CROSS KARDEŞLER 1. KİTAP- MADAM RED

Bölüm 2

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... BÖLÜMLER SİZLERİN BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... UMARIM BEĞENİRSİNİZ...

Adalet sarayı oldukça sıkıcı ve iç karartıcı bir yerdi. Devasa bir bina olmasına karşın nasıl oluyorsa içerideki hava basık ve insanda ağırlık yaratan bir havaydı. İnsanlar her daim son derece ciddi ve genellikle de asabiydiler. Siras buradan hiç hoşlanmıyordu.

Ancak Cross'un özel avukatı olan Madam Red'in neredeyse bütün günü burada geçiyordu. Normal haliyle burada sadece savcı ve hâkimlerin özel odaları olurdu ancak Madam Red neredeyse kendi şahsi bürosuna gidemeyecek kadar meşguldü burada. O yüzden de onun için özel bir oda hazırlanmıştı.

Siras onun arkasından sakin bir şekilde yürürken bir yandan da etrafına bakınıyordu. Madam Red'in içeri girmesiyle beraber insanlar saygıyla onu selamlıyor ya da korkuyla yolundan çekiliyorlardı. Korkmamaları için hiçbir nedenleri yoktu. Kadın o kadar acımasızdı ki bir keresinde bir uşağın küçük kız kardeşiyle beraber olduğunu öğrenince adamı tecavüzle suçlamış ve hâkimleri müebbet cezası vermeye zorlamıştı.

Siras, sabah ona kazara söylediklerini düşününce başının belada olduğunu düşünmüştü. Kırmızı başlıklı kızda ne demekti böyle? Kafasından neler geçiyordu o anda? Canına susamış olmalıydı! Kafası toplarından daha büyük tehlikedeydi muhtemelen.

Madam Red, uzun koridorlarda yürüdü ve asansörlere doğru gitti. Siras, asansördeki herkesi boşalttıktan sonra içeri girdi. En üst katın düğmesine bastılar. Asansör sessiz bir şekilde yukarı doğru çıkmaya başladı.

Genç adam onu odasına kadar sessizce takip etti. Genç kadın içeri girip direk çalışma masasına gitti ve oturdu. Genç adam ise kapının önünde durup dikkatle etrafına bakındı. Burası çok büyük bir odaydı ve doğrusu hiçbir savcının ya da hâkimin ve hatta baş hâkimin bile bu kadar büyük bir odası yoktu.

Ciddi bir şekilde düzenlenmişti. Derinin ve ceviz ağacının kokusu her yeri sarmıştı. Dev ceviz ağacından masa arkasındaki boydan boya kitaplıkların önünde duruyordu. Masanın önünde tekli koltuklar ve ortalarında sehpa duruyordu.

Madam Red, çekmecesinden evraklar çıkardı ve dikkatli bir şekilde incelemeye başladı. O kadar dalmıştı ki kaşları çatılmıştı ve araları kırışmıştı. Siras, sorun olmayacağını düşünmeye başlamıştı. Sabahki patavatsızlığını görmezden gelmeye karar vermiş olabilirdi.

"Bay Estrada"

Erkek daldığı düşünce âleminden sıyrılıp kadının önüne gitti ve hafifçe başını eğdi. "Emredin, Bayan Cross" dedi.

"Kahve istiyorum" dedi genç kadın sakin bir şekilde. "Sütlü ve tek şekerli olsun"

Siras, kaşlarını çattı ve hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve odadan çıktı. Koruma, kısmen havalı bir iş gibi görünebilirdi. Takım elbiseler, silah taşıma hakkı ve Cross için çalıştığından ötürü barlara istediği gibi girebiliyordu ve tabi ki çeşitli statülerde bir çevreye sahipti. Ancak koruma işi tamamen bundan ibaretti. Kimse ona bir kol mesafeden yaklaşmasına izin veremezdi. Ona biri silah çekerse önüne atlardı ve tabi ki kahvesini önüne getirirdi.

Genç adam tekrar odaya döndü ve kadının kahvesini masanın üzerine bırakıp tekrar kapının önüne geçti.

Madam Red, çok sakin bir şekilde kahvesinden ufak bir yudum aldı ve yaptığı işe döndü. Gerçekten de çok yoğun bir şekilde bir şeyler yazıyordu. Siras, başını öne eğdi ve önünde birleştirdiği ellerine baktı. Belki biraz kardiyo çalışması gerekiyordu. Bacak kaslarını geliştirmeliydi. Daha uzun süre ayakta kalabilmesi gerekiyordu.