Bölüm 2 - O Kaskı Almamalıydık

3.2K 238 71
                                    

Umay karnını tutarak yukarı doğru çıkıyordu "kanka yine çok yedim, çok kiloluyum" diye isyanlara başladı.

"Kanka sen kiloluysan ben neyim, ayıp ama ya" dedim ona tip tip bakarak.

Umay'la ikimiz aynı odada kalıyorduk, odamıza doğru ilerledik.

"Oha, bu oda 1.dünya savaşı gidiydi nasıl temizlemişler burayı?" Dedim ağzım bir karış açık bir şekilde.

Umay ise yatağın altından çikolata çıkardı "burayı unutmuşlar" bense bu manzara karşısında "çok insancıl (!)" bir şekilde gülmeye başladım.

Umay ise bana tip tip baktı "kanka bir daha şöyle gülersen seni penceren atıp Yeeit yaparım" dedi.

Bense anında gülmeyi kestim "emredersiniz Leydi Loki" böyle söyleyince hemen Umay'ın yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Ha bu arada Loki demişken "oyuncak" kaskı nereye koydun?" Dedim Umay'a dönerek.

Valizinden kaskı çıkardı ve yine "o benim" bakışları atarak yanıma getirdi.

"Oha kankacım sen bütün kıyafetlerini bu yüzden mi benim valizime tıktın?"

"Olabilir" dedi en sevimli yüz ifadesini takınarak.

Bense sadece gülümsedim "Allah'ım neydi günahım" dercesine.

AYNI GÜN GECE

Umay'la yatak yorganının altına girmiş Thor ve Loki fotoğraflarına bakıyorduk.

"Kanka saat kaç?" Dedi Umay.

"Gece 3"

"Hm daha erken" dedi

"Aynen" diyerek omuz silktim.

O sırada gök gürlemeye başladı.

"Kanka seninki geliyomuş" diyerek sinir bozucu bir şekilde güldü Umay.

"Yok kanka o gelse gelse Jane'e gelir, pis kadın" dedim sinirlerim bozulmuştu.

Umay'sa gülüyordu "sanırım kıskandın" dedi.

"Yok canım daha neler" dedim gözlerimi devirerek.

O sırada daha güçlü bir şimşek çaktı. Ortam bir anda sessizleşti tam bir şey söylemek için ağzımı açacaktım ki odamızda bir şeyin parladığını gördüm, yorganın altından ne olduğu pek belli olmuyordu.

Umay'da endişelenmişti bana "ölmek için çok gencim" dercesine baktı.

Sonra aklıma Umay'ın yastığının altında sakladığı makas geldi (çantasında da makas taşıyor, onu sorgulamayı uzun zaman önce bıraktım)

Bir yerden cesaret geldi makası yastığın altında çekip yorganı aşağı attım ve makası dışarıda ki "şeye" tuttum.

O sırada dışarıda ki "şey" bize tip tip baktı.
Umay ise dili tutulmuş bir şekilde "ona" bakıyordu, sanki büyülenmişti.

"İlah mısın, silah mısın be adam?" Dedim ağzımın suları akarak.

Karşımızda Loki duruyordu. Yani rüya falan mı diye düşündüm ama çok gerçekçiydi.

Sonra Umay'ın o "küçük (!)" (aslında büyük) çığlını duydum ve yataktan atlayıp karşımda ki "güzelliğe" sarıldı.

Loki ise tip tip bize bakıyordu. Umay'ı geri itti.

"Midgardlı'lar benim kaskım burda çabuk onu bana geri verin"

Umay'la birbirimize "aha şimdi sıçtık" der gibi baktık.

"Seni gidi Tom Hiddleston çakması yakışıklı buraya bir tek bunun için mi geldin" dedi Umay ben ise ona "batırdın, üstüne de sıvadın" der gibi baktım.

"Sabrım taştı bana kaskı verin ya da ölün" dedi Loki

"Sesine kurban, hemen veriyorum" dedim ve hızlıca valizden kaskı çıkardım.

Loki elimden kaskı sertçe çekti.

"Ellerin ne kadar güçlü, neden herkesin elleri güçlü ve bunun bana zararı dokunuyor?"

Loki bizi takmadan bağırmaya başladı "Heaimdall (böyle yazılmıyor olabilir) beni geri yolla" dedi.

Gözümün önünde mükemmel bir manzara vardı "gökkuşağı köprüsü"

Tam Loki giderken Umay köprüye atlayıp beni de çekti.

Bu hikayeyi ortaokulda yazmıştım bi editleyim dedim hay amk çok kötü kafayı yiyorum reread yaparken qodhğqdhwkhdjs

Asgard Türkleri SevmiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin