CROSS KARDEŞLER 1. KİTAP- MADAM RED

Bölüm 3

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... MADAM RED HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM... NEYSE Kİ HENÜZ YENİ BAŞLADIK... İYİ OKUMALAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM...

CrossFire, Cross şirketlerine ait çok büyük bir oteller zinciriydi. Dünyanın çeşitli yerlerinde kurulmuş ve sadece elit insanların girebileceği kadar lükslerdi. Ayrıca son derece de gösterişliydi.

Jeep'den inip Madam Red'in hemen arkasında durdu. İnsanlar otelin önünde pankartlarla eylem yapıyorlardı. Hala gücü ve enerjisi olanlar Raven Cross'u görünce ayağa kalkıp bağırmaya başladılar.

Raven öne adım atamadan Siras onu durdurdu. Üzerindeki ceketi kadının üzerine attı ve bir kolunu omzuna diğerini de beline koyarak kendisine bastırdı. Böylece bedenini ona siper edebiliyordu. Kimse ona dokunamazdı. Omuz askılarından görünen silahlar insanlar için yeterince iyi bir tehditti zaten.

Kadınla beraber etraflarını sarmış olan kalabalıktan geçti ve otele girdiler. Anında kadından uzaklaştı ve ceketini omuzlarından çekip aldı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi bir adım gerisinde durdu. Raven'da sanki adam ondan izinsiz ona dokunmamış gibi rahat bir şekilde ilerlemeye başladı.

Bunun sonunda gene cezalandırılacaksa bile bu sefer onun elinden bir şey yiyip içmemeye özen gösterecekti. Gerçi o emrettikten sonra nasıl karşı çıkabileceğini de bilemiyordu.

Raven asansörlere gitti. Otel oldukça boş görünüyordu. Birkaç özel koruma ve şirketin birkaç çalışanı dışında kimse kalmamıştı. Genç kadın derin bir nefes aldı. "Bay Estrada" dedi sert bir sesle. "Gidip bana dışarıdaki göstericilerden bir sözcü ve liderleri kimse onu getirin" dedi.

Siras başını salladı. "Onlarla aynı mekânda bulunmanızın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum, Bayan Cross" dedi. Sonuçta dışarıdaki kalabalık gerçekten kızgın görünüyordu.

Genç kadın hafifçe başını çevirdi ve keskin bakışlarını ona dikti. "Zaten bunun için yanımda duruyorsunuz" dedi yarı hırlar bir tonda.

O anda dilinin ucuna gelen iğneleyici birkaç cevabı zorlukla yuttu. Sırf konuşmamak için dilini ısırmak zorunda kalmıştı. Kadın en üst katta indi ancak Siras asansörde kaldı. Raven arkasına dönüp bakmadan dümdüz ilerledi.

Kesin ona bir ceza daha verecekti. Siras derin bir nefes alıp verdi. Bu kadın her şeye nasıl böyle yetişebiliyordu hiç anlayamıyordu doğrusu. Asansör tekrar en alt kata indi. Erkek sakince lobiye doğru yürüdü. Otelin korumalarından biri erkeğin yanına geldi.

"Bayan Cross, toplantıyı bizimle beraber yapsa daha iyi olurdu" dedi adam. "Onu korurduk"

Siras adımlarını yavaşlatmadan çıkışa doğru yürüdü. "Onu ben korurum" dedi ve kapıdan çıktı.

Kalabalık az önce patronlarını koruyan adamı görünce tekrar coştu. Siras'ın gördüğü kadarıyla geldikleri araba birkaç dakika da pert olmuştu. Şoförün nerede olduğunu bile bilmiyordu. Genç adam ellerini havaya kaldırdı. "Beni dinleyin!" diye bağırdı. Ancak kalabalığın sesi o kadar güçlüydü ki adamı kimse duyamadı.

İçeriden bir kadın koşarak ona bir mikrofon getirdi. Genç adam hafifçe öksürdü. "Bayan Cross sizinle görüşmek istiyor" dedi kalabalığa doğru. Sesler kesildi. İnsanlar ellerini indirdi. Siras başını onaylar gibi salladı. "Aranızdan bir lider ve bir sözcü benimle beraber gelecek ve Bayan Cross ile görüşecek" dedi.