortak salona geldiler. Etrafta başka kimsenin olmadığını kesinleştirdikten sonra rahatlayarak sinirlerinin gevşemesine izin verdiler. Bu dolunay, Phoebe'nin yokluğu yüzünden gerginlikleri her zamankinden daha çok artmıştı.

İki çocuk dersler bittikten sonra küçük cadının tavsiyesine uyarak odalarına gitmiş ve kendilerini yataklarına atmışlardı. Her ikisinin de bedeni gerçekten yorulmuş olmalıydı ki yattıkları gibi aralıksız dört saat boyunca uyudular. Sonunda Scorpius ilk uyanan kişi olmuş ve kendisine geldikten kısa bir süre sonra Albus'u da uyandırmıştı. Kalktıktan sonra zaman kaybetmeden Phoebe'yi ziyaret etmiş ve revire girdiklerinde onları iyi bir şekilde karşılayan dostları ikisinin de gönlüne su serpmişti. 

Üç saat boyunca aralıksız konuşmuşlardı, Phoebe ile beraber planlarını iki kişinin rahatça yapabileceği şekilde yenilediler. Ardından iksir ödevini yapmak için ayrılmak zorunda kaldılar.

Şimdi ise planlarının ilk adımını gerçekleştiriyorlardı. Ortak salona girdiklerinde ikisi bir koltuğa oturup Conso'nun görünmezlik pelerinini getirmesini beklemeye başladı. Albus'un sağ bacağı tedirginlikle titrer iken bir süre sonra Scorpius bıkkınlıkla iç çekip "Bacağını durdurur musun? Benim de gerilmeme sebep oluyor" dedi. 

Bunun üzerine Albus "Sen zaten gerginsin, bırak istediğimi yapayım" diye sarışın çocuğu tersledi. Scorpius ise "Evet ama bacağın yüzünden daha da geriliyorum. Bu kadar endişelenme Albus, her dolunay gecesini kusursuzca tamamladık. Yine aynısı olacak" dedi.  

Albus bezginlikle uzun bir soluk verdi. Gözlerini kaçırıp "Biliyorum ama, keşke Phoebe de burada olsaydı" diye mırıldandığında Scorpius'ta onaylayarak başını salladı. Her şeyi beraber yapmaya alışmışlardı bu yüzden kendilerini ne kadar teselli etmeye çalışırlarsa çalışsınlar, Lestrange'in yokluğu derinden hissediliyordu.

İkisi de sessizce kendi düşüncelerine dalarken aniden gelen miyavlama sesi onları gerçek dünyaya döndürdü. Conso taşıdığı pelerin yüzünden yalnızca kafası görünür bir şekilde ikisine bakıyordu. Scorpius tebessüm etti ve başını okşamak için öne eğilerek "Teşekkürler Conso, çok yardımcı oluyorsun" dediğinde Anymatia keyifli bir mırıltı çıkardı. 

Albus uzanıp Conso'nun sırtındaki pelerini alırken kıkırdadı. "Bazen onun biz insanlar kadar zeki olduğunu düşünüyorum. Phoebe bir şey yapmasını söylediğinde asla tekrarlamasına gerek kalmıyor." 

Onun cümlesine karşın Anymatia sanki dediğini onaylıyormuş gibi miyavladı. Bu iki çocuğunda gülmesine sebep oldu, Conso'nun gelişi gerginliklerini azaltmıştı. Scorpius birkaç dakika daha onu sevdi. Ardından zaman kaybetmeden ayaklanıp görünmezlik pelerinini üstlerine geçirdiler. Albus gitmeden önce Anymatia'ya kısa bir bakış atıp "Görüşürüz Conso, bize şans dile" diyerek veda etti. Sonrasında duvardan dışarı çıkıp hızla ortak salonu terk ettiler.

Conso açılan deliği yeniden kapatmakta olan tuğlaları izlerken içinden Bol şans dedi. Sonra uzunca esneyip Phoebe ile Celeste'in odasına geri dönmek üzere hareketlendi.

Dışarı çıktıklarında her zaman gittikleri, Hagrid'in kulübesinden uzak olan karanlık ormanın kenarındaki bir bölgeye gittiler. Scorpius temkinli bir şekilde etrafına baktı, kimsenin olmadığından emin olduktan sonra üzerlerindeki pelerini çıkardılar. 

Albus tılsımı, ortasındaki yıldız taşının dolunay ışığını görebileceği şekilde tuttu. Çocuklar aynı şeyi birkaç kez yapmalarından dolayı, konuşmaya gerek kalmadan kendilerine ait görevleri yerine getiriyorlardı. 

Son LestrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin