Karanlığı keşfettiğinde daha fazlasını bulursun...
Sabah hava biraz kapalıydı. Dolayısıyla insan psikolojisi de bu ani hava değişimlerinden etkileniyordu. Burçak, emniyetten ayrılmadan önce pencereden dışarı baktı. Soğuk olduğunu düşünerek sandalyesinde asılı duran beyaz montunu alıp giydi.
Telefonunun ekranından kendi görüntüsüne baktıktan sonra hazır olduğuna karar verdi. koridora adımını atar atmaz, koridorda dolaşan polis memuruna,"Ayaz komiseri, gördün mü? " diye sordu.
Polis memuru,"En son kahve içiyordu Kardelen Hanım'la..." diye cevap verdi usulca.
Burçak, gözlerini devirip polis memurunun yanından Ayaz komiserin odasına gitmek üzere ayrıldı . Kendi kendine söyleniyordu,"Psikikoloğumuzdan da bir ayrı kalamıyor Komiser Bey! Sanki işimiz yokmuş gibi kahve keyfi yapıyor!" Biraz fazla sesli konuştuğunu fark eder etmez hemen, koridorda onu duyan biri var mı, diye etrafına bakındı. Sonra tekrar koridorda yürümeye devam etti. O sırada Ayaz komiser'le karşılaştı. Yüzündeki sinirli ifadeyi gizlemeye çalışsa da başarılı olamamıştı anlaşılan...
Ayaz, "Atarlı günündesin galiba. Sebebi?" Diye sordu imalı bakışlarıyla.
Burçak, ciddi bir ifadeyle, " Yooo, ne alaka şimdi? Gayet iyiyim komiserim, bir sıkıntı yok ben hazırım kahve keyfin bittiyse... Artık şu adrese gidelim bir an önce," dedi. Bunları söylerken kendisi fark etmese de bal rengi gözleri öfkeli bakıyordu. Ayaz, çileden çıkmış bir tavırla Burçak'a eliyle çıkış yolunu gösterdi.
Gri, sivil polis aracına bindiler. Ayaz, tam arabayı çalıştıracakken, Burçak," Ayaz, bir şey unutmuyor musun? " Dedi bu seferki bakışları eskisi gibi yumuşaktı.
Ayaz, tek kaşını kaldırdı.
"Ne?"
"Emniyet kemeri... taksan diyorum."Ayaz, istemsizce kemerini taktı. Sonra da kayıp genç kızın ailesinin evine gitmek üzere yola koyuldular.
Burçak, düşünceli düşünceli camdan dışarı bakarken," kızın kız kardeşi Sezgi'yle ben konuşsam daha iyi olur. Ablası Seçil hakkında, bana daha rahat açılır," dedi.
Ayaz, cevap veremeyince, Burcak, Ayaz'a döndü.
" Ayaz, bir şey söylemiştim," Deyince Ayaz, laf sokarcasına ," Ne bileyim cama bakarak konuşunca yüzüme bakmayınca bana değil de cama söylüyorsun sandım ondan cevap vermedim," dedi.
Burçak," Tamam kusura bakma. Bunu yapmamı sevmediğini biliyorum ama dalgınım biraz. Bir daha konuşurken yüzüne bakarım," dedi sakince. "Sorumu duymuştun.""Bence de kız kardeşle senin konuşman daha uygun düşer. Umarım evlerinde buluruz," dedi bıkkın bir tavırla.
İstanbul trafiği, çok yoğundu yine. İki saatte gidecekleri adrese geldiler. Burçak, Ayaz'la apartman kapısının önüne geldiklerinde buz mavisi kotunun yan cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı. Apartman, eski yapılı bir binaydı. Dört katlıydı. İkisi de apartmanın dış cephesini inceledikten sonra apartmana girdi. Soyadı AKSOY, yazan bir kapı arıyorlardı. Daireler karşılıklıydı. İkinci kata geldiklerinde 'Murat AKSOY' yazan bir daire kapısının önüne geldiler. Zili Ayaz komiser, çaldı. Kapıyı, kısa boylu, kumral ve yılların yorgunluğunu taşıdığını belli eden solgun yüzlü bir kadın açtı. Karşısında tanıdık bir sima göremeyince hayal kırıklığına uğrayan kadın, başındaki yazmasını düzeltip, hırkasının düğmelerini ilikledi. Sonra da soru soran gözlerini Ayaz komiser ve ortağı Burçak'a dikti.
Ayaz, kimliğini gösterdi:
"Emniyetten geliyoruz. Cinayet büro..."Kadıncağız, irkilimişti. Çekingen bir tavırla ikisini de içeri aldı. Onları misafir odasına geçirdi. Salon, güzelliğe, estetiğe önem veren birinin elinden çıkmış gibiydi sanki... Odada turkuaz ve krem renkleri yoğundu. Burçak, içinden salonun güzel bir zevkle döşenmiş olduğunu düşündü. Ev sahibine rahatsızlık vermeden, salondaki herşeyi incelemeye çalışıyordu.
O sırada kadın, çekingen ve tedirgin bir sesle,"içecek birşeyler alır mıydınız?" Diye sordu, ikisi aynı anda,"Teşekkür ederiz gerek yok," diye cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN MELODİSİ
Teen FictionKAYIP BİR YÜZÜN ARDINDAKİ ACI GERÇEKLER ... En fazla ne kadar saklarsın? Kaybolduğu düşünülen genç bir kızın geçmiş perdesi nelere mal olur ? Kanlı bir geçmiş...Gerçekler kış uykusundan uyanıp yavaş yavaş karanlık yüzünü göstermeye başladığında adet...