Bu mesaj da neyin nesiydi şimdi.Konuşmak için telefonunu aradım.
-Kimsin?
-Benim,Emir.Buluşacaktık bugün hani.
-Beni nerden tanıyorsun?Numaramı nasıl öğrendin?
-Sen iyimisin,geceleğin mesaj atmıştın hatırlamıyor musun?Polise gitmek istediğini söylemiştin,ben de senle gelecektim.
Bir süre hiç cevap gelmedi.Ne olduğuna bir türlü anlam veremiyordum.Cevap vermeyince tekrar konuşmaya karar verdim.
-Nerdesin şuan? Oraya gelince konuşalım.
-Bilmiyorum.
-Ne demek bilmiyorum? Nasıl bir yerdesin tarif edebilir misin?
-Burda kocaman bir çeşmenin üzerinde kocaman bir dünya var.Üzerinde de Universal Studios yazıyor.
-Tamam,ordan ayrılma geliyorum.
Taksiciye gideceğimiz yeri söyledim.Sanırım buraya çokta uzak bir yer değildi.Kısa bir yolculuktan sonra taksiden inince çevrede onu aramaya başladım.Kocaman çeşmenin üzerindeki kocaman dünya..Buldum!Çeşmenin önünde bir o yana bir bu yana turluyordu.Hızla yanına gittim.Beni görünce duraksadı.Boş,bir o kadarda soran gözlerle bana bakmaya başladı.
-Sen o musun?
-Evet benimde, sen burda napıyorsun, polise gitmeyecekmisin?
-Ne polisi, neden gideyimki?
Ne oldu bu kıza böyle.Ben mi hayal gördüm yani, hadi hayal gördüm diyelim.Ama daha önce hiç rastlaşmamışız gibi konuşuyordu.Kafam çok karıştı.
-Mina iyi olduğuna emin misin sen?
-Adımı nerden biliyorsun, daha önce seni bir yerde gördüğümü hatırlamıyorum.
-Dalgamı geçiyorsun benle.Daha sabah mesaj attın buluşup polise gitmek için.Onun dışında kafenin önündeki bankta uyuyodun orda karşılaşmıştık.
Dediklerime sadece gülmüştü.Gülünecek ne vardı.
-Ben neden bankta uyuyayımki.Bu cidden komikti.Evim var iken neden bankta uyuyorum,şakamı bu kamera nerde?
Kafam allak bullak olmuştu.Bende mi bir sorun vardı anlayamamıştım bir türlü.O gece annesinin katillerinden kaçıp odamda saklanan kız değilmiydi.
-Peki o gece için ne diyeceksin?
-Hangi gece?
-Anneni kaybettiğin
-Annem mi?Annem ne alaka?O bu ülkede bile değilki.
Nasıl olabilir?O gece ölen onun annesiydi.Buna eminim o sabah odama polis bile gelmişti.Neden böyle davranıyordu,hiç bir şey hatırlamıyormuş gibi...
-Neden buraya geldin?
Bir süre düşündü sadece,birşeyleri hatırlamaya çalışıyormuş gibi.
-B-ben bilmiyorum.H-Hatırlamıyorum.
Bir an sendeler gibi oldu.Düşmemesi için kolundan tuttum.
-İyi misin?
-B-başım.. Ahh!!
-Mina!?
Birden bayılmıştı,neden?Kendine gelmesi için kenardaki banklardan birine oturtup,yüzüne su serpmeye başladım.Yavaş yavaş ayılıyordu.Başını tutup acı çeken bir ifadeyle bana döndü.
-N-ne oldu bana?
-Birden bayıldın,şimdi daha iyi misin?
- İ-iyiyim,sen ne zaman geldin?
- Az önce geldimde,sen hatırlıyor musun?
-Neyi?
-Neden buluşacağımızı?
-Polise gitmeyecekmiydik?
-Evet öyle,aynen gidecektik ama..
-Ama?
Sanki az önceki kişi gitmiş yerine başka biri gelmişti.
-Hiiç,öylesine.Sen iyisin değilmi,hastaneye gidelim istersen.
-İyiyim,gerek yok.Buraya neden geldik ki?
- Seni aradığımda burdaydın zaten,bende sonradan geldim.
-Buraya yakın polis ofisi varmı?
- Yani yakınmı bilmem ama en yakın polis ofisi yaklaşık otuz beş kilometre uzaklıkta.Polise gitmek için buraya gelmiş olamazsın.
-H-haklısın ama neden geldiğimide hatırlayamıyorum.
-Bir taksi bulana kadar yürümek ister misin?
- Olur.Sen işe geç kalmazsın ama değil mi?
Saate baktım,daha yirmi dakikam vardı.
-Biraz yürüyecek vaktimiz var.
Tamam anlamında gülümseyerek başını salladı ve yavaşça yürümeye başladı.Sessiz bir şekilde yürüyorduk.Konuşacak bir şey bulamıyordum,bulsamda konuşabilirmiydim ki? Tam burnumun ucuna düşen su damlası ile sıyrılıvermiştim bu düşüncelerden.Başımı kaldırınca kömür karası bulutları görmem bir oldu.
- Sanırım acele etmemiz gerek.
- Geç mi kaldın?
Sorusuna cevap veremeden gök gürlemiş hiç geciktirmeden yağmur da onu izlemişti.Elinden tuttum ve hızla koşmaya başladım.Nihayet sinebileceğimiz bir otobüs durağı bulmuştum.Nefes nefese kaldım bunun yanında sırılsıklam olmamı saymıyorum bile.Ona döndüğümde ise kendi haline bakıp gülüyordu sadece.Gülüşü...Çok güzeldi...Bu sebepsizce içimi ısıtmıştı..
-Neden gülüyorsun?
-Sen neden gülüyorsun?
Ben mi?Ama ben..gülmüştüm cidden.İstemsizce gülmeme sebep olanda neydi?Tekrar ona baktım.Bana bakıyordu.Gözleri galaksideki kara delikler kadar derindi...Gittikçe gözlerinde kayboldum..Dilim tutuldu,konuşmayı unuttum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Taneleri
RomanceO gözler..Yine çıkmıştı karşısına.Aklında söylecek binlerce şey var iken o sadece susuyordu.. (Hikaye başta 3.kişi ağzından başlamış olsada sonralardan diyaloglara yer verilecektir.Umarım ilginize ortak olabilirim.)