Bölüm 12

5.1K 478 36
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNZİ ESİRGEMEYİN... BÖLÜMLER SİZLERİN TALEPLERİNE GÖRE GELİYOR...

Onu kana bulanmış çarşaflara sarıp çantalarını toplamak ve kadını kucaklayıp dışarı çıkmaları sadece birkaç dakikalarını almıştı. Raven bütün gücüyle uyanık kalmaya çalışıyordu. Siras, çantaları sırtlandı ve kadını kucaklayıp otelden dışarı çıktı.

Muhtemelen çok geçmeden polis gelecekti. Ateş ettiği silah odada yerde duruyordu. Parmak izleri üzerindeydi. Cross şirketinin özel bir koruması olarak kimse ona dokunmazdı. Yine de Raven çok kötü bir durumdaydı ve onu bir an önce buradan çıkarması gerekiyordu.

Hızla anayola çıktı ve bir taksi çevirdi. Kucağındaki kadınla beraber taksiye bindi. "Bulduğun ilk açık eczaneye sür" dedi. "Sonrasında sana adres söyleyeceğim"

Taksici dikkatli bir şekilde bir ona bir kucağındaki kadına baktı. Aklından ne geçtiğini bilmiyordu ama yine de sürmeye başladı. Nöbetçi bir eczanenin önünde durduklarında Siras kucağındaki kadını dikkatle koltuğa bıraktı.

Hızlı davranıyordu ve dikkatliydi. Eczaneden ihtiyaçlarını alırken bile gözlerini taksiden ayırmıyordu. O adamın bir şeylerden şüphelenip Raven'ı karakola götürmesine izin veremezdi. O zaman her şey berbat olur, Raven'ın kimliği açığa çıkar ve bir daha sokaklara inemezdi.

Tekrar taksiye binip adresi söyledi. Bu arada kadını dikkatli bir şekilde tutmaya devam ediyordu. Çok derin bir uykudaydı. O adamlar onu çok kötü dövmüşlerdi. Siras, onların canını daha çok yakamadığı için üzülüyordu doğrusu. Ancak o kadar sinirlenmişti ki kendine engel olamamıştı.

Eğer o kadar kızıp gitmeseydi bunlar başına gelmeyecekti. Onun yanında olabilir ve onu koruyabilirdi. Bunların hepsi kendi duygularına yenilmesinden kaynaklanmıştı. Onu o halde gördüğünde çıldıracağını sanmıştı. Alkollü kafası bile anında açılmıştı.

Raven onun kucağında kıpırdandı huzursuzca ve gözlerini açıp erkeğe baktı. "Estrada" diye fısıldadı. Zorlukla kollarını çarşafın için içinden çıkarıp onun boynuna doladı. "Nereye gidiyoruz?"

Erkek nazikçe onun hala ıslak saçlarını okşadı. İlk adamı öldürdüğünde üzerine çok kan sıçramıştı. Her yeri kan ve kusmuk olmuştu ancak Siras bundan tiksinmekten çok uzaktı. "Merak etmeyin" dedi nazik bir sesle. "Güvenli bir yere götürüyorum sizi"

Büyük ela gözleri kapandı ve rahatlamış bir şekilde başını onun omzuna yasladı. "Döndüğün için sevindim" dedi uykulu bir şekilde.

Boğazına bir şeylerin düğümlendiğini hissederek onu daha da sıkı sardı ve gözlerini kapadı. Yol boyunca da bir daha açmadı.

Şehrin biraz dışında ormanlık bir arazinin içinde ufak bir kulübeye gittiler. Şehre yakın ve bir o kadar da uzaktı burası. Nikolai'nin kendisi için özel olarak aldığı bir kulübeydi. İzin günlerinde burada dinlenmeyi seviyordu. Hemen deniz kenarında olduğu için kafasını dinleyebildiğini söylüyordu.

Jael ona her zaman genç bir adamın içine sıkışmış yaşlı bir adam derdi...

Genç kadını ve çantaları ufak kulübeye taşıdı. Muhtemelen Nikolai, burada hiçbir şey bırakmamıştı ancak Siras alış veriş için sonra uğraşması gerekiyordu. Önce genç kadının yaralarıyla ilgilenmeliydi.

Raven gözlerini açtığında saat gece yarısıydı. Hızla yataktan doğruldu ama bedeni ona ani hareketi yüzünden küfretti. Can acısıyla nefesi kesildi. Neler olduğunu ve nerede olduğunu hatırlamaya çalışarak etrafına bakındı. Yüzü acıyordu. Kemiklerinin her biri ona küfrediyordu sanki.

CROSS KARDEŞLER 1. KİTAP- MADAM REDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin