Bölüm 7

1.2K 151 10
                                    

"Hey kime diyorum? Beni duymuyor musun velet?!"

Gözlerim kısık bir şekilde karşımdaki insanlara bakıyordum. 3 kişiydiler. Muhtemelen hırsızlar. Üçü de 15. Seviyeydi. Yani benim 7 seviye fazlam. Aramızdaki güç farkını bir deneyelim.

"Asıl siz üç salak gitmelisiniz. Bela istiyorsanız bunu bulucaksınız!"

Sözüm bitince kahkaha atmaya başladılar. Sonra en önde duran kişi bana bıçakla saldırdı. Yana doğru kaçıp kolundan tuttum ve ters takla attırarak  yere düşürdüm. Karşımdaki kişi ne olduğunu anlamamıştı. Diğer iki arkadaşı da üzerime aynı anda geldiler. İkisini birden durdurmak çok zordu. Senkronize saldırıları ile baya güçlülerdi. Bende ruh emici kısa kılıcı çıkardım. Ardı ardına silah saldırıları ile bir şekilde yenmeyi başardım. Hepsini yere serdikten sonra 3 tane beyaz zırhlı adam geldi.

"Hey çocuk burda neler oldu?"

Adama umursamaz gözlerle baktım. Evet bu bedende küçük olabilirim ama ruhum oldukça yaşlı.

"Bana saldırmaya çalıştılar. Bende hepsini yere serdim."

3 muhafızda inanmıyormuş gibi bana baktılar. 3 yaşında bir çocuğun bu 3 kişiyi ve kendisinden yüksek seviyeli kişileri yenmesi kulağa saçma gelmiş olabilir.

"Peki evlat diyelim öyle. Sen kimsin ve burda ne işin var?"

"İsmim Barnaby. Ordu da görev yapıyorum. Şuanda eğitim alıyorum ama şeytan kralla savaşmak için büyük çaba sarf ediyorum."

Adamlar durumu anlamıştı. Bu çocuk orduda görev yapıyordu. O yüzden Barnaby'nin gitmesine izin verdiler. Ondan sonra aralarında konuştular.

" Efendim. Çocuk 3 yaşında ama eğitim görüyormuş. Ayrıca şeytan Kral uzun zaman önce yok oldu. Ben olayı tam anlayamadım."

Önde duran adam gülümsedi ve cevap verdi.

"Şeytan Kral falan yok. 1000 yıl önce yok edildi. Arkham Krallığı ile olan savaşımızda asker azınlığı var. O yüzden krallığımız böyle bir yalan uydurdu. "

Hepsi bir ağızdan gülerken Barnaby bunların hepsini duymuştu.

"Demek olay tamamen bu. Sanırım Arthurla biraz konuşacaz ama daha sonra ilk önce Lexa'nın hediyesini vereyim."

Yatakhaneye doğru yürüdüm. İçeri girdiğimde pasta gelmiş Lexa doğum gününü kutluyorlardı. Hediye faslına geçildi. Tek tek hediyeleri açıyordu Lexa. O anda benim hediyeme geldi sıra. Lexa açtığı anda herkes bir "Oooo!" demeye başladı.

"Hey Lexa böyle bir Yay. Kimden geldi bu hediye?"

Lexa üzerindeki etikete baktı ve Barnaby yazdığını gördü.

"Barnaby'nin hediyesiymiş."

Herkes o anda bana baktı. Bir şey dememi bekliyorlardı.

"En yakın arkadaşım Lexa için bu hiçbir şey. Doğum günün kutlu olsun Lexa."

O günün akşamı parti verdik ve sonrasında herkes yatağına gitti. Bende yatağıma giricek iken Lexayı dışarıda gördüm. Yayı ile antrenman yapıyordu. Bende biraz onu izledikten sonra yatağıma gittim ve uyudum.

Sabah rutin olarak uyanma şeklimizde uyandık. Sonra ben okçuluk antrenmanına gittim. Büyü de güzel bir şey ama okçuluğu daha çok seviyorum. Okçuluk antrenmanı yerine gittiğimde Deva ile lonca başkanı konuşuyorlardı. Deva beni gördükten sonra yanına çağırdı. Bende yavaş adımlarla yanına gittim.

Nişancı And Lucifer (Durduruldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin