8.Bölüm

281 15 4
                                    

Mücahit'den

Bugün izin günümdü. Efsun evine dönmeden onunla son bir kez görüşmek istiyordum. Kim bilir birdaha nezaman gelebilecek buraya. Efsun demişken... gözüm bir an yaralı olan elime , aklım ise o eli öpen Efsuna gitmişti. O buseden sonra sanki acısı gidip kaybolmuştu.  Kendimi düşüp dizini yaralayan küçük bir çocuk gibi hissetmiştim. Annem gelir dizimi öper ve hiç bir acı kalmaz geriye.. Bu hissi sevdiğindin kızdan tatmak ayrı güzelmiş.

Aynanın önünde düğümlemediğim önü acık olan gömlegimin yakalarını düzeltiyordum. Koluma saatimi taktıktan sonra hazırdım. Tam çıkarken Çaylak ile karşılaştım.
Abi.. hayırdır nereye böyle , sen izin günlerinde pek çıkmazsın dışarıya ?"
Ne diyecektim şimdi ?
ben şey ya.. bir işim varda.."
„ne işi abicim ?"
Feyzullaha sana oğlum diye çıkışıcaktım ama vazgeçtim.
senden mi saklicam oğlum , yengene gidiyorum , hadi ben kaçtım " diyip hemen uzaklaştım yanından başka soru soramasın diye. Feyzullah arkamdan bağırıyordu ama cevap vermeyip hemen ateşden aldığım aracına bindim ve yola koyuldum.

Efsun'dan

Kahvaltı yaptıkan sonra nazlı ile birlikte sofrayı topladık. Kaldığım odaya girip üstümü değiştirip çeki düzen verdim. Aynanın karşısında saçlarımı yavaşca tararken uzun uzun düşüncelere daldım.
Nazlının odaya girdiğini bile fark etmedim.

Yüzüm cok düşkündü ki nazlı „ Efsun noldu ne bu yüzün ?" Diye sordu.
Düşüncelerimi bölüp ona baktım ve yatağa oturdum.

Nazlı.. ben bugün o cehenneme yine geri döneceğim.. kim bilir nezaman fırsat bulup yine gelebilirim.."
„Ah canım benim " dedi nazlı ve yanıma oturup ellerimi tuttu.
merak etme ben seni kaçırmanın bir yolunu bulurum gelirsin yine." Dedi.
Ona acı dolu gülümsedim ve „tamam iyide.. ya mücahit , onu bugün göremeden gideceğim."
Derken tam o an ıslık sesi geldi dışardan.

Cama yaklaşıp merak ile dışarı baktık.
Mücahiit ?" dedim şaşkınlık içinde.
Yanımda dikilen Nazlı „çok büyük konuştun ama" diyip göz kırptı. Nedense onu gördüğüme çok çok mutlu olmuştum. Güler abla ile Erdem abi az önce alışverişe gittikleri için rahattım ve hemen dışarı fırladım. Nazlının arkamdan güldüğünü duydum.

Onun yanına vardığımda sanki dilim bağlanmıştı , çok heycanlanmıştım.
Seni son bir kez görmek istedim.. kötü yapmadım demi ?"
„y-yok hayır.. aksine çok iyi yaptın.. bende seni çok özlemiştim zaten."

Allah kahretsin ne dedim ben şimdi.....
Bu sözden sonra gözlerim büyüdü , içim alev aldı. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.
Mücahitin yüzünde kocaman bir gülüş vardı.
yürüyelim mi biraz ?" dedi.
Başımı salladım ve yürümeye başladık.
Suskun suskun yürüdük ve dün oturduğumuz parka geldik. Parkda sadece bir Anne adayı ile küçük bir kız çocuğu vardı.

eh gecen nasıl geçti iyi uyuyabildin mi ?"

Evet çok iyi uykuya dalana kadar seni , gülüşünü sesini düşünerek uykuya daldım , sabaha kadarda rüyalarımdan çıkmadın deli fişeğim benim..

yani iyidi rahatdı işte.. peki senin ?"
„benimde öyle.."
Saniyeler suskunluk ile geçiyordu.

Mücahit'den

Beni özlediğini demişti. Ne yalan söyliyim bende bir gün içinde onu çok özledim. Sessizliği bozdum ve ona küçük itiraf yaptım.

„Efsun.. ben sana birşey söylemek istiyorum.."
„söyle Mücahit"
„Son zamanlarda seninle hem iyi hemde kötü olaylar yaşadık. Ama nedense seninle yan yana olunca kendimi hezamankinden çok daha iyi hissediyorum. Benim için çok önemli bir insan oldun..."

Bir Bordo Berelinin Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin