Why Not? | Byler

8.8

●●

"Neden uyumadın?" diye sordu Mike, balkonda oturan Will'in yanına giderken.

"Uyku tutmadı."

Mike, elindeki bardağı Will'in önüne koydu ve yanına oturdu.

"Biraz açar seni." dedi ve tebessüm etti, Mike. Will, gülüp bardağı eline aldı ve oynamaya başladı.

"Viski, ha."

"Belki de dünyada bulunmuş en güzel şey."

"Votka'yı tercih ederim."

"Ne dedin sen?!" dedi Mike, şok olmuş bir şekilde.

"Senin içki içebileceğin aklımın ucundan bile geçmezdi."

"Evet, bir iki kere içtim,"

Mike, hâlâ şok içinde gülmeye devam ediyordu. Will de ona katıldı birkaç saniye sonra ve elindeki bardaktan bir yudum aldı.

"Sen neden uyumadın?" diye sordu, dudaklarını birbirine bastırarak.

"Uyku tutmadı,"

Will, başını aşağı yukarı salladı yavaşça.

"Merak ediyorum da..."

"...Neyi?"

"Yani planlı ve bilerek yaptığınızı söyledin ama..."

Will, oturduğu yerde dikleşti ve bardağı önündeki ufak sehpaya bıraktı.

"Açık konuşabilirsin, Michael."

Mike, başını öne eğip yanaklarını şişirerek ofladı. Ardından gözlerini kapatıp söylemek istediğini tek nefeste dile getirdi.

"İlk öpücüğün müydü?"

Will'in gözleri büyüdü. Şaşkınca Mike'a bakmaya başladı. İçinden her ne kadar gülmek istese de kendisini tutmaya çalıştı.

"Hayır."

Mike, daha da şaşırarak gözlerini açıp kaşlarını çattı.

"Daha önce de birisiyle öpüştün yani?"

"Gibi gibi. Yani, öyle de denebilir."

Mike'ın sol eli fark etmeden yumruk hâlini aldı ve içini kıskançlık duygusu kapladı.

"Kaç kişi mesela?"

"Yavaş ol, Mike! Öyle değil. Yalnızca bir kişi."

"Peki, ben tanıyor muyum?"

Will, derin bir nefes aldı ve bakışlarını Mike'dan kaçırdı çünkü Mike'a bakarsa kahkahayı basacaktı.

Dudaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes daha alıp verdi, boğazını temizledi. Ardından da Mike'ın sorduğu sorunun cevabını verdi.

"Hem de çok yakından."

●●