Bölüm 8

1.1K 155 6
                                    

Merlin akademisi giriş sınavında sıra bekliyordum. En sonunda bir kadının önüne gelmiştim.

"Çocuk soylu musun yoksa sivil mi?"

Bunu neden sormuştu acaba?

"Sivil?"

Kadının sıkılır bir yüz yaptı.

"O zaman giriş ücreti 2 altın."

2 altın mı?!

"Soylu olsam ne farkederdi?"

Kadının suratında hayattan bezmiş bir ifade vardı. Cümlem bitince hafif bir kaşlarını çattı.

"Soylu olsaydın bedavaydı. Şimdi ya öde ya da sıranın arkasına geç."

Şu kadını şuracıkta gebertmek istiyorum ama sözüm var. Alexander kimse bana saldırmadıkça saldırmayacağıma dair yemin ettirdi.

2 altını ödedim ve içeri girdim. Sıra no 581di. Bende bekleme yerinde oturup sıramı bekledim.

1...5...190...257....426...580. Sıra en sonunda bana gelmişti. Sonraa biri beni sırtımdan çekti.

"Hey sivil sence de efendinin önden gitmesi gerekmez mi? Ayrıca bir an önce gidip sınavı geçicem. Senin benden önce sınav olup müdürlere ağlamanı istemiyorum. Zaten vasatsındır."

Bak bu beni sinirlendirir işte. Yakamı tutan elini tuttuğum gibi çevirdim ve yere sabitledim. Sonra arkamı dönerek test yerine geçtim. Çocuk arkamdan küfür ediyor bir yandan da kanayan burnunu tutuyordu. Elimi taşa koydum ve yazılar belirlendi.

İsim: Barnaby

Irk : insan

Seviye: 40

Mana: 10000/10000

Element:
Ateş 104/100

Herkes bir anda çıldırmaya başladı. Kral bile sevinçliydi. Az önce bana saygısızlık yapan çocuğun yüzü mosmor olmuştu. Ona yardım eden insanlar bir anda ona yardım etmeyi bırakıp beni övmeye başladılar. O an anladım ki güçlü olan her zaman bir adım öne çıkar. Ordaki görevlilerden biri bana bir kağıt uzattı. Üzerinde taşta çıkan şeyler ve üzerinde kırmızı bir baskı ile "SS" yazıyordu.

"Pardon? Bu 'SS' in anlamı ne?"

Bütün seyirciler duymuştu bunu. Herkes bir garip bakmaya başladı. Yanlış bir şey mi sordum?

"Okulumuzda seviyelere göre sınıflar vardır. Bunlar büyükten küçüğe doğru şu şakildedir: SS, S, A, B, C, D, E ve F. Sen en yüksek sınıftasın yani. Seni tebrik ederim. Yarın güneş doğarken burda ol."

Okuldan dışarı çıktım. Alexander ve Adela beni bekliyorlardı. Yüzlerinde kocaman bir gülümseme vardı ama neden sahte gibi hissettiriyor?

Eve girdiğimizde Alexander kapıyı kilitledi.

" Barnaby neden böyle bir şey yaptın? "

" Ne yaptım ki? "

Adela yüksek sesle bağırdı.

"Ateş elementini gösterdin. Toprak elementinde alışmıştık. Şimdi okulda peşini bırakmayacaklar."

Biraz daha konuştuk böyle. En sonunda herkesin uykusu geldi. Konu da son cümle ile Alexander tamamladı.

"Dikkatli ol."

Sabah gün doğmak üzereydi. Bende formamı giydim. Hiçte hayal ettiğim gibi değildi. Ben bir cübbe bekliyordum ama bu resmen ilkokul forması. Üzerinde lacivert ceket, içinde beyaz gömlek, lacivert bir de keten pantolon,siyah ayakkabı bunlar Merlin akademisi formasıydı. Cübbeye mezun olunca geçiyormuşuz. Aşağı indim ve Alexander ve adela yemek yiyordu. Bende yerime geçtim. Alexander alaycı bir gülümseme takındı.

Nişancı And Lucifer (Durduruldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin