Evet,çok güzel,fazla mesaiye kaldım ve sevgili patronum verilen yüz elli üç adet belgeyi yarın sabah masasının üzerinde bekliyor.Sadece yirmi dakika geç kaldım ve başıma gelenlere bak.Bu gece sabahlayacağım anlaşılan.
Elimdeki belgeleri masanın üzerine koyduktan sonra üzerimi değişip duş aldım.Bana bu zorlu gecede yardımcı olabilecek tek şeyden,kahvemden bir yudum alıp konsantre bir şekilde işe koyuldum.
...
Daha kırk küsür dosyam var saat 04:17.Uykum gelmeye başladı ama bunu bitirmeliyim,daha fazla dırdır kaldıracak durumum yok.Biraz masaya uzandım,cidden başımı ayakta tutacak halim yok.Masa titredi,sanırım fazla kafeteinin yan etkisi böyle oluyor.Bir dakika bu masa değil,telefonum.Bu saatte kim olabilir ki.Elime aldım ve anında ekranda beliren mesajı gördüm.
Buna cevap vermelimiydim?Yani sadece "İyi uykular" yazdı ne yazabilirdimki.Sanırım bir şey yazmamam en iyisi olacaktı.Sonuçta yarın görüşeceğiz değil mi.Belgeleri bitirmeliyim yaklaşık üç saatim kaldı.
Ufff!Neden odaklanamıyorum?Alt tarafı polise gideceğiz.Odaklan,odaklann...
Böyle devam edersem öğle arasına bile çıkamam.(1 saat sonra)Sonunda,iki saatim var.Uyusam iyi olacak,gün boyu kızarık gözlerle dolaşmak hiçte iyi olmayacaktır.(Zorda olsa tutulmuş beli ile yatağına uzandı ve uyumaya başladı.)
(Alarm çaldı.Kapatıp sarhoş gibi banyoya gitti ve sıcak bir duş aldı.)
Siyah mı,lacivert mi?Bencede siyah.Bugün hava güneşli şemsiyeye gerek yok sanırım.Saat 7:05 geç kalmasam iyi olacak.Otelin önünde her sabah bekleyen taksiye bindim ve on dakika geçmeden ofisteydim.Patron gelmeden belgeleri masasına bıraktım.Umarım bu ilk ve son cezam olur.
Öğle yemeğine son on dakika geçmek bilmedi.Patron neden bana doğru gelmeye başladı?Belgelerde bir eksiğimmi vardı.O kadar da dikkat etmiştim,acaba ne eksik buldu.Önümde gelip durunca ayağa kalktım ve yine ne oldu der gibi yüzüne baktım.Otoritesini hiç bozmak istemeyen bir sesle;
-Öğle yemeğine benle geliyorsun,ısmarlıyorum.
-Ama efendim ben şey..
-Anlamadım,bir sorun mu vardı.Senle görüşmem gereken bir konu var.Bunu bir iş yemeği varsay.
Mina ile buluşmam gerek,ne diyeceğim şimdi?
-Efendim başka bir gün olsa?
-Alacağını al iki dakikaya arabada ol.
-Peki efendim.
Başka diyecek cevap bulamamıştım.Şimdi asıl sorun Mina'ya ne diyecektim.Çabucak yemek yiyip çıkabilirdim.Hem patronun benle konuşacak nesi olabilirdi.Çabucak ceketimi giyip,telefon ve cüzdanımı cebime koyup dışarı arabanın yanına gittim.Şoför tarafından açılan kapıdan içeri girdim.Lüks bir mekana gelmiştik.Bizim için özel ayırtılmış masaya geçtik.Ben hala ne hakkında konuşacağını merak ederken tek el hareketiyle masayı donattırmıştı.
-Afiyet olsun,ye hadi
Cidden bu yemeğin sonucunda ne olacak merak ediyordum.Fazla uzatmadan söylese keşke.İçimden konuştuklarımı duymuş olacakki ciddi bir tonla konuşmaya başladı
-Emir Mert Karasu.
Adımı söylemesi ile birlikte yemeği bırakmıştım.Tastikler anlamda başımı salladım ve dinlemeye başladım.
-Eğitimini tamamladıktan sonra ne yapmayı düşündün?
-Bir zaman aynı pozisyonda devam etmeyi düşündüm.Kendimi yeterince geliştirdikten sonra da Ceo olmak en büyük amacım efendim.
- Hımm.Bugün hazırladığın belgeleri inceledimde kısa zamanda iyi iş çıkarmışsın.Tebrik ederim.
-Teşekkür ederim efendim.
-Eğer onaylarsan eğitiminden sonra benim şirketimde devam etmeni istiyorum.Seni kaybetmek istemem.
Böyle bir teklif alacağımı hiç beklememiştim.Kabul etmek hayatımın geri kalanını paşalar gibi yaşamamı sağlayacaktı,ama annem?Onu yalnız bırakamazdım.Aslında yanıma alabilirdim ,birlikte Los Angeles'ta yaşamaya devam ederdik.Galiba kabul etmem en iyisi olacaktı.Tam cevap verecekken konuşmaya başladı;
-Teklif alacağın yerlerin iki katını teklif ediyorum.Kararını çabuk ver çok vaktim yok.
Sanırım mantıklı olan kabul etmemdi.Annem de beni destekleyecektir.
-Kabul ediyorum.
-Peki,yarın sabah odama gel gerekli sözleşmeleri imzalayacaksın.
-Peki efendim.Artık gidebilirmiyim?
-Tabi ama bu sefer geç kalmamaya çalış.Aksi taktirde cezan dünki kadar hafif olmayacaktır.
Onaylar anlamda başımı salladım ve hızla bir taksiye atladım.Yarım saatim vardı.Acaba çok beklemiş midir?
-Nereye gidiyoruz beyefendi?
-Şeye..
Bir dakika,nerede buluşacaktık biz.Cidden aptalım ben.Telefonu elime aldım,ona buluşacağımız yeri sormak için.Neden açmadı telefonu?Gelmekten vaz mı geçti?Hadi aç,hadii.Cevap vermedi,mesaj attım.Hala cevap yok.Bir kaç dakika sonra cevap geldi.
-Sen kimsin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Taneleri
RomanceO gözler..Yine çıkmıştı karşısına.Aklında söylecek binlerce şey var iken o sadece susuyordu.. (Hikaye başta 3.kişi ağzından başlamış olsada sonralardan diyaloglara yer verilecektir.Umarım ilginize ortak olabilirim.)