Bölüm 17

1.2K 157 48
                                    

Bir kişi ile daha vedalaşmam gerekiyordu. Lexa, en iyi arkadaşım. Onu görmeye gittim. Sınıfına girdim. En arka sırada oturuyordu. Dersleri avcı tarihiydi. Hoca beni görür görmez ayağa kalktı.

"Öğretmen Barnaby. Burda olmanızı neye borçluyuz."

Hala okuldan ayrıldığımı bilmiyor demek ki?

"Dostum Lexayı görmeye geldim. Sizlere veda etmeye geldim."

Bizim konuşmamız için Lexaya izin verdi. Lexa ile dışarı çıkınca konuşmaya başladı.

"Öğretmen oldun demek? Bende 5 senedir nerdesin diye merak etmiştim. Şimdi ne yapmayı planlıyorsun?"

"Kendime bir eş bulmak için dünyayı gezicem. Bir elf ya da yarı insan olmasını istiyorum."

Lexa biraz düşündü.

"Bence bir elfin olması daha iyidir. Hem uzun ömürlü hemde zekiler ayrıca senin mana oranına da yakınlar. Bu arada nerissa ne oldu?"

Uzun uzun olanları anlattım. Kafasını sallayıp anladığını işaret etti. Veda ettikten sonra Elves krallığına gitmeye karar verdim. Kendime bir at arabası tuttum. Oldukça konforlu bir arabaydı. 1 platin ödedim. Nedeni ise kral için özel hazırlanmış at arabası olması. Ayrıca arabayı çeken canlılar sıradan bir atlar değildi. Metal ejderinin soyundan gelen atlardı. Nerissa sağolsun babasından para karşılığından yolculuğum için almıştım.

2 gün sonra...

2 gündür yoldaydık. Arabacanın sesi ile uyandım.

"Efendi Barnaby 4 saat sonra elvese varıcaz."

Yattığım yerden kalktım ve etrafıma baktım. Ormanlık bir alandan geçiyorduk. İlerde kocaman bir ağaç vardı.

"Arabacı bu kocaman ağaçta ne?"

Arabacı gülümseyip cevap verdi.

"Efendim orası elflerin başkenti. 2 çeşit elf vardır. Birincisi yeşil elf yani bizim elf olarak bildiklerimiz. O gördüğünüz ağaç kutsal ağaç olarak bilinir. Kutsal ağaç ilk elf kralı oraya dikmiş ve bu halini almıştır. Elflerde orayı merkez olarak kullanıp krallık kurmuşlardır. Bir de kara elfler var. Onlarda kabile hayatı yaşarlar. Mağaralarda kendilerine kabile kurup yaşıyorlar. "

Bir Arabacı olmasına rağmen çok bilgiliydi. Uyandığımdan beri algılama ile etrafı inceliyordum. Lv5 algılama ile 500 metre civarındaki herşeyi biliyordum. Algılama yeteneği denizaltlarındaki sensörlere benziyordu. Orda bir şey olduğunu biliyordum ama sadece iyi ya da kötü amacı olduğunu hissedebiliyordum. Bunu anlatmamım sebebi ilerde bir şeyler hissetmemdi. 1 tane iyi niyetli, 10 tane kötü niyetli canlı görüyordum. Arabacıya arabayı durdurup o yöne doğru ilerledim. Etrafa gizlice baktığımda kara elfleri gördüm. Kılıcı çıkartıp ilk elfin kafasını aldım.

"Sende kimsin?! Eceline mi susadın insan?"

Sözlerini bitirdikten sonra bütün kara elfler benim üzerime doğru atıldı. Onları yüksek hızım sayesinde tek tek avladım. Yere baktığımda 10 kara elfin cesedini gördüm.

"Yardımlarınız için teşekür ederim efendim."

Bir yerden sesin geldiğini duydum. Etrafıma baktığımda kimse yoktu.

"Efendim aşağı bakın."

Aşağı doğru baktığımda 1 tane cüce bana doğru bakıyordu.

"Sorun değil. Peki bana anlatabilir misin? Senin gibi bir cücenin elves Krallığında ne işi var?"

Üç cüce birbirine bakıp cevap verdiler.

Nişancı And Lucifer (Durduruldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin